- Haberler
- Tanıtım
- Toksik Pozitiflikten Kurtulmak: Sağlıklı İyimserlik İçin Medicana Sağlık Grubu'nun Önerileri
Toksik Pozitiflikten Kurtulmak: Sağlıklı İyimserlik İçin Medicana Sağlık Grubu'nun Önerileri
Toksik Pozitiflikten Kurtulmak: Sağlıklı İyimserlik İçin Medicana Sağlık Grubu'nun Önerileri
“Pozitif düşün!” önerisi, günümüzde çok sık karşılaştığımız, bireyleri daha iyi bir ruh haline sokmaya yönelik yaygın bir tavsiyedir. Olumlu düşünmenin faydaları yadsınamaz; insanı motive edebilir ve duygusal dengeyi sağlayabilir. Ancak, her zaman pozitif olma çabası bazen sağlıksız bir duruma dönüşebilir.
Bu duruma “toksik pozitiflik” denir ve uzun vadede psikolojik anlamda zararlı olabilir. Medicana Sağlık Grubu Psikoloji Bölümü'nden Uzm. Kl. Psk. Tuğçe Çolakoğlu, toksik pozitiflik ile sağlıklı iyimserlik arasındaki ince çizgiyi açıklıyor ve bu konuda dikkat edilmesi gerekenleri paylaşıyor.
Toksik Pozitiflik Nedir ve Sağlıklı İyimserlik ile Aralarındaki Farklar
Medicana Sağlık Grubu’ndan Uzm. Kl. Psk. Tuğçe Çolakoğlu, sağlıklı iyimserliği, zorlukları göz ardı etmeden ve gerçekçi bir şekilde çözüm arayarak, geleceğe umutla bakmak olarak tanımlıyor. Yani sağlıklı iyimserlik, insanın karşılaştığı olumsuzluklarla yüzleşmesini engellemez.
Aksine, bu olumsuzlukları kabullenip onlarla başa çıkabilmeyi sağlar. Ancak toksik pozitiflik, kişinin zorlayıcı duygularını bastırmaya çalışması ve her durumda mutlu görünme çabasıdır. Bu yaklaşım, gerçeklikten kaçmak yerine, duygusal olarak baskı yaratır ve bireyi sıkıştırır.
Sürekli Olumlu Düşünme Çabası Psikolojik Etkiler Yaratabilir
Uzm. Kl. Psk. Tuğçe Çolakoğlu, duygularımızın insanın içsel pusulası olduğunu ve her birinin önemli bir işlevi bulunduğunu belirtiyor. Zorlayıcı olsalar da, olumsuz duyguların bastırılması, onları yok etmez. Bu tür duygular zamanla bedende birikir ve kaygı, depresyon, baş ağrısı, mide rahatsızlıkları gibi psikosomatik sorunlara yol açabilir.
Yani, sürekli olarak "her şey yolunda" davranan bir kişi, içsel olarak bu duygularla baş edemez ve uzun vadede ruhsal sorunlar yaşayabilir. Bastırılan duygular, sonunda kişiyi duygusal anlamda çıkmaz bir noktaya getirebilir.
“Pozitif Düşün” Mesajlarına Nasıl Tepki Verilmeli?
Çevremizden duyduğumuz pozitif düşünme söylemleri genellikle iyi niyetle söylenir. Sevdiğimiz insanlar acı çekmemizi istemezler ve bizi rahatlatmaya çalışırlar. Fakat, “Ağlama, ağlanacak bir şey yok” gibi ifadeler, duygularımızı görmezden gelmeye neden olabilir. Uzm. Kl. Psk. Tuğçe Çolakoğlu, duygularımızı ifade etmenin önemini vurguluyor. "Şu anda üzgünüm, sadece dinlemen bana iyi gelir" ya da "Biliyorum iyi hissetmeni istiyorsun ama bu duyguyu yaşamama ihtiyacım var" gibi ifadeler, ihtiyacımızı anlatmanın ve ilişkileri sağlıklı tutmanın en iyi yoludur. Bu tür sınırlar koymak, ilişkilerde derinliği ve anlayışı artırabilir.
Sürekli Pozitif Olmak, Psikolojik Sağlığımıza Zarar Verebilir
Uzm. Kl. Psk. Tuğçe Çolakoğlu, sağlıklı iyimserliğin, psikolojik dayanıklılıkla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtiyor. Duyguları kabul etmek ve onları yaşamak, kişisel dayanıklılığın temel bileşenlerindendir. Her gün, “Bugün hangi duyguları hissettim?” sorusunu kendimize sorarak, duygularımızı gözlemlemek, ihtiyacımızı daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
Ayrıca, duygularımızı bastırmadan ifade edebileceğimiz güvenli alanlar yaratmak, iyileşme sürecini hızlandırır. Zor zamanlarda kendimize şefkat göstermek, iyileşme yolculuğunun en önemli adımlarından biridir. Gerçek iyimserlik, hem olumlu hem de olumsuz duyguları kabul edebilme yeteneğidir.
Bakmadan Geçme




