• Haberler
  • Malatya
  • Saadet Partili Hüseyin Berk'ten Cizre'deki Ölümcül Gıda Krizi Olayına Sert Tepki

Saadet Partili Hüseyin Berk'ten Cizre'deki Ölümcül Gıda Krizi Olayına Sert Tepki

Saadet Partili Hüseyin Berk'ten Cizre'deki Ölümcül Gıda Krizi Olayına Sert Tepki

Saadet Partisi Malatya İl Başkan Yardımcısı ve Sosyal İşler Başkanı Hüseyin Berk, Cizre’de aynı kafede pizza yedikten sonra fenalaşan dört kişiden birinin yaşamını yitirdiği olaya ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Berk, “Bir pizza bir gencimizin hayatına mal oldu. Bu, Türkiye’de derinleşen gıda güvenliği krizinin yeni bir halkasıdır” dedi.

Geçtiğimiz gün Şırnak’ın Cizre ilçesinde aynı işletmede pizza yiyen dört kişi, kısa sürede fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan Mehmet Emin İğdi, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Olay, Türkiye’de art arda yaşanan gıda zehirlenmeleri tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Berk, Türkiye’nin haftalardır “peş peşe gıda zehirlenmeleriyle çalkalandığını” belirterek öğrencilerden mahkûmlara, tatilcilerden işçilere kadar geniş bir kesimin risk altında olduğunu ifade etti. “Kimse buna münferit olay diyemez. Sistem çökmüştür, denetim yetersizdir, kayıt dışı üretim kontrolden çıkmıştır” diye konuştu.

“Bir kontrolör milyonlarca işletmeye yetişemez”

Türkiye’de 7.500–8.000 arası gıda denetçisi bulunduğunu hatırlatan Berk, bu sayının milyonlarca işletmeyi kontrol etmek için yeterli olmadığını vurguladı:

“Bir kontrolör yılda kaç işletmeyi sağlıklı şekilde denetleyebilir? Bu yük taşınabilir değildir. Sayı az, risk büyük. Bu şartlarda etkin denetim mümkün değildir.”

Numunelerin laboratuvar sonuçlarının günlerce hatta haftalarca geciktiğine dikkat çeken Berk, “Sonuç çıkana kadar ürün raflarda, kasalarda, fırınlarda, okul yemekhanelerinde satışa devam ediyor. Bu süreçte insanlar bu ürünleri tüketiyor ve bedelini sağlığıyla ödüyor” dedi.

“Her 10 üründen 1’i riskli: Bu kabul edilemez”

Tarım Bakanlığı’nın verilerine de değinen Berk, alınan numunelerin %9–10’unda sorun tespit edildiğini, bunun da ciddi bir tehlikeye işaret ettiğini söyledi:

“Her 10 üründen biri riskliyse bu, her 10 sofradan birinin tehlikede olduğu anlamına gelir. Bu tabloya sessiz kalınamaz.”

“En savunmasız kesimler hedefte”

Berk, gıda zehirlenmelerinin özellikle savunmasız gruplar üzerinde yoğunlaştığını belirterek öğrenciler, mahkûmlar, çocuklar ve asgari ücretlilerin yüksek risk altında bulunduğunu ifade etti.

Çözüm önerilerini sıraladı

Türkiye’de gıda güvenliği krizinin çok boyutlu hâle geldiğini belirten Berk, uygulanması gereken adımları şu başlıklarla sıraladı:

Ulusal erken uyarı sistemi kurulması

Soğuk zincirin dijital sensörlerle takip edilmesi

Toplu yemek sektörünün bağımsız denetime tabi tutulması

Kayıt dışı üretim için özel denetim birimi oluşturulması

Laboratuvar altyapısının güçlendirilmesi

Tağşişli ürünlere karşı caydırıcı cezalar getirilmesi

Geri çağırma süreçlerinin şeffaflaştırılması

Tedarik zincirinin dijitalleştirilmesi

Kamuoyunun düzenli periyodik raporlarla bilgilendirilmesi

Berk, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Türkiye bu krizi daha fazla taşıyamaz. Gıda güvenliği, sağlık, ekonomi ve milli güvenlik meselesidir. Bir an önce kapsamlı bir gıda güvenliği reformu başlatılmalıdır.”

Bülten

Bakmadan Geçme