Öğretmenlik Meslek Kanunu Beklentileri Karşılayacak Şekilde Çikarılmalıdır

İnsanın, özünü keşfetmeye, kişiliğini inşa etmeye yönelik en büyük eylemi eğitimdir.

İnsanın, özünü keşfetmeye, kişiliğini inşa etmeye yönelik en büyük eylemi eğitimdir. Eğitimin 
başaktörü öğretmen, insanlığın kadim ve vazgeçilmez mesleklerinden biri de öğretmenliktir. 
Öğretmen, çocukların şuur sermayesini artırmanın, idrakini geliştirmenin, varoluşun sırrına 
ermenin, hikmeti keşfetmenin rehberidir.
Ülkemizde fiilî olarak görev yapan öğretmen sayısı 1 milyon 200 bini aşmış iken, öğretmenlerin 
yetiştirilmesinden emekliliğine kadar olan her aşamayı içeren, öğretmenlik mesleğini bütün 
olarak ele alan bir kanunun olmaması büyük bir eksikliktir.
Eğitimde örnek gösterilen ülkelerde olduğu gibi, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde eğitim-
öğretim hizmetleri sınıfı kariyer mesleğine uygun bir kanuna kavuşturulması artık daha fazla 
ertelenmemelidir.
Kanaatimizce öğretmenlerin itibarının daha da artması, haklarının korunması; yönetmeliklerle, 
genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için 
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ivedilikle yürürlüğe konulması elzemdir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine 11. Kalkınma Planı’nda ve Bakanlığın 
2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilmesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen, ne 
yazık ki öğretmenlerin mesleklerini, hak ve yetkilerini koruyup geliştirecek nitelikte bir meslek 
kanunu beklentisi hâlâ karşılanamamıştır.
Çıkarılıp yürürlüğe konulacak kanunun hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası 
standartlara uygun bir kanun olarak düzenlenmesini bekliyoruz. Bu mümkündür, beklenti de bu doğrultudadır. Aksi hâlde yapılacak çalışma anlamsızlaşır.
Medeniyetimizin yüklediği değeri sosyal ve ekonomik statü açısından gerçekleştirecek kanun,
öğretmenin itibarını hem korumaya hem de yükseltmeye yaramalıdır.
Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkili sendikası olarak, gerek akademik yayınlar gerek 
raporlar gerekse alan taramalarıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu için nelere ihtiyaç 
duyulduğunu ortaya koyduk. 
Çağın gereklerini ve öğretmenlerimizin beklentilerini karşılayacak şekilde 2018 yılında 
hazırladığımız “Öğretmenlik Meslek Kanunu İhtiyaç ve Öneriler” başlıklı raporumuzla genel 
çerçeveyi çizdik. ‘Meslek kanunu, öğretmene destek kanunu olmalı’ diyerek beklentilerimizi 
ifade ettik. ‘Nasıl bir meslek kanunu olmalı, meslek kanununda neler yer almalı’ sorularının
cevabını bir eğitim sendikası olarak verdik.
Öğretmenler olarak beklentimiz, özlük haklarımızın tanımlanması ve geliştirilmesi; kadrolu, 
sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik ayrımının ortadan kaldırılması; resmî eğitim kurumlarındaki 
bütün öğretmenlerin kadrolu olarak istihdam edilmesi; mesleğimizde ilerlememizi sağlayacak 
şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi; istihdamda güçlük çekilen bölgeler 
başta olmak üzere zorunlu hizmet gibi zorlayıcı dayatmalar yerine teşvik edici uygulamaların 
getirilmesi; eğitim kurumu yöneticiliğinin eğitim-öğretim sınıfı içinde ama ikincil görev 
olmaktan çıkarılarak müstakil bir kadro olarak düzenlenmesi; yöneticilik süreçlerine geçiş ve 
statüsü ile bu pozisyonlardaki mali, özlük ve sosyal hakların da mutlaka meslek kanununda 
tanımlanması; resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri 
kapsayan bir meslek kanununun hayata geçirilmesidir. 
Meslek kanunu, içeriği itibarıyla öğretmenlerin atamadan yer değiştirmeye, yetişmeden 
gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer basamaklarına erişime, ehliyetten liyakate kadar 
ayrımcılık ya da ayrıcalıktan uzak, objektif hükümler ihtiva etmelidir.
Öğretmenin itibarının, statüsünün, hak ve imkânlarının, fırsat ve yetkilerinin artırılmasına 
dayanak yapılması gereken bir kanun, mevcudun tekrarına ve statükonun devamına barınak 
olursa akıtılan ter de söylenen sözler de hükümsüz ve değersiz hâle gelir. Özellikle meslek 
kanununda öğretmenlerin ve eğitim kurumu yöneticilerinin mali durumunun, hak, yetki ve 
sorumluluklarının hedeflenen amaca uygun gerçekleştirilmesi umulurken, bütün bunlar kamu
maliyesi dengesi, bütçe olanakları ve benzeri bahanelerin arkasına sığınılarak es geçilecek 
olursa eğitimde istenilen başarıların da meslek kanunundan beklentinin de sağlanamayacağı 
bilinmelidir.
Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır. Öğretmenin özlük 
haklarını ve yetkilerini genişletecek, ona destek olacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek 
Kanunu’nun çıkarılması beklentisi artık karşılanmalıdır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, belirttiğimiz hususlar temelinde katkı ve destek sunacağımızı bu 
vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bir an evvel hayata geçirmek konusunda adım atmaya çağırıyoruz.
24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, özlük haklarını koruyup 
geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm 
üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir.
Hüseyin Söylemez 
Eğitim-Bir-Sen Malatya 1 No'lu Şube Başkanı
 

Bakmadan Geçme