Futbol sadece sahada oynanan bir oyun değildir. Sahadaki 90 dakikanın ötesinde bir kulübün kimliği, itibarı ve geleceği; yönetenlerin vicdanı, şeffaflığı ve adaletiyle şekillenir. Ne yazık ki, Yeni Malatyaspor’un bugün geldiği nokta, işte bu sorumlulukların bir bir çiğnendiğini gözler önüne seriyor.
Bugün kulüp avukatı Aydın İşkur’un yaptığı açıklamalar, yalnız Malatya’yı değil, tüm Türkiye'yi derinden sarsacak türden. 2022 yılının ilk yarısında farklı ülkelerden – Romanya, Kanada, Japonya gibi – “bağış” adı altında gelen ve toplamı 100 milyon doları bulan devasa bir meblağın kulüp hesaplarına girdiği, ancak bu paranın nereye harcandığına dair en ufak bir kaydın bulunmadığı ortaya çıktı. Sadece bu bilgi bile başlı başına bir skandal. Ama mesele burada bitmiyor.
Avukat İşkur’un açıklamalarına göre bu para, organize bir sistemle “kulüp üzerinden aklanmaya” çalışılmış. Kısacası, ortada yalnızca sportif bir başarısızlık değil; ağır bir mali suç iddiası var. Suç duyurusu yapılmış durumda. Artık top yargıda.
Peki bu 100 milyon dolar nasıl geldi? Kim gönderdi? Neden gönderdi? Ve en önemlisi; kimler tarafından, nasıl yok edildi? Bu soruların her biri Yeni Malatyaspor’un geleceği açısından hayati öneme sahip. Çünkü bu iddialar doğruysa, Yeni Malatyaspor sadece sportif anlamda değil, kurumsal itibarıyla da ağır bir yara almış demektir.
Bu olay bize bir kez daha gösteriyor ki; Türk futbolunun en temel sorunlarından biri şeffaflık eksikliğidir. Kulüpler yıllarca yönetim kurullarının keyfi kararlarıyla idare edildi. Hesap vermeyen, denetlenmeyen bir yapı; ister istemez suistimali, yozlaşmayı ve sonunda çöküşü getirir.
Bugün Malatya sokaklarında “bu işin içinde kim varsa ortaya çıksın” diyen taraftarlar sadece duygusal değil, aynı zamanda haklı ve bilinçli bir refleks gösteriyor. Çünkü onlar biliyor ki bu kulüp yalnızca sahadaki futbolcularla değil; tribündeki taraftarı, arkasındaki şehir ve vicdanlı yöneticileriyle ayakta durabilir.
Şimdi herkesin gözleri savcılıkta. Eski yöneticiler sessizliğe bürünmüş olsa da, bu sessizlik onları korumayacak. Eğer gerçekten ortada bir kara para aklama düzeni varsa, bu sadece futbolun değil, adaletin de meselesidir artık.
Yeni Malatyaspor’un bu karanlık tünelden çıkıp yeniden aydınlığa kavuşması, her şeyden önce hakkın ve hukukun işlemesine bağlı. Gerçekler neyse, tüm çıplaklığıyla ortaya dökülmeli. Şeffaflık sadece taraftara borç değil, geleceğe verilmiş en büyük sözdür.
Yeni Malatyaspor Başkanı Haşim Karadağ ve Yönetimine Güvenelim
Yeni Malatyaspor, her zaman olduğu gibi zorlukların içinden çıkmayı başaran bir kulüp. Geçmişte yaşanan ekonomik sıkıntılar, sportif gerilemeler ve yönetimsel sorunlar camiamızı derinden etkiledi. Ancak bugün, umut tazeleme zamanı. Yeni bir sayfa açılıyor: Başkan Haşim Karadağ ve yeni yönetimi ile…
Haşim Karadağ, sadece bir iş insanı değil; aynı zamanda bu şehrin evladı, tribünlerin ruhunu bilen, Malatya halkının sesine kulak veren bir isim. Geldiği günden bu yana sergilediği duruş, taraftara verdiği samimi mesajlar ve şeffaf yönetim anlayışıyla umutları yeniden yeşertti.
Elbette kulüp yönetmek kolay bir iş değil. Özellikle borç yükü, transfer yasakları, tesis eksiklikleri gibi birçok sorunla boğuşurken… Ancak bu yönetimin en önemli farkı, sorunları halının altına süpürmek yerine, onları şeffaf bir şekilde kamuoyuna sunması ve çözüm için elini taşın altına koymasıdır.
Taraftara düşen görev ise net: Sabırlı olmak ve destek vermek. Her şey bir anda düzelmeyecek. Ama iyi niyetli, vizyoner ve mücadeleci bir yönetim varsa, gerisi zaman meselesidir. Şimdi küsmenin, sırt çevirmenin değil; kenetlenmenin, omuz omuza olmanın zamanıdır.
Yeni Malatyaspor, bu şehrin ortak değeridir. Takımımızın yeniden ayağa kalkması için Haşim Karadağ ve ekibine güvenmeli, onların yanında durmalıyız. Çünkü bu mücadele, sadece bir futbol mücadelesi değil; aynı zamanda Malatya’nın birlik ve diriliş mücadelesidir.
