
KENDİ HÜR İRADENİZLE!
Mir Murat Demir
Doğrudur, topluluk içinde yaşıyoruz, bir başına yaşama şekli yok. Yalnız yaşama yönünde karar alanlarımız da dâhil halk olarak hepimiz birbirimizin yaşamından, söylem ve eylemlerinden etkileniyoruz ki, doğrudur. Doğru olmayan ve sürekli tedirgin olmamıza sebep karar alırken, seçim yaparken çevre etkenlerden çok etkilenmemiz. Argo tabirle bazen gaza geliyoruz bazen de kendimizi çok değersiz hissediyoruz. İnsandır nihayetinde “ağzı torba değil ki büzesin, büzüp kapatasın. Ortak sorunumuz ekseriyetle pozitif de olsa negatif de olsa gereğinden fazla etkileniyoruz. Olması gereken ise tüm söylenenleri, yaklaşım ve eleştirileri kendi akıl süzgecimizden geçirip yine kendi irademizle karar almamızdır.
..
Günlerden bir gün... Kurbağaların yarışı varmış. Hedef, çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmış. Ve yarış başlamış. Gerçekte seyirciler arasından hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyulabiliyormuş : "Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!" Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyirciler bağırıyorlarmış: "...Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!.. "Sonunda, bir tanesi hariç, diğer kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve yarışı bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş 'bu işi nasıl başardın' diye. Kurbağadan yanıt gelmeyince farkına varmışlar ki.... Kuleye çıkan kurbağa sağırmış!
Olumsuz düşünen insanları duymayın... Onlar kalbinizdeki ümitleri çalarlar.
..
Araya iliştirdiğim masalımsı bir kurgu metin olsa da mesajı açık ve net. Yanılma ve yanlış karar almamaya karşı çevre faktörünü göz ardı etmeden dinleyip farkındalık derecemizi artırmamız mümkün. İdeal olan ise tüm dinlediklerimize, yaklaşım şekli, irdeleme ve eleştirilere rağmen kendi kararımızı, kendi tercihimizi, kendi yol haritamızı kendimiz, kendi irademizle oluşturmamızdır.
Kendi irademizle aldığımız kararlar ve yürüdüğümüz yol sonucunda yaşadıklarımız, başarı ve başarısızlıklarımız, üzüntü ve sevinçlerimiz bizimdir. Kararımız sonucu başarısız bir sonuca ulaşsak dahi yine üzülmeden kahretmeden deneyimlerimiz arasına ekler, tecrübe çıtamızı yükseltmiş oluruz. Akıl verenler, görüş belirtenler, umut ve enerji kırıcıları sonuçla alakalı muhatap dahi olmayıp olay yerini çoktan terk etmiş olacaklardır. Biz insanlar olarak bir beden taşısak da beden ve ruh bütünlüğü ile insanız, irademiz ruhumuzun karar mercii ve sözcüsüdür.
Mir Murat Demir