“Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” buyurmuştu Peygamber Efendimiz (sav). Onun hayatı, bir müminin hem şuurunu hem vakarını inşa eder. O öyle bir zattır ki, hakkında söylenecek her söz, önce sahibini inşa eder yahut ifşa eder.
Ne yazık ki, günümüzde ifade özgürlüğü maskesi ardına gizlenerek kutsallarımıza yapılan saldırılar bir linç düzeyine ulaştı. En son örneğini Leman dergisi ve benzeri yayın organlarında gördüğümüz şekilde Hz. Peygamber’e yönelik imalı, alaycı, aşağılayıcı yaklaşımlar asla ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez.
Efendimiz (sav) Dokunulmazdır!
Resûl-i Ekrem (sav), sadece bir tarihi şahsiyet değil, 1.5 milyarı aşkın insanın gönlünde yaşayan bir rahmettir. O'na dil uzatmak, insanlığın ortak vicdanına ihanettir. Şeriat nezdinde ise Peygamber’e hakaret, “sabb-ı nebi” olarak tanımlanır ve bu fiil İslam hukukunda en ağır cürümlerden biri kabul edilir.
İmam Malik, İmam Ahmed, İmam Ebu Hanife ve İmam Şafii’nin çoğunluk görüşüne göre, bir kimse Peygamber Efendimiz’e hakaret ettiğinde tevbesi kabul edilmeyip dünyevî cezaya çarptırılır. Çünkü bu fiil bir inanç ihlali olmanın da ötesinde bir "fitne" ateşidir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Allah şöyle buyurur:
> "Allah’a ve Peygamberine eziyet edenlere dünyada da ahirette de lanet olsun." (Ahzab, 33/57)
Hukuki Boyut: Suçtur, Meşru Değildir
Türk Ceza Kanunu’na göre de halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, dinî değerlerle alay etmek, toplumun bir kesimini aşağılamak suçtur (TCK 216. madde). Leman gibi yayınlar bu tür suçları işlemiş; halkın inançlarını rencide eden, müstehcen ve edebe mugayir karikatürlerle dini değerlere, özellikle de Peygamber Efendimiz’e saldırmıştır.
Basın özgürlüğü, ahlâksızlık ve kutsallara küfretme özgürlüğü değildir. Tıpkı bir anneye hakaretin, bir öğretmene saldırının nasıl toplumsal bir infial doğurması doğalsa, Peygamber Efendimiz’e uzanan diller de milletin vicdanını yaralar.
Yaptırımlar Olmalıdır!
Bu tür yayınların sadece kınanması yetmez. Hukuki ve idari yollarla kapatılmaları, özür dilemeleri, topluma hesap vermeleri gerekir. Aksi hâlde bu saldırılar alışkanlık haline gelir. Toplumun huzuru ve ortak değerleri bu şekilde çürür.
Sonsuz Hürmet Sana Ey Resûlullah!
Ey Resûlullah!
Senin mübarek ismine dil uzatanlara karşı biz ümmetin olarak susmayacağız. Seni seven her kalp, seninle birlikte kıyamda, duada ve mücadelede olacak. Zira senin onurun bizim onurumuzdur. Senin izzetin bizim izzetimizdir.
Bu yazı, sadece bir kınama değil; bir iman, bir sadakat ve bir direniş beyanıdır. Bilsinler ki bu ümmet, "Benim adım anıldığında salavat getirmeyen burnu yerde sürünsün" diyen Peygamberini yalnız bırakmaz!
---
Dua ile bitirelim:
> اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ، وَعَلَى آلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ، وَانْصُرْنَا مَعَهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ، وَاجْعَلْ أَعْدَاءَهُ فِي الْهَوَانِ وَالْخِزْيِ وَالْهَلَاكِ، آمِينَ.
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve âline salât eyle. Onunla birlikte bizi dünyada ve âhirette muzaffer kıl. Onun düşmanlarını zelil, rezil ve helak eyle. Âmin.
Hazırlayan : Erkan Can Akan