Asal Araştırma'nın anketi: Türkiye'nin sorunlarını hangi siyasi parti çözebilir?
Ekonomi ilk sırada: Hayat pahalılığı vatandaşın belini büküyor
Asal Araştırma Şirketi’nin Mayıs 2025’te gerçekleştirdiği son kamuoyu araştırması, Türkiye’de vatandaşların en büyük sorununun ekonomi ve hayat pahalılığı olduğunu ortaya koyarken, sorunların çözümüne dair umutların da giderek azaldığını gösterdi. Ankete katılan her üç kişiden biri, mevcut siyasi partilerden hiçbirinin Türkiye’nin sorunlarını çözebileceğine inanmadığını belirtti.
Ekonomi ilk sırada: Hayat pahalılığı vatandaşın belini büküyor
10-14 Mayıs 2025 tarihleri arasında 26 ilde, 18 yaş ve üzeri 2000 kişiyle yapılan yüz yüze anket çalışmasında, katılımcılara yöneltilen ilk soru, “Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” oldu. Yanıtlara göre halkın %65,6’sı ekonomi ve hayat pahalılığını en büyük sorun olarak gösterdi.
Diğer başlıca sorunlar ise şöyle sıralandı:
Adalet/hukuk sistemi: %7,3
İşsizlik: %4
Terör: %3,1
Eğitim: %2,4
Kentsel dönüşüm/Deprem: %2,1
Hükümet: %2
Güvenlik/Asayiş: %1,4
Muhalefet: %1,3
Kürt sorunu: %1,1
Göç/Mülteci sorunu: %1
Sağlık sistemi: %0,7
Diğer: %5,8
Fikrim yok/Cevap yok: %2,2
Siyasi partilere güven eriyor: “Hiçbiri çözemez” diyenlerin oranı %34,7
Anketin ikinci bölümünde katılımcılara, “Türkiye’nin sorunlarını hangi siyasi parti çözebilir?” sorusu yöneltildi. Yanıtlar, siyasi partilere olan güvenin ciddi şekilde sarsıldığını ortaya koydu. Katılımcıların %34,7’si “Hiçbiri” seçeneğini işaretledi.
Sorunları çözebileceğine inanılan siyasi partiler ise şu oranlarla sıralandı:
AK Parti: %26,0
CHP: %17,5
DEM Parti: %4,6
MHP: %4,3
İYİ Parti: %1,4
Zafer Partisi: %1,2
Yeniden Refah Partisi: %1,0
Diğer: %1,5
Fikrim yok/Cevap yok: %7,8
Umut azalıyor, belirsizlik büyüyor
Ankete yansıyan veriler, halkın sadece ekonomik değil, siyasal düzlemde de ciddi bir güven bunalımı yaşadığını gözler önüne serdi. “Hiçbir parti çözemez” yanıtının en yüksek oranı oluşturması, toplumda yaygın bir umutsuzluk ve sisteme dair sorgulamanın işareti olarak değerlendiriliyor.
Siyaset bilimciler, bu tür sonuçların, halkla bağını zayıflatan siyasi partilerin yeniden toplumsal güven inşa etmek için ciddi bir dönüşüm sürecine girmesi gerektiğini vurguluyor.
Kaynak : PHA