Malatya'da yine klasik bir organizasyon beceriksizliği, yine koltukta oturup sorumluluğu başkalarına atan yöneticiler… Kayısı Festivali ve Arguvan Türkü Festivali aynı tarihe denk geldi. 25-27 Temmuz. Bunu kaderin cilvesi ya da “olur böyle şeyler” diyerek geçiştirmeye çalışanlara bir çift sözüm var: Bu bir yönetim krizi ve bu krizin mimarları da bellidir.
Sayın Sami Er, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı… Kayısı Festivali tarihini sosyal medya üzerinden büyük bir gururla duyurdu. Peki, Arguvan Belediye Başkanı'nın aynı tarihler için festival planladığını önceden size ilettiğini biliyor muydunuz? Evet, biliyordunuz. Bizzat CHP’li Meclis Başkanvekili Günnur Tabel mecliste söyledi: “Başkanım, görüşmüş, söylemiş. Keşke o zaman dile getirseydiniz.”
Keşke... ama keşke demek yetmiyor.
Çünkü bu işin altında yatan asıl sorun, başkanın etrafını saran danışman ordusunun, özel kaleminin ve Basın Yayın Daire Başkanlığının tam anlamıyla sınıfta kalmasıdır. Sayın Sami Er’in etrafındaki bu “profesyonel” kadro ne iş yapar? Festival gibi şehrin marka değerine katkı sağlayacak bir organizasyonda, yerel belediyelerle takvim çakışması yaşanıyor ve kimsenin haberi yok, kimse uyarmıyor. O zaman şu soruyu sormak gerekir:
Danışmanlar neyi danışıyor? Özel kalem neyi planlıyor? Basın birimi neyi takip ediyor?
Cevap: Koca bir hiç.
Basın Yayın Daire Başkanlığı denilen yapı, sosyal medya sayfasına üç kuruşluk görsel yüklemekten öteye geçemiyor. Ne kamuoyunu doğru bilgilendirebiliyorlar, ne de Malatya'nın yerel iletişim ağlarını sağlıklı yönetebiliyorlar. Protokol selfie’lerinden ibaret bir iletişim anlayışıyla bu şehir yönetilmez.
Gelelim Arguvan cephesine…
Arguvan Belediye Başkanı Ersoy Eren de eleştiriden muaf değil. Çünkü o da başka bir yönetim anlayışının kurbanı: İçe kapanık ve özgüveni bilgiyle karıştıran bir model.
Sayın Eren’in şahsıma söylediği açıklaması tam bir fiyaskodur: “Basına ihtiyacım yok.”
Ne demek bu? Basın, halkla kurduğun köprüdür. Eleştirilmekten korkmak başka, iletişimden kaçmak başka. Her eleştiriye “algı” demek, basını görmezden gelmek halktan da kopmaktır. Eğer bu yaklaşım devam ederse Arguvan’ın sesi sadece sazdan çıkar, yöneticisinden değil.
Dahası, Arguvan Belediyesi bünyesindeki ekip de ne yazık ki verimlilik konusunda sınıfta kalıyor. Bir ilçe festivalinin tarihini Malatya Büyükşehir’e iletip ardından süreci takip etmemek, bunu basına dahi taşıyamamak, iletişim eksikliğinin değil, liyakatsizliğin göstergesidir. Belediye kadrosu sadece başkanı alkışlamak için değil, doğru iletişimi kurmak, çıkar çatışmalarını önlemek için vardır.
Kısacası bu iki belediyede de ciddi bir kadro problemi var. Koltukta oturanlar çok, iş yapan yok. Şehirde festival değil, kurumsal boşluk var. Malatya ve ilçeleri sahipsiz değil ama yöneticileri halktan kopuk, iletişimden bihaber.
Bu şehir festivalleriyle değil, basiretsizlikle anılmasın istiyorsak önce yukarının değil, halkın sesini dinlemeye başlayın.
Danışmanlarınızı da bir zahmet değiştirin. Malatya bunu hak etmiyor.