• Haberler
  • Eğitim
  • Eğitim Çalışanları Konteyner Kentlerden Atılıyor, Eğitim Camiası Çaresiz!

Eğitim Çalışanları Konteyner Kentlerden Atılıyor, Eğitim Camiası Çaresiz!

Yusuf Yılmazoğlu Eğitim Gücü Sendikası Malatya İl Başkanı

Eğitim Gücü Sendikası Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu bir açıklama yaparak,"Malatya'da Vefa Sadece Bir Semt Konağı Adıymış! Eğitim Çalışanları Konteyner Kentlerden Atılıyor, Eğitim Camiası Çaresiz!" dedi.

Eğitim Gücü Sendikası Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu,"6 Şubat 2023'te ülkemizi sarsan asrın felaketi, şehirlerimizi enkaza çevirdi, okullarımızı susturdu. Ancak o karanlık günlerin ortasında bir umut ışığı yandı: Eğitim emekçileri! Çocukların geleceğine köprü, yaralı kalplere merhem olmak için tereddüt etmeden görev başına koştular. O sessizliği, ders zilinin sesiyle yarmak, çocuklara yeniden umut olmak için binlerce eğitim emekçisi koşulsuz şartsız görev başına döndü. Hasarlı binaların gölgesinde, konteyner sınıflarda, çamur deryası bahçelerde ders anlattılar. Onlar, "Hayat normale dönsün" diye kendi hayatlarını adadılar.

Sayın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 2023'teki sözleri hâlâ kulaklarımızda yankılanıyor:
❝Hâlen çalışan ve yeni atanan 210.215 öğretmenimiz tek tek aranmış ve barınmaya ilişkin sorunu olup olmadığı istişare edilmiştir. Barınma talebi olan kardeşlerimizin sorunları İçişleri Bakanlığı ve valiliklerimizin desteği ile çözülmüştür.❞

Ancak okulların kapanmasına birkaç gün kala, konteyner kentlerde barınan yüzlerce öğretmene ve eğitim personeline "çıkın! Yeriniz boşaltılacak" deniyor. Peki, nereye gitsinler? Teslim edilmeyen konutlara mı, yoksa fahiş fiyatlarla ulaşılamayan kiralık evlere mi?
Malatya Valiliği'nin somut bir barınma alternatifi sunma konusunda yetersiz kaldığı gözlemlenmektedir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün sorumluluğun kendilerinde olmadığını belirtmesi, eğitim çalışanlarını belirsizliğe itmektedir. AFAD'ın konuyu valiliklere yönlendirmesi ve İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda henüz net bir açıklama yapmaması, mevcut durumu daha da zorlaştırmaktadır. Bu durum, sadece bir tahliye emri olmanın ötesinde, eğitim emekçilerinin fedakarlıklarına karşı vefasızlık olarak algılanmaktadır.

Deprem sonrası Malatya, Hatay, Adıyaman gibi illerde eğitim hizmeti aksamadıysa, bu, şehri terk edenlerin yerine hiçbir tereddüt göstermeden gönüllü olarak bölgeye atanan eğitim çalışanları ve ilk günden beri orada kalmayı seçen kahraman öğretmenler sayesindedir. Üstelik bu çağrılar sadece yeni gelenler için değil; depremin ilk gününden beri kendi ailesinin huzurunu, evinin güvenliğini, hatta kendi geleceğini bir kenara koyarak görev yerinden ayrılmayan öğretmenler için de yapılıyor. Şehri terk etmeyenler "kaçmadı"; onlar kalmayı seçti. Onlar, bu yıkımın ortasında dimdik duran, öğrencisi için kendi konforunu yok sayan cesur eğitim neferleriydi. Ve şimdi onlara da "çıkın" deniliyor. Bu, sadece bir tahliye değil; açık bir vefasızlıktır.

Toplumda ne yazık ki, konteynerlerde kalmaya devam eden eğitim çalışanlarına yönelik yanlış ve yanıltıcı bir algı yaratılmaktadır. Oysa öğretmenlerimiz, barınma desteğini bir lütuf değil, bir zaruret olarak görmektedir. Konteynerlerde kalmak; bir ayrıcalık değil, bir mecburiyettir. Eğitim çalışanları olarak, ilgili barınma merkezlerinde bulunduğumuz süre boyunca elektrik, su gibi tüm masrafları titizlikle ödemekten hiçbir zaman kaçınmadık. Bu süreçte üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğimizi belirtmek isteriz. Çünkü ne devlet konutları zamanında teslim edilmiştir, ne de barınabilecek uygun ve ekonomik bir alternatif mevcuttur. Barınma, bir lütuf değil, temel bir insan hakkıdır!

Kalıcı çözümler ortada! Kalıcı konut sayıları arttıkça, TOKİ’nin yeni yaşam alanlarının ulaşımı, sosyal donatıları ve yaşam standartları iyileştikçe, kiralar normale döndükçe, insanlar zaten dayatmaya gerek kalmadan konteyner kentleri kendi istekleriyle boşaltacaktır. Öğretmenler, bu şehirlerin yeniden inşasına katkı sunmak için burada; onlara dayatma değil, destek gerek! Yetkililer, bu gerçeği görmezden gelerek öğretmenleri konteynerlerden çıkarmaya zorlamak yerine, kalıcı konut teslimlerini hızlandırmalı, kira desteği sağlamalı ve sosyal iyileştirmeler yapmalıdır.

Sayın Malatya Milletvekilimiz İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak’a teşekkür ediyoruz! Dün akşam saatlerinde konteyner kenti bizzat ziyaret ederek öğretmenlerimizin sesini dinledi. Çözüm odaklı yaklaşımı, yaralı kalplere umut aşıladı. Kendisine, bu duyarlılık ve vefa için yürekten şükranlarımızı sunuyoruz. Ancak, bu hassasiyeti tüm yetkililerden bekliyoruz!
Sayın yetkililer, eğitim çalışanlarını konteyner kentlerden tahliye etmek için gösterdiğiniz bu hız ve gayreti, kalıcı konut tesliminde, kira desteğinde ve sosyal iyileştirmelerde de görmek istiyoruz. Eğer siz öğretmenin arkasında durmazsanız, öğretmen de geleceği omuzlamaya gücünü nereden alacak? Vefasızlığın hüküm sürdüğü yerde, ne eğitim yeşerir ne de toplum onarılır.

Sendikal Tavrımız: Çözüm Odaklı ve Kararlı Takip
Eğitim Gücü Sendikası olarak, Malatya'daki yetkililerle ve Ankara'daki ilgili bakanlıklar ile AFAD yetkilileri ile sürekli görüşme halindeyiz. Bu sorunun ivedilikle çözülmesi için tüm gücümüzle çalışıyor, öğretmenlerimizin ve eğitim personelimizin mağduriyetinin giderilmesi adına konunun bizzat takipçisi olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz. Taleplerimiz ve çözüm önerilerimiz ilgili tüm mercilere iletilmiştir. Cumhurbaşkanlığımızın, deprem bölgelerindeki eğitim ve insan kaynağının desteklenmesi konusundaki geçmiş duyarlılığı göz önüne alındığında, bu acil barınma sorununun da en üst düzeyde ele alınarak çözüme kavuşturulacağına dair umudumuzu koruduğumuzu belirtmek isteriz.

Çağrımız nettir:
* Eğitim emekçilerine vefa gösterin!
* Verilen sözlere sadık kalın!
* Barınma hakkını temel insan hakkı olarak tanıyın!
Bu mücadele, sadece öğretmenlerin değil, çocuklarımızın, geleceğimizin mücadelesidir. Birlikte sesimizi yükseltelim! Malatya’nın yiğit öğretmenleri yalnız değildir!" şeklinde tepkilerini dile getirdi.

Yorumlar 1
Eğitimci 17 Haziran 2025 21:52

Kaç senedir kirasız bir şey ödemeden kalan öğretmenler... Çok iyi biliyorum ihtiyacı olmadığı halde kalan ve devlete büyük yük olan öğretmenler bir zahmet biraz da kira versinler.. Bu sendika başkanı da popülist bir zihniyet ve dalkavukluk için devlete yüklenmeyi bırakmalıdır

Bakmadan Geçme