• Haberler
  • Siyaset
  • CHP'li Kış: 'Her 4 saniyede bir icra dosyası açılıyor, her 4 saniyede bir umut sönüyor'

CHP'li Kış: 'Her 4 saniyede bir icra dosyası açılıyor, her 4 saniyede bir umut sönüyor'

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Türkiye'de derinleşen ekonomik krize ve vatandaşın artan borç yüküne dikkat çek

 CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Türkiye’de derinleşen ekonomik krize ve vatandaşın artan borç yüküne dikkat çekerek, icra dairelerinde yaşanan yoğunluğun ülkedeki yoksulluğun en somut göstergesi haline geldiğini söyledi.

“Türkiye artık üretimle değil, borçla dönüyor; en hareketli sektör icra daireleri”

Kış, “Adalet Bakanlığı verilerine göre yalnızca 1 Ocak – 3 Ekim tarihleri arasında icra dairelerine 7 milyon 651 bin yeni dosya geldi. Bu, her 4 saniyede bir icra dosyası açılması anlamına geliyor. Her 4 saniyede bir umut sönüyor. Toplamda 24 milyon 668 bin dosya derdest durumda. Bu dosyaların her biri, bir ailenin yoksulluk hikayesidir” dedi.

“Gerçek ekonomi icra dairelerinde, çaresizlik koridorlarda yürüyor”

CHP’li Kış, Türkiye’de ekonomik tablonun iktidarın açıkladığı rakamlardan çok farklı olduğunu belirterek, “Türkiye artık üretimle değil, borçla dönüyor. En hareketli sektör icra. Adalet saraylarının koridorlarında ekonomi değil, çaresizlik yürüyor. Saray rakamlarla övüne dursun, bu ülkenin gerçek bilançosu icra dairelerinde tutuluyor” ifadelerini kullandı.

Kış, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumuna atıfta bulunarak, “Salı günü Merkez Bankası Başkanı’nı dinleyeceğiz. Pembe bir tablo mu dinleyeceğiz, yoksa halkın yaşadığı gerçekleri mi duyacağız, göreceğiz. Ama vatandaşın borcuna ve refah kaybına dair bir sorumluluk cümlesi duymayacağımızı şimdiden biliyoruz” dedi.

“Borç sarmalı kötü yönetimin sonucu”

Kış, bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının rekor seviyelere ulaştığını vurguladı:

“Vatandaşların bankalara ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borçları 5 trilyon 304 milyar liraya çıktı. Sadece 19–26 Eylül haftasında borç artışı 85,8 milyar lira oldu. TOKİ ve varlık yönetim şirketlerine olan borçlarla birlikte toplam yük 5 trilyon 463 milyar lirayı buldu. Bu tablo, halkın değil, iktidarın tercih ettiği ekonomik modelin sonucudur. Halk borçla yaşasın, sistem ayakta kalsın istediler. Bugün borç sarmalı, kötü yönetimin en somut sonucudur.”

“Vatandaşın ödediği faizle Türkiye’ye doğalgaz sağlanabilirdi”

Kış, faiz yükünün toplumsal maliyetine de dikkat çekti:

“2025’in ilk sekiz ayında vatandaşlar yalnızca faiz ödemek için 773,3 milyar lira harcadı. Bunun 454,5 milyarı kredi faizine, 318,8 milyarı kredi kartı faizine gitti. Bir yılda ödenen bu faizle tüm Türkiye’ye bir yıl ücretsiz doğalgaz sağlanabilirdi. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ diyerek başlayan macera, bugün halkı faiz kurbanı haline getirdi. Yıl sonunda vatandaşın bankalara ödeyeceği toplam faizin 1,2 trilyon lirayı aşması bekleniyor. Bu sadece ekonomik değil, toplumsal bir felakettir.”

“Bankalar rekor kâr açıklarken vatandaş borç içinde”

CHP’li vekil, bankacılık sektörünün rekor kâr elde ettiğini hatırlatarak, “2024’ün ilk 8 ayında bankacılık sektörü 563,4 milyar lira net kâr elde etti. Kamu bankalarının kârı yüzde 138,7 arttı. Vatandaşın cüzdanı boşalırken bankaların kasası doldu. Bu durum bankaların başarısı değil, iktidarın tercihlerinin sonucudur” dedi.

“Köylü ürün değil, borç biçiyor”

Tarım ve KOBİ sektörlerinin de borç sarmalı içinde olduğunu belirten Kış, “Küçük ve orta boy işletmelerin kredi borcu 5,56 trilyon, tarım sektörünün borcu 1,1 trilyon liraya ulaştı. Köylü artık ürün değil, borç biçiyor. Esnaf dükkanını değil, krediyi döndürmenin derdinde” ifadelerini kullandı.

“Bunlar büyüme değil, çöküş rakamları”

CHP’li Gülcan Kış, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“7 milyon yeni icra dosyası, 5,5 trilyon borç, 773 milyar faiz… Bunlar bir ülkenin büyüme değil, çöküş rakamlarıdır. Ekonomi iyi gidiyor diyorlar, evet: Faiz, borç ve yoksulluk iyi gidiyor. Biz CHP olarak, halkı yeniden ekonominin öznesi yapana kadar bu tabloyu unutturmayacağız. Çünkü bu ülke bankaların değil, emekçilerin omzunda yükselecek.”

Kaynak : PERRE

Bülten

Bakmadan Geçme