Zirisa Şirvan Yücel

Neden Rahatsız İnsan!

Zirisa Şirvan Yücel

İnsan olduğu yerden memnun değil, bunun nedeni kendisinden rahatsız olmasıdır. Kişi gittiği her yere kendisini götürüyor. Bireyde bir değişim ve yenilenme yok ise her zaman, her yerde rahatsız olacaktır. Bu çevresine ve bulunduğu her yere yansıyacaktır. Enerjisinin sonucunu ise kendi gibi rahatsız kişileri veya mekanları çekerek yaşayacaktır. Bunun temelini Dünya Değişim Akademisi Uzmanları Çok net bir şekilde bizimle paylaşıyor.

“Neden rahatsız insan? Cevap şudur; kendinden rahatsız, kendinden memnun değil, kendini kabullenemiyor. Çünkü çocukluktan programlanmış. Çocukluktan ona asla olduğu şekilde değer verilmemiş ve sadece önüne bir ideal konulup bu olursa değerli olacağı zehri sistematik olarak işlenmiş. Bu hayat boyu dayatılmış o yüzden kendinden memnun değil. O yüzden de rahat edemiyor. Bedeni şöyle olursa, bilgili olursa, eğitimi olursa, parası olursa vb. şeylerle bir değere sahip olacak. Peki bu durumda ne yapılacak? Zaman bulunca bakın aynaya ve deyin ki ben kendimden memnunum artık!! Kendinizi kabullen. Kabullenme çok önemli. Hiçbir şeyi düzeltmeye çalışmayın. Bunu düzelteceğim onu düzelteceğim. Hayır! O an kendinizi kabullenin. Aksi halde kendin seni rahatsız eder Ve bu rahatsızlık bu memnuniyetsizlik ise insanı gerer. O zaman başka bir şey olayım fikir ve çabası başlıyor. Örneğin bakıyorsun ve zayıflamam gerekiyor diyorsun. İşte kendinden memnun değilsin. Sen zayıflamak isteyince gerilmeye başlıyorsun. Geriliyorsun. Çünkü o değilsin. Başka bir şey olmak istiyorsun. Şu kadar kilo gidecek. Bu seni geriyor. Bu bitmeyen rahatsızlıktan kurtulmak için bütün ideallerini buracaksın. Ama bu arada bu çaba olmayacak anlamına gelmiyor. Evet fazla kilolarını verebilirsin. Ama bu senin hedefin olmasın. İdealin olmasın. Sadece gerekenler yapılmalı ve çok basit şekilde. İşte bütün gerginliğin sonu bundan ibaret. Bütün ideallerinden kurtulacaksın. Onlar hepsini çöpe atacaksın. Ve sadece şimdiyle ilgileneceksin. Şuan ne yapmam gerekiyor? Çünkü bütün idealler gelecekte. Ve gelecek senden uzakta. Ve o mesafe o boşluk gerginlikle dolduruluyor. İdealler kurmayın gelecekte ne olacak diye düşünmeyin. Gelecekte ne olacak aklından çıkar. Çünkü zihin hep geleceği düşünüyor. Yarın ne yapacağım? Yarını bırak şimdi ne yapacaksın? Ve bu önemli değişim gerçekleşince çok rahat hissedeceksin. Öte yandan senin içindeki o rahatlık başkalarına da yayılacak. Çünkü kişi kendinden tatmin değil. Kendi onu tatmin etmiyor. Bu çoğu insanın problemi. Sende de bu olabilir. Alışkanlık haline gelmiş dayatılmış. Bu şekilde toplum hareket ediyor. Kişi kendinden memnun değil. Bu memnuniyetsizlik bu tatminsizlik yayılmaya başlıyor. O içinde tatminsiz. Ve dışta bir tatmin arıyor o yüzden bütün çaba dışsal oluyor. Dıştan bir şey edinip tatmin olmak. Bir yiyecek ilk önce çünkü hep acıkıyorsun. Yiyecek seni tatmin edecek. Hep bir şeyler giyiyorsun. Giyecekler edinmek. Sonra sığınak bir ev ve bir eş. Çünkü seni rahatsız eden bir cinsel dürtü var. O böyle tepende duruyor böyle. Cinsel dürtü herkeste var. Ama kaynak senin kendinden tatmin olmaman. O zaman bütün dürtüler bütün bünyen bünyesel bütün dürtüler tatminsizlik veriyor. Sen kendinle tatmin olunca ki bunu Değişim Sanatı  teknikleri ile yaşıyorsunuz o tatminlik geliyor. İçinden yemek gelmiyor artık. Artık düşünmüyorsun. Yemek konusu birden bire halloluyor. İşte bu budur olay. Sen içsel tatmine ulaşınca içsel tatminlik oluşunca senin bütün dürtülerin hepsi tatminlik yönünde dönüşmeye başlıyor. Varsa mutlusun yoksa mutlusun. İşte buna nasıl geleceğiz? İçsel tatminliyi oluşturarak. Ve ilk önce kendinden tatmin olarak. Bu noktaya ulaşmak için de Değişim Sanatı ile bütünleşip kendini keşfetmekten en kolay ve etkili yoldur.”

Yazarın Diğer Yazıları