PARALİZE OLMAK!
Mir Murat Demir
Gülmeyin, yazıma başlık olarak attığım “paralize olmak” ne mana taşıyor ben de bilmiyordum. Yine uyarayım, gülmeyin, bilmemek mevzusuna takılıp kahretmiyorum kendimi, altmışlı yaşlara bir gıdım kalan zamanları yaşarken öğreniyorum ya, harika olan bu durum değil mi?
Paralize olmak; 1.Hekimlik terimi olarak “inme inmek” manasını taşıyormuş. 2.(Korku vb. sebeplerle) Devinir hali kalmamak, pek çok korkmak. Düşünme yeteneğinin kısa veya uzun süreli yitirilmesi, bir nevi basireti bağlanmak ve ya da felç olmak, kıpırdayamaz hale gelmek, manasını taşıyormuş.
Bilmiyordum öğrendim, öğrendiklerimi yazdım, şimdi sorayım, biz halk olarak paralize mi olduk, paralize mi edildik? Dünya da olup bitenler oldukça karmaşık halde, takip edip biliyoruz, biliyoruz da öncelik ülkemiz, milletimiz, kendi insanımız değil mi? Birlikte düşünelim, son beş yıla, son on yıla, son yirmi yıla bakalım, yaşınız müsaitse son elli yıla da bakalım. Bilim, akıl, psikoloji derken kendi yaramızı kendimiz deşeceğiz ve yine kendi yaramıza, yaralarımıza tedaviyi de çözümü de kendimiz bulup üreteceğiz.
Yakın zaman önce 31 Mart tarihinde yerel seçimler yapıldı, sonuçlar malumunuz, bazı belediye başkanlıkları aynı kalmakla birlikte ekseriyetle belediyelerin başkanları da başkanın mensup olduğu parti de değişmiş oldu. Konumuz seçimler ya da sonuçları da değil. Yazılı ve görsel medyada da sosyal medya platformlarında da denk gelip dikkatinizi cezbetmiştir, cezbetmedi ve ilgi duymadı iseniz ilgilenin, ilgi duyun lütfen! Ne çok belediyemiz var ki el değiştirdikten sonra yeni kazanan belediye başkanı önceki başkanın borçlarını kocaman afişlerle halkına duyuruyor. Bahis konusu belediye ve borçları birinci derecede ilgi alanımıza girmeyebilir, alakadar olacağımız konulardan da olmayabilir, yılların getirdiği baskı ve paranoyak halimiz ve gördüğümüz sonuçlar bizleri paralize mi ediyor? Nasıl ve niye belediyeler bütçelerine uygun hareket etmeyip milyarlarca lira borç yaparlar? Milyarlarca lira borç var ise karşılığında mantıklı, makul, ele avuca gelir çok ciddi yatırımlar, hizmetler görmek istiyor insan, yurttaş, seçmen, doğal bir yaklaşım değil mi? Her sorumlu vatandaşımızın sorumluluğu değil mi, sorumluluk sahibi olduğumuz gibi sorgulamakta hakkımız değil mi? Borç yumakları büyürken meclis üyeleri, belediye çalışanları, o beldenin yurttaşları, ilgili ve bilgili herkes topyekûn paralize mi ediliyor yoksa aman bana dokunmayan yılan bin yaşasın kaçışıyla kafalar kumamı gömülüyor, düşünmemiz gerek.
Mir Murat Demir
