Sağlık-Sen, hemşire ve ebelerin sorunlarına dikkat çekti
Sağlık-Sen, 'Sağlıkta Görünmeyen Emek: Hemşire ve Ebelerin Sesi' başlıklı basın açıklamasında, hemşireler ve ebelerin karşılaştığı sorunlara dikkat çekerek çözüm önerilerini sıraladı.
Sağlık-Sen, "Sağlıkta Görünmeyen Emek: Hemşire ve Ebelerin Sesi" başlıklı basın açıklamasında, hemşireler ve ebelerin karşılaştığı sorunlara dikkat çekerek çözüm önerilerini sıraladı.
Sağlık-Sen, ebe ve hemşirelerin sorunlarına dikkat çekmek için "Sağlıkta Görünmeyen Emek: Hemşire ve Ebelerin Sesi" konulu basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasına Sağlık-Sen Genel Merkez Yönetimi, Ankara Şubeleri, hemşire, ebe ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Basın açıklamasını gerçekleştiren Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, 5 Mayıs Ebeler Günü ve 12 Mayıs Hemşireler Günü ve Haftası vesilesiyle tüm ebe ve hemşirelerin günlerini tebrik ederek sözlerine başladı.
Doğan, sağlık sisteminin temel taşlarını oluşturan bu meslek gruplarının değerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Hemşirelik ve ebelik mesleğinin önemine dikkat çeken Doğan, “Hemşirelerimiz, ebelerimiz sağlık hizmetlerinin temel taşı, omurgasıdır. Sağlık sistemi; hemşirelerin, ebelerin emeğiyle ayakta durmaktadır. Hemşirelerimiz ve ebelerimiz, büyük sağlık ordusunun vazgeçilmez parçasıdırlar” dedi.
“Hemşireler geçim derdinde”
Konuşmasına hemşire ve ebelerin geçim derdinde olduğunu söyleyen Doğan, “Hemşirelerimiz, ‘geçim mi sağlasam, çocuğuma mı baksam, kendi sağlığıma mı zaman ayırsam?’ sorusuyla baş başa bırakılmaktadır. Ebe, hemşire ayakta kalmazsa sağlık sistemi nasıl ayakta durur? Bugün çözüm bekliyorlar! Bugün bir çıkış yolu arıyorlar! Unutmayalım, bir ebe, bir hemşire kolay yetişmiyor! Devlet, bu emek neferlerini kaybetmemeli, tecrübeli hemşirelere ve ebelere sahip çıkmalıdır.” çağrısında bulundu.
“Sorunların tespit edildiği, çözüm reçetelerinin yazıldığı yer Sağlık-Sen’dir”
Sağlık-Sen’in ebenin, hemşirenin, 40’a yakın sağlık meslek grubunun yetkili sendikası olduğunu hatırlatan Doğan, “Sorunların tespit edildiği, çözüm reçetelerinin yazıldığı yer burasıdır. Bugüne kadar yalnızca eleştiren değil, çözüm de üreten bir sendika olduk. Saha çalışmalarıyla, bilimsel araştırmalarla, rapor ve projelerle sorunlara gerçekçi yaklaştık. Çünkü mücadelemizi değerli kılan şey boş söylemler değil, sahaya dayanan verilerle çözüm sunmaktır.” dedi.
“Hemşirelik Mesleğine İnovatif Yaklaşımlar Çalıştayı” gerçekleştirdiklerini ve raporunu hazırladıklarını belirten Doğan, hemşirelik mesleği için birçok sorunu tespit ettiklerini ve çözüm önerilerini ortaya koyduklarını dile getirdi.
“Hemşireler kendi işleri dışında birçok işi de yapmak zorunda kalıyor”
Hemşirelerin çalışma hayatında birçok sorunla karşılaştığını ve sorunların hemşirelik eğitimiyle başladığına vurgu yapan Doğan, sorunları şu sözlerle sıraladı:
“Hemşirelik eğitiminin temel sorunları, mesleğin temellerini sarsmaktadır. Kontenjanların plansız artırılmasıyla sınıflar dolup taşmakta, öğretim elemanı eksikliği eğitimin niteliğini düşürmektedir. Mevzuat alanında yıllardır güncellenmeyen yasalar, hemşirelerimizin görev ve yetkilerini kısıtlayarak onları adeta görünmez kılmaktadır. Kâğıt üzerindeki tanımlar ile sahadaki gerçeklerle uyuşmamakta; hemşireler hastanelerde kendi işlerinin dışında birçok işi de yapmak zorunda kalmaktadır.”
“Hemşirelerin emekleri maaşlarına yansımamaktadır”
Sorunları sıralamaya devam eden Doğan, ücret politikalarındaki yanlışlığa ve kariyer basamaklarının yetersizliğine de dikkat çekerek, “Saha uygulamalarında hemşire başına düşen hasta sayısı uluslararası standartların çok üzerindedir. Kariyer basamakları belirsizdir. Yüksek lisans, doktora yapmış hemşireler bile bugün hâlâ ‘uzman hemşire’ unvanı alamadan, meslekte ilerleme ümidi olmadan çalışmaktadır. Ücret politikaları adaletsizdir. Hemşirelerin emekleri performans sisteminde görünmemekte, özverilerinin karşılığı maaşlarına yansımamaktadır.” ifadelerini kullandı.
“1 Hemşire 3 hemşirenin yapması gereken işi yapıyor”
Sorunları aktardıktan sonra hemşirelik mesleğine ilişkin Sağlık-Sen’in reform niteliğindeki önerilerini sıralayan Doğan, “Eğitimde kaliteyi yükseltmek için hemşirelik okullarındaki plansız kontenjan artışının kontrol altına alınması gerekiyor. Ayrıca, akademisyen sayısının artırılmasına kadar birçok somut adımı da öneriyoruz. Fakültelerde ebe ve hemşirelik eğitimleri, bu bölümlerden mezun olan ebe ve hemşire akademisyenler tarafından verilmeli, YÖK alan dışı görevlendirme yapmamalıdır. Mevzuatta hemşirelerimizin yetkilerini genişletecek onları günün koşullarına uygun donatacak yeni düzenlemeler talep ediyoruz. Hastanelerde hemşireler eksik personelle çalışıyor. Bir hemşire üç hemşirenin yapması gereken işi yapmaya çalışıyor. Atama bekleyen hemşirelerin ataması yapılmalı, istihdam düzenli ve planlı bir biçimde gerçekleştirilmelidir.” dedi.
“Uzman hemşirelik tanınsın”
Hemşirelik mesleği için kariyer basamaklarının oluşturulması gerektiğinin de altını çizen Doğan, “Uzman hemşirelik tanınsın, liyakat esaslı terfi sistemi gelsin, hemşireler hak ettikleri unvanlara kavuşsun. Adil bir ücret politikasını hayata geçirmek zorundayız. Hemşiremizin alın teri karşılıksız kalmayacak, performans sistemi adaletsizlik üretmeyecek şekilde yeniden tasarlanmalıdır. Hemşireler, ebeler yaptığı her işlemin, her bakımın karşılığını maddi ve manevi olarak alabilmelidir.” diye belirtti.
“Ücretsiz ulaşım hakkı verilmeli”
Doğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Temel maaşlarımız insanca yaşam seviyesine çekilmeli. Kira, gıda, ulaşım gibi temel harcamaları karşılayabilecek bir düzeyde olmalı. Ebe ve hemşirelere özel aile destek ödemesi verilmeli. Kreş desteği ya da çocuk yardımı yapılmalı. Gece nöbetleri, hafta sonu çalışmaları özel olarak ücretlendirilmeli. Nöbet ücretlerine en az yüzde 100 artış yapılmalı. Aldığımız tüm ücretler emekliliğe yansıtılmalı. Ücretsiz ulaşım hakkı verilmeli. Hemşire ve ebeler başta olmak üzere tüm sağlık profesyonellerine şehir içi toplu taşıma araçlarında vardiya kolaylığı ve maddi yükün hafifletilmesi için ücretsiz ulaşım kartı verilmeli. Özellikle gece vardiyalı çalışanlar için servis veya ulaşım güvenliği garantisi sağlanmalı. THY’den ve Hızlı Trenden hemşire ve ebelere özel indirimler uygulanmalı. Sağlık tesislerine yakın kreşler açılmalı. Yıllık forma, ayakkabı, koruyucu ekipman devlet tarafından verilmeli, hijyen ve bakım için aylık temizlik yardım ödeneği yapılmalı. Yemek desteği ve kaliteli beslenme hakkı verilmeli. Ebe ve hemşireler başta olmak üzere sağlık profesyonelleri için uygun ücretli kamu lojmanları sağlanmalı, büyükşehirlerde kira desteği verilmeli. Mesleki eğitim ve kariyer teşvikleri verilmeli. İdari izinlerde nöbet ücretleri kesilmemeli.”
“Ebenin sesine kulak verin, hemşirenin emeğini görün”
Sağlık Bakanlığı ve YÖK başta olmak üzere tüm yetkililere seslenen Doğan, “Geliniz, bu önerileri birlikte hayata geçirelim. Çünkü emeğe değer verildiğinde, sağlık sistemi güçlenir. Ebe güvendedir, hemşire huzurludur; toplum sağlığı da garanti altındadır. Ebenin sesine kulak verin. Hemşirenin emeğini görün. Adım atın, birlikte iyileştirelim. Unutulmamalıdır ki; çalışma koşulları iyileşen, değeri bilinen bir ebe, bir hemşire, sağlık sisteminin güvencesidir. Sağlık sisteminin güvencesi, toplumun sağlığıdır.” dedi.
“Güçlü bir hemşirelik ve ebelik yapısı, güçlü bir sağlık sistemi demektir”
Toplu Sözleşme sürecinin yaklaştığını da belirten Doğan, taleplerini ve çözüm reçetelerini Toplu Sözleşmede de gündeme getireceklerini söyledi.
“Gayemiz, hemşirelerimizin ve ebelerimizin hak ettiği değeri görmesi, emeğinin karşılığını alması ve güvenle çalışması içindir” diyen Doğan, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Çalıştay raporumuzu Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ilgili kurumlara ileterek, raporda belirtilen çözüm önerilerinin takipçisi olacağımızı buradan ilan ediyoruz. Hemşirelik mesleğinin geleceği için umutluyuz. Bugün çizdiğimiz yol haritası, yarının daha güçlü ve saygın hemşirelik camiasının inşasına katkı sunacaktır. Unutmayalım; güçlü bir hemşirelik ve ebelik yapısı, güçlü bir sağlık sistemi demektir. Emek varsa, karşılık da olmalı.” (İLKHA)
Bakmadan Geçme




