Cemal HANİLÇİ

Nasıl Sevmeli

Cemal HANİLÇİ

Bir insanı nasıl seversiniz, ya da bir insanı sevdiğinizi nasıl anlarsınız, birini sevmek için illa da onunla birlikte yaşamak onunla bazı şeyleri paylaşmak veya günlerinizi onunla geçirmenize gerek yok hiç görmediğiniz birini de seversiniz hiç dokunmadığınız birini de ya da her gün birlikte olduğunuz birini de seversiniz , Yavuz Bülent Bakiler’in dediği gibi “serçe parmağını dahi tutmadan sevdim.”
Sevgi, insanlığın var oluşundan bugüne kadar gelen fakat her gönüle ve her kalbe göre değişebilen farklılık gösterilebilin, kimine göre kara sevda, kimine göre gizli sevda, kimine göre saklı sevda kimine göre ise beraberlik ile sonuçlanan  sevdalardır.
Şunu çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz ki sonu beraberlik ile sonuçlanan çok az sevdalar vardır.
Konuyu dağıtmadan nasıl sevmeliyiz başlığımız etrafında konuya girecek olursak, aslında sevmenin tarifini yapmamız mümkün değil, sevmek o kadar ulvi bir makam olduğu kadar sevmenin de tarifi  o kadar zordur.
Sevmek, her yürekte her gönülde farklılık arz eder ve her yüreğin her gönülün sevgisi de o kadar farklıdır ki kimine göre göreceli bir kavram olduğu kadar kimine göre de hem göreceli hem hissi olduğu gerçeğini iddia edebiliriz.
Bir gül yaprağının sevgilinin tenine düşmesinden bile sevgilinin incineceğini düşünen olduğu gibi demet demet gülleri sevgilinin başından boca etmenin de bir sevgi göstergesi olarak anlatılabilir.
Aslın da sevgili dostlar, nasıl sevmeyi anlatmak bile sevgiye ve  sevgiliye ihanettir hakarettir.
İnsan birini sevince (insan gibi sevmeli) saygıyla sevmeli hürmetle sevmeli, sevdiğini incitecek tek bir hareketten ve tek bir sözden kaçınarak sevmeli, hani demin dedik ya sevgilinin canına düşecek gülün yaprağının sevgilinin canını acıtacakmış gibi sevmeli, yani anlayacağınım şu ki sevince sevginin hakkını vermeli.
Sevgiler, aşklar günümüze gelene kadar o kadar yozlaştırılıp sevgiden o kadar uzaklaştırıldı ki sevginin ne hürmeti kaldı ne saygısı. Baba oğlu sevmeyi bilmedi anne kızını, kardeş bacısını, koca karısını sevmeyi bilmedi.
Dün sevdiği kadın için dağları delmeyi göze alıp günlerce haftalarca koca koca taşları yontmak için gecesini gündüzüne katan sevdanın sahipleri bu gün umumi tuvaletlerde aşkını ilan edenlere kadar düştü, dün sevdiği kadının ismini söylemek için bir yudum su verinde ağzımı çalkalayayım da sevgilimin ismini söylerken kirlenmesin diyenlerin yerini bu gün umumi tuvaletlere seni seviyorum ……. Filan diye yazan sevgililere bırakıldı.
Sevmeli dostlarım, sevmeli hem de tertemiz sevmeli, saf olarak hakkıyla sevmeli, insanlığın kaderini değiştirecek olan sevgi ile sevmeli, “ümmetim ümmetim” diye göz yaşı döken peygamber gibi sevmeli, yusufa olan aşkından gözleri kör olan Yakup gibi  gibi sevmeli, kimin kimi ne kadar sevdiğinin terazisini tutmadan kimin kimi nasıl sevdiğine bakmalı.
Ve dün insanlın kaderini değiştiren sevgiyi bu gün de yok olmaya yüz tutmuş insanlığın kaderini değiştirmek için tertemiz sevmeli hesapsız kitapsız terazisiz ve beklentisiz sevmeliyiz.
Ticaret yapmadan karşındakinden bir beklentiye girmeden sevmeliyiz, hani İbrahim Sadri’nin dediği gibi “adam gibi sevdim” seveceksek adam gibi sevmeliyiz.
Kırmadan, dökmeden, incitmeden karşımızdakinin gönlünü yücelterek sevmeliyiz.
Tarihte o kadar güzel aşklar var ki ya biz sevmeyi bilemedik ya da onlar sevgiyi abartacak kadar sevmişler diyebiliriz.
Evet sevgili dostlarım;
Sevmeliyiz işte; sebepsiz, beklentisiz, karşılıksız, incitmeden, kırmadan, dokunmadan sevmeliyiz, annemizi,babamızı, kardeşimizi, eşimizi, çocuğumuzu, arkadaşımızı, dostumuzu yani kısacası insanı da sevmeliyiz canlıyı da.
Sevginin hiçbir zaman zararı olmamıştır.
Güzel sevin.
Temiz sevin.
Karşılıksız sevin.
Kısacası, ticaret yapmadan sevin.
Kalın sağlıcakla………..
 

Yorumlar 1
FIRAT TAŞKIRAN 20 Ekim 2022 16:16

????????????????????

Yazarın Diğer Yazıları