Yalanlarla Yürütülen Siyaset Artık Bitti

Arapgir ve Yazıhan ilçesini ziyaret eden AK parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, 'Türkiye'nin geleneksel siyasetinde söz her şeyin önünde oldu. İcraat yok, söz çok. Sözle siyaset yapılıyor, ancak artık o yol yürümüyor. Vatandaşlar laflara kulak asmı

Arapgir ve Yazıhan ilçesini ziyaret eden AK parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, 'Türkiye'nin geleneksel siyasetinde söz her şeyin önünde oldu. İcraat yok, söz çok. Sözle siyaset yapılıyor, ancak artık o yol yürümüyor. Vatandaşlar laflara kulak asmıyor, inanmıyor. Yalanlarla bir siyasetin yürütülmesi artık mümkün değil' dedi.16 Nisan Halk Oylaması kapsamında bir dizi ziyaretlerde bulunan AK Parti Malatya Milletvekilleri Taha Özhan ve Nurettin Yaşar Arapgir, Arguvan ve Yazıhan ilçelerini ziyaret etti.Arapgir ve Arguvan ilçeleri ziyareti sırasında esnaflarla bir araya gelen Taha Özhan ve Nurettin Yaşar 16 Nisan'ın önemine değindi.TBMM Dışişleri Komisyon Başkanı ve  AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan, Arapgir ve Arguvan ilçesi esnafını ziyareti sırasında dua ve destek istedi. Özhan, 16 Nisan'ın Türkiye'nin geleceği adına önemli bir kavşak olduğunu belirtirken, Türkiye'nin darbe artığı anayasadan biran önce kurtulması gerektiği vurgusunda bulundu.SÖZLE SİYASET YAPILAN DÖNEMLER BİTTİ Arapgir ve Yazıhan ilçesini ziyaret eden AK parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, 'İçinde bulunduğumuz sistemin bir an evvel değişmesi lazım. Hizmetlerin gelebilmesi adına bu gerekli. Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir. Memleketin önünün açılabilmesi için, halkın daha iyi yönetilmesi için gerekli anayasa bizde bunların tersi için kullanılıyor. Devlet denen bir çark, başında ise bir güç var. Seçimle gelmiyor, halktan güç almıyor ama bu anayasa onların gücünün oluşmasına imkan sağlıyor. 12 Eylül darbe anayasası, haksız hukuksuz bir davadır. Memleketin değil birilerinin menfaati için düzenlenmiş bir anayasadır. Özal'dan beri bu anayasayı değiştirmeye çalışıyoruz. Burada ki asıl amaç devletin içinde ki bazı adamların değil, milletin hakimiyetini sağlamaktır. Milletin vermiş olduğu oylarla seçilenlerin hem hükümete hem de devlete hakim olması istenmektedir. AK parti gibi güçlü bir iktidar tıkanıklıklar yaşıyor, engelleri aşamıyorsa demek ki sistem değişmeden ülke'nin önünün açılması mümkün değildir. Türkiye her zaman belli bir yere geliyor, bir şeyler kazanıyor, gelişme kaydediyor, sonra bir bakıyorsun birileri tutup aşağı çekiyor. Bu engel içinde bulunduğumuz sistemdir. 1950 yılından bu yana devletin içindeki hakimiyetle, milletin arasında bir itiş kakış var. Darbeci, faşist anayasa var diyenler, bağıranlar, gösteri yapanlar gelin bir adım atın dediğimizde yanaşmıyorlar. Türkiye'nin geleneksel siyasetinde söz her şeyin önünde oldu. İcraat yok, söz çok. Sözle siyaset yapılıyor, ancak artık o yol yürümüyor. Vatandaşlar laflara kulak asmıyor, inanmıyor. Yalanlarla bir siyasetin yürütülmesi artık mümkün değil' sözlerini kaydetti.

Bakmadan Geçme