
'DÜZ MANTIK' TEMEL ALGISIYLA
Mir Murat Demir
Günlük yaşantımız içerisinde de birçok yazılı ve görsel iletişim türlerinde de kıssalar, öyküler, fıkralar, anekdotlar anlatılır, anlatılan esas konuya ek yapılır ki anlaşılması çok daha kolay ve anlaşılabilir olsun. Biliriz, hangi tarafta olursak olalım, anlatan ya da dinleyen, yazan ya da okuyan, fotoğraf, video da olan ya da bakıp, izleyen, öngörü sahibi olarak bilinir diye düşünürüz. İnsan optimum seviyede bir eğitim öğretim almışsa, bilimsel olarak ruhsal bir hastalığı, sorunu yok ise bilir, bilmeli de, ekseri görüşümüz bu bağlamdadır.
..
Temel bir yarışmaya katılmış ve yarışmada dereceye girmiş ödül olarak temele bir kitap vermişler.
Kitabın adı düz mantık. Temel ben bunu okuyamam bana kısaca anlatın demiş, adam başlamış anlatmaya;
Adam: sizin evde akvaryum var mı?
Temel: var
Adam: akvaryum olduğuna göre içinde suda vardır
Temel: var
Adam: su olduğuna göre içinde balıkta vardır
Temel: var
Adam: balık olduğuna göre sende hayvan sevgisi de vardır
Temel: var
Adam: hayvan sevgisi olduğuna göre sende insan sevgisi de vardır
Temel: var
Adam: insan sevgisi olduğuna göre senin kız arkadaşında vardır
Temel: var
Adam: kız arkadaşın olduğuna göre sen ibne değilsin
Temel: evet
Temel kitabı koltuğunun altına almış eve giderken dursun karşısına çıkmış.
Dursun: o kitap ne?
Temel: yarışmadan verdiler
Dursun: konusu ne?
Temel: bak şimdi, sizin evde akvaryum var mı?
Dursun: yooook
Temel: o zaman sen ibnesinnn
..
Mütebessim bir yüz ifadesine sahipseniz, ek fıkraya güldü iseniz, normali de budur. Yazımda bu konuyu işleme sebebim ise iletişim kurarken kafamızda “nasılsa bilir” varsayımıyla hareket ediyoruz ve ekseriyetle yanılıyoruz, asıl mesaj budur. Bir şiiri, bir romanı okumuş olmak, bir filmi izlemiş olmak, bir ülkeyi, şehri, ilçeyi, köyü görmüş olmak, bir şarkıyı, türküyü dinlemiş olmak dahi, aynı bakış açısında olmadığımızdan farklı farklı çıktıları ile beynimizde, hafızamızda yer eder ki, verdiğim örnekleri binlere, on binlere çıkarmakta mümkün. Bilgisayar teknolojisinden habersiz ama bir o kadarda işinin ehli bir çiftçiye “bu yılki çıktın ne kadar olur” diye bir soru sorduğunuz da cevap alamazsınız. Hatalı ve eksik olan çiftçi değil, varsayım üzerinden hareket eden kendiniz sinizdir. Düz mantık her zaman her yerde de doğru, isabetli sonuçlar vermez, analitik düşünme, dile getirip kesinlik kazandırılmadığı sürece.
Mir Murat Demir