Bazen hayatı o kadar dolu dolu yaşarsınız ki, o doluluğun içindeki boşluğu göremezsiniz.
Kimi zaman o kadar kalabalık bir hayatınız olur ki o kadar kalabalığın içinde yapayalnız bir hayatınız olur.
Yaşadığınız koca bir ömür vardır ki, o kadar büyük ve Koca bir hayatın içindeki küçücük bir olumsuzluk sizin hayatınızın içinde kocaman bir yara olarak kalır.
Her yara kabuk bağlamaya mahkûmdur lakin her yara kaşındıkça kanamaya da devam eder
Kimi zaman geçmişten geleceğe bir zaman yolculuğu başlar zihnimizden yüreğimize,
İnce ince kanayan bir yara gibi hep elimizin altındadır.
Tozlu raflardan indirdiğiniz bir kitabın tam da orta sayfasında bir paragraf hücum eder gizli saklı tuttuğunuz hatıralarınıza.
Bir gelincik çiçeğinin korkusunu yaşayan hatıralarınıza denk gelir mısraların ağırlığı.
Bembeyaz bir gelinlik içindeki gelinin ürkekliği vardır beyninize hücum eden mısralarda .
Ve siz Temmuz ayının son günlerini yaşarken, sırılsıklam olmuş ter kokulu gömleğinin düğmelerini açarsınız hoyratça hayata karşı.
Ay çiçeğinin güneşe karşı duruşunun farkındalığını yaşarken gün batımında, gecenin karanlığında uzaklarda esen bir meltem esintisine bırakırsınız kanayan yaralarımızı.
Ve bir gece,
Sessiz sedasız sabahın ilk ışıklarıyla geride bıraktığınız bütün hatıraları ellerinizle gömersiniz, derin bir ah çekişmeleriyle.
Hani bir şarkı mırıldandıgimiz olur akşamın derin saatlerinde, her mırıldandığınız şarkı sizin eseriniz gibi gözlerinizde bir iz bırakır ince ince.
Ve sabaha karşı susar bütün çalgıcıların yürek yakan çağrışları.
Ve perde kapanır, bütün oyuncular yerine geçer.
Herkes sahneden inerek,
Kaldığı yerden devam eder hayatın en hoyrat yerinden...........
29/07/2023
