Nurdan Havlucu

Kerpiç Evlerdeki Mutluluk

Nurdan Havlucu

Hatırlıyorum da sabah akşam zamanımızı geçirdiğimiz sokağımızda, sıra sıra kerpiç evler vardı. Pencerelerinde rengarenk çiçekler…

Her biri özenle boyanmış, buram buram kireç kokan ferah evlerimiz.

Geleneksel bir yapı malzemesi toprak kullanılarak yapılan bu evlerimiz yazın serin, kışın ise sıcacıktı ve sağlıklıydı.

Boya yokken evlerimizin, kireç ile badana yapıldığını eski kuşaklar çok iyi bilirler. Duvarlar hem düzgün ve güzel görünür hem de mikrop ve bakterilere karşı koruma özelliğinden dolayı tercih edilirdi.

Evlerin çoğu iki katlıydı. Kalabalık ailelerin yaşam biçimiydi. Sokak kapısından girince avluya girilirdi. Üst kat, balkon şeklinde ahşap korkuluklu ve avluya bakardı. Bazı avluların bir kenarında ekmek pişirmek için tandır, yemek pişirmek için ocak bulunurdu. Nice bayramlara, nice düğünlere, nice davetlere şahit oldu bu avlulu kerpiç evler.

Pencere önlerinin çeşit çeşit çiçeklerle donatılması; hayata bağlılığın, insanların içindeki yaşama sevincinin, o evlerdeki yaşama coşkusunun birer göstergesiydi.

Büyüklerimiz yağ tenekeleri ya da yoğurt kaplarında o güzelim çiçekleri özenle yetiştirir, büyütürdü.  O saksılar şimdiki gibi süslü püslü olmasa da mis gibi kokuları sokağa yayılırdı.

Sabah erkenden kalkılıp kapıların önü süpürülür, kapıları açık bırakılırdı. Çünkü herkes birbirini tanır, birbirlerine güvenirdi.

Kapı önü sohbetleri, her evde çocuk sesleri… Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan akşam olur, her zaman aydınlık olan sokaklarda geç saatlere kadar korkmadan oynanırdı. Çünkü o zaman sokaklar da güvenliydi…

Bizim oyuncağımız; kumaş parçalarına saman, toprak ya da ne bulursak doldurup, çubuklarla yapılan bez bebeklerdi.

Bizim oyuncağımız ve eğlencemiz topaçtı, misketti, kâğıttan yapılan uçaktı, gemiydi, gazoz kapaklarıydı, hatta iplerden bile yapılan oyuncaklardı…

Bu efsane oyunlar hafızalarımızın en güzel köşelerinde yerini aldı.

Şimdiki çocuklar çok şanssız…

Çünkü bez bebeği bilmiyorlar.

Çünkü topaç, misket ve gazoz kapaklarıyla oynamanın sevincini yaşamıyorlar.

Gösterişli ve pahalı oyuncaklardan uzak yaşadığımız bu kerpiç evlerde, mutluluk vardı, saygı ve sevgi vardı.

Birkaç kuşağın yaşadığı bu kerpiç evler, köylerde bile artık yok denecek kadar azalıyor, yerini beton yapılara bırakıyor.

Kendi adıma “çok şanslıyım, iyi ki o evde yaşamışım” diyorum.

Ama şu an yaşanılan beton evlerin, gelecekte bugünkü kuşaklar tarafından yad edip etmeyeceklerini merak ediyorum doğrusu.

Sağlıklı günler dileğiyle…

Yorumlar 1
Salih 15 Temmuz 2020 20:28

Bizler ahşap ve kerpiç evleri görebildik. Şimdiki nesil beton nesli maalesef.

Yazarın Diğer Yazıları