Tahammülsüzlüğün arkasında yatan psikolojik nedenler

Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, günlük yaşamda sıkça karşılaşılan tahammülsüzlük durumuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, günlük yaşamda sıkça karşılaşılan tahammülsüzlük durumuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Kanizi'ye göre tahammülsüzlük, yalnızca anlık öfke ya da sabırsızlık hali değil; stres, kaygı, kontrol ihtiyacı ve geçmiş deneyimlerin etkisiyle ortaya çıkan daha derin bir psikolojik süreçtir.

Stres ve kaygı

Yoğun iş temposu ve geleceğe dair endişeler, tahammül seviyesini düşüren en önemli etkenler arasında. Zihinsel gerginliğin birikmesi, en küçük olumsuzlukların bile büyük bir tepkiye dönüşmesine yol açabiliyor.

Mükemmeliyetçilik ve kontrol ihtiyacı

Hayatın her alanında planlı hareket etmeye çalışan, mükemmeliyetçi kişilik yapısına sahip bireyler, beklenmedik olaylarla karşılaştıklarında hayal kırıklığı yaşayarak daha tahammülsüz olabiliyor.

Duygusal düzenleme güçlükleri

Duygularını sağlıklı şekilde yönetemeyen kişiler, küçük olaylarda dahi aşırı tepkiler verebiliyor. Özellikle geçmişte travmatik deneyimler yaşamış bireyler, bugün karşılaştıkları olaylara karşı daha hassas ve kırılgan bir tutum sergileyebiliyor.

Yorgunluk ve tükenmişlik

Fiziksel ve zihinsel yorgunluk, stresle başa çıkmayı zorlaştırarak tahammülsüzlüğü artırıyor. Tükenmişlik sendromu yaşayan kişilerde bu durum daha da belirgin hale geliyor.

Üzerinde çalışılabilir bir durum

Psikolog Aslı Kanizi, tahammülsüzlüğün kişisel farkındalıkla yönetilebileceğine dikkat çekerek şunları söyledi: 'Tahammülsüzlük; stres, kontrol ihtiyacı, geçmiş travmalar ve duygusal düzenleme güçlüklerinin bir yansımasıdır. Zihnimizin verdiği bu sinyalleri fark etmek, hem kendimizle hem de çevremizle daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza yardımcı olur. Unutmayalım ki tahammülsüzlük üzerinde çalışılabilen ve yönetilebilen bir durumdur.' (İLKHA)

Bülten

Bakmadan Geçme