Mir Murat Demir

MANTIKLI MIYIZ!

Mir Murat Demir

Hepimizde ki, ekseriyetimizde ki ortak kanı akıllı, vicdanlı, yürekli olduğumuza dairdir de, mantık konusuna çokta kaim değiliz. Mantık soyut bir kavram ve doğuştan itibaren benliğimize iliştirilmemiş olandır. İnsan olarak yaşadıkça hayatımıza müdahil olan tüm veriler ve insanlardan, olaylardan dersler çıkarttıkça kavramaya başlarız “mantık” soyutunu. Mantık soyutunu çok daha iyi anlamama sanırım sizlerin de anlamanıza katkı sağlayacak bir küçük metin buldum literatürde, okuyalım, anlayalım.
..
"Öğrenciler o yılın ders programlarında yeni bir ders olduğunu fark ederler.
Dersin adı Mantıktır ve derse yaşlıca bir profesör girecektir.
Nihayet, ilk mantık dersi başlar.:
Çocuklardan biri söz hakkı isteyerek:
-Sayın profesör, mantık bize ne öğretir? Lütfen her şeyden önce bunu anlatır mısınız, ricasında bulunur.
Profesör, kendisine merak ve şüpheyle bakan talebelerine:
- Mantık dersinin insanların düşüncesine yaptığı etkiyi açıklamak biraz güçtür.
Onun için bunu sizlere bir örnekle açıklamak istiyorum- der.
-Farz edin ki, maden ocağından iki insan çıkıyor: Birisinin üzeri tertemiz, diğerininki ise kömür karası içinde...
Bunlardan hangisinin yıkanması lâzımdır?-
Öğrenciler, hiç tereddüt etmeden:
-Elbette, kirlisi!- diye cevap verirler.
Profesör, tebessüm ederek:
- İşte evlâtlarım, der...
- Mantık bu soruya cevap vermeden önce şunu sorar:
- "Nasıl olur da bir maden ocağından çıkan iki kişiden birinin üzeri tertemiz iken diğerininki kirli olabiliyor?""
..
Mantık açıklamasını okuyup öğrendi isek devam edelim, mantıklı konuşmak, hareket etmek nasıl muazzam bir kazanımımız ise sorduğumuz sorular da cevaplamaya çalıştığımız sorular da mantık içermeli, içermeli ki müdahili olduğumuz sohbetler, tartışmalar seviyeli olabilsin. Seviyeli sohbetler sadece konuşup hoşça vakit geçirmemizi sağlamaz, soru ve cevaplarıyla, anlatımlarıyla, kendi kişilik yapımıza bilgiler sunar, beyin jimnastiği yapmamızı sağlar, sorma, sorgulama, verilen cevaplarda da doğruyu, mantıklı mı değil mi aramamızı, bulmamızı sağlar.
Toplum olarak geleneksel yaşamı çokça benimsemiş bir geçmişten geliyoruz. Aile içi ve yakın dostlarla, arkadaşlarla komşularla bir araya geldiğimizde kahramanlık ve mucizeler içeren masallar dinler ya da anlatırız. Ezberlerle donattığımız dimağımızı mantık bilmemek ya da tamamıyla içselleştiremediğimizden suya sabuna dokunmadan gördüğümüz, dinlediğimiz şekliyle yaşamaya devam ediyoruz. 
Ne üzücü ve acıdır ki 1980 darbesi öncesi orta öğretim kurumlarımız bu dersi gençlerimize sunmakta, işlemekte, müfredatta bulunmaktaydı. Evet, şimdiki gençlerimiz teknoloji imkânlarını çokça kullanarak daha bir avantajlı görünümündeler de, üzücü olan fikir yürütme, mantık içeriği olan sorma, sorgulama, cevaplama yetisi yok gibi yaşamaktalar. Genelleme yapmam bir oran belirtmem elbette söz konusu değil, izlenimim böyle, siz okurlarımın da dikkatine ve düşünmesine, sorgulamasına sebep olduysam, kendim için başarı sayarım.
Mir Murat Demir
 

Yazarın Diğer Yazıları