Sosyal Belediyecilik
Mehmet Demez / Klinik Psikolog
Klinik Psikolog Mehmet Demez sosyal belediyecilik ile yaptığı açıklamada; “Ülkemizde ilk belediyenin kurulmasından bu yana belki de 150 yıldan fazla zaman geçti. Ortak bazı ihtiyaçların belediyeler tarafından yerine getirilmesi pek değişmese de zamanla ihtiyaçların çeşitliliği ve yoğunluğunda değişiklikler oldu. ” dedi.
Demez açıklamasına şöyle devam etti;
"Ülkemizde ilk belediyenin kurulmasından bu yana belki de 150 yıldan fazla zaman geçti. Ortak bazı ihtiyaçların belediyeler tarafından yerine getirilmesi pek değişmese de zamanla ihtiyaçların çeşitliliği ve yoğunluğunda değişiklikler oldu.
Küreselleşmeyle birlikte ekonomik sıkıntılar ve ihtiyaçlarda arttı. Bireyler, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmakta ve sosyal-kültürel etkinliklere katılmakta maddi olanaksızlıklardan ötürü zorluk yaşamakta. Bu nedenlerle birlikte şehir yaşamını sürdüren insanların ihtiyaçlarını karşılamak için belediyecilikte farklı arayışlara gidildi.
Günlük yaşantımızın her yerinde, her aşamasında belediye ile temas halindeyiz. Klasik belediyecilik anlayışında, yerel yönetimler sadece kendilerine verilmiş, alışılan rutin diye nitelendirdiğimiz işleri yapmaktadır.
Klasik belediyecilik anlayışı ile artık şehirler yönetilmiyor. Şehirleri klasik belediyecilik anlayışının dışına çıkaran, vizyon sahibi bir bakış açısıyla yönetmek gerekiyor.
Belediyeler icracı oldukları bölgede elbette; klasik belediyecilik hizmetlerini yapacaklardır. (Yol, su, kanalizasyon ve çevre temizliği gibi hizmetler) Ancak sadece yol, kaldırım yapmak, çöpleri toplamak, alt yapı hizmetleri gibi klasik belediyecilik hizmetlerini yerine getirmek, insan unsurunu unutmaktır. Belediyeler artık insan odaklı düşünmek, insanı merkeze alan sosyal projeler geliştirmek zorundadır.
Tüm belediyeler toplumun dezavantajlı kesimlerine hizmetler sunmaktadırlar. Yaşlılardan engellilere, kadınlardan dar gelirlilere belediyelerin hizmet ağı, bahsi geçen kesimleri kapsayacak şekilde genişlemiştir.
Sosyal Belediyecilik tüm bu temel hizmetlerin ötesinde, yaşanılan bölgede yaşam kalitesini, yaşam standardını daha ileriye taşıyabilmek demektir.
Sosyal belediyecilik günümüzde bütün belediyelerin hizmet kapsamına giren bir kavram hâline gelmiştir. Sosyal belediyecilik söylemi ciddi anlamda önem kazanmıştır.
Bilindiği üzere, yol açmak, su getirmek, kaldırım yapmak, çöp toplamak gibi rutin hizmetler her belediyenin yaptığı işlerdir. Şehirde yansıması büyük olacak, küçük dokunuşlarla büyük katkı yapacak, ses getirecek sosyal ve kültürel projelere ihtiyaç vardır.
Rutin belediyecilik hizmetleri, bu hizmetten etkilenen kişiler tarafından pek görülmez. Görülse bile genelde belediyenin lehine bir başarı diye yazılmaz. Çünkü her belediye az ya da çok bu hizmetleri yapar. Siz istediğiniz kadar asfalt dökün, kaldırımları döşeyin, altyapıyı yapın halk bir süre sonra bu alanda yapılanı unutur. Bu hizmetler her belediyenin rutin görevi olduğu için bunların üzerinde durmak pek anlamlı olmaz.
Sosyal belediyecilikte başarının ilk adımı çeşitli stk ve diğer yapılardan gelecek projelerle bir proje havuzu oluşturmak olmalıdır. Daha sonra uygulanmaya karar verilecek projeler seçilip hayata geçirilmelidir.
Sosyal belediyecilik ile ilgili projelerin yapılabilmesi için iyi bir finansman ve ekonomik desteğe ihtiyaç vardır. Aslında kaynaktan da öte iyi bir vizyona gereksinim vardır.
İkinci olarak bu projeleri uygulayacak nitelikli ve ehliyetli kadrolar oluşturmak gerekir. Bir belediye başkanı her konuda fikir sahibi olmayabilir. Ancak vizyoner ve liderlik vasıfları varsa, doğru kişileri doğru işlerle bir araya getirebilirler. Nitelikli ve ehliyetli bir kadro başarının olmazsa olmaz ön koşuludur. Tabi ki bu kadrolar oluşturulurken; eş, dost, akraba ilişkilerinden ziyade ehil olma – başarı ve bilgi ön planda olmalıdır. " dedi.
Hoşça bakın zatınıza…
Bakmadan Geçme




