Mir Murat Demir

Kendini İnandırdığında

Mir Murat Demir

İnsan için inanmak ki, tam ve sıfır şüphe ile sıfır endişe ile inanmak halidir ki, başarmak, zirveye ulaşmak da, yerle yeksan olup sürünmek hatta ölmek de, inanmanın sonucudur. İnanmak beynimizde ki düşünme eylemi sonrası tam ve kesin, keskin haliyle kanaat getirmek, inandığımızı tüm damarlarımıza kadar hissedip içselleştirmek. İnandığımızda güç buluruz, enerji buluruz, yaşamak için gerekli somut gıdalarında üzerinde etkili ve tamamlayıcı cevherdir o. İnsan olarak inandıklarımızı bir uğraş vermeden, çaba göstermeden ezber ve taklitlerden yola çıkarak ediniyorsak, asıl tehlikeli, sakıncalı, zararlı girdabın içindeyizdir artık. 
..
Amerika'da bir idam mahkûmu, infazını beklerken hükümet yetkilileri bir teklifle gelir.
Bir deney üzerine İdamını darağacında değil de, zehirli bir serumla uyutarak yapmak istediklerini ve bunun karşılığında ailesine yüklü̈ bir para yardımı yapılacağını beyan ederler.
Mahkûm önündeki seçeneğin iyi olduğunu, en azından ölürken ailesine yardım edebileceğini düşünür ve kabul eder. İnfaz gelir çatar, yatağa yatırılır ve bir serum bağlanır. Doktor, infazın detaylarını mahkûma anlatır;
Gördüğünüz gibi Bay Jefferson, bağladığımız serumda kademe kademe renkli sıvı mevcut. En üstteki yeşil renkli sıvı bittiğinde elleriniz ve ayaklarınız uyuşacak, ortadaki mavi sıvı bittiğinde kollarınız ve bacaklarınız uyuşacak, en alttaki kırmızı sıvı bittiğinde ise kalp ritminiz yavaşlayacak, nabzınız düşecek ve infaz gerçekleşmiş̧ olacak..' Der.
Ve tam da doktorun söylediği gibi gelişir her şey. Önce eller ve ayaklar, sonra bacak ve kollar uyuşur. Sonra ise kalp durur ve mahkûm ölür... Üzerinde deney yapılan mahkûmun ölüm sebebi sadece kalp krizidir.
Serumda bulunan ve zehirli olduğu söylenilen sıvı ise sadece sudur... İnanarak kendini bile öldürebilen insan, inanarak yeniden doğabilir...
..
Literatürden aldığım bu anekdot bilimsel bir deney, yaşanmış mıdır yoksa kurgu mudur, bilmiyorum. Bildiğim ve savunduğum insanın inanması, tüm sinir hücrelerine kadar inanıp kanaat getirmesi, gerçekliği kabul etmesi hali çokça kapıları açar ya da çokça kapıları sonsuza dek kapatır. Soyut varlığımızın, beynimiz ve irademizin somut bütünlüğümüz, vücudumuz üzerindeki baskısı da etkisi de tamdır ve tartışma götürmez bir gerçekliktir.
Mir Murat Demir

Yazarın Diğer Yazıları