Prof. Dr. Tarhan: Zekâ yüzde 60-70 oranında eğitimle geliştirilebilir
Zekânın, doğuştan gelen bir kapasite olarak yüzde 30-40 oranında belirleyici olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 'Yüzde 60-70 oranında eğitimle geliştirilebilir. Zihinsel yatırım, emek ve çabayla daha hızlı yol alınabilir ve bu kişiler daha avantajlı olurlar.' dedi.
Zeknın, doğuştan gelen bir kapasite olarak yüzde 30-40 oranında belirleyici olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 'Yüzde 60-70 oranında eğitimle geliştirilebilir. Zihinsel yatırım, emek ve çabayla daha hızlı yol alınabilir ve bu kişiler daha avantajlı olurlar.' dedi.
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çoklu zek konusunu değerlendirdi.
Tarhan, çoklu zek kuramının, 1983 yılında Harvard Üniversitesi'nden Prof. Dr. Howard Gardner tarafından ortaya atılmış bir tez olduğunu, Gardner'ın, bir eğitim psikoloğu olarak, çocukların zeksının yalnızca matematiksel zek ile sınırlandırılmasının yetersiz olduğunu savunduğunu ifade etti.
Gardner'ın, bir çocuğu tanımak için sadece matematiksel zekyı ölçmenin ve Stanford-Binet gibi testlerle değerlendirme yapmanın birçok çocuğa haksızlık yaptığını ifade ettiğini aktaran Tarhan, 'Forrest Gump filminde, yetenekli olmasına rağmen zek seviyesi yeterli görülmediği için dışlanan bir çocuğun müthiş başarılar elde ettiğini görüyoruz. Gardner, böyle örneklerden yola çıkarak, zeknın tek bir yapıdan ibaret olmadığını, çoğul olduğunu ve geliştirilebilir bir yapıya sahip olduğunu savunmuş, bu doğrultuda çoklu zek kuramını geliştirmiştir.' dedi.
Sözel zek ve mantıksal zek testlerde ölçülebilen iki zek türü…
O dönemde Gardner'ın yedi farklı zek türü tanımladığını dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 'Sözel zek ve mantıksal zek, genellikle klasik olarak bilinen ve testlerde ölçülebilen iki zek türüdür. Diğer zek türlerini ölçmek daha zor olabilir, ancak bu türlerin belirli özellikleri vardır. Örneğin, müziksel zek. Müziksel zekya sahip kişiler, çocukluk dönemlerinde kapı gıcırtısından bile ritim çıkarıp dans edebilirler. Bu, kulak zeksı olarak da bilinir. Nota bilgisi olmadan melodileri ve ritimleri anlayabilen bu kişiler, müziksel zek açısından oldukça yeteneklidir. Bir diğer zek türü ise görsel zekdır. Görsel zeksı yüksek olan bireyler, özellikle harita okuma, tasarım, zihinsel imgeler oluşturma gibi alanlarda başarılıdır. Ressamlar, mimarlar, çizerler ve pilotlar bu zek türüne sahip kişilere örnek gösterilebilir. Gördükleri bir şeyi kolayca çizebilir veya tasarlayabilirler. Ayrıca, bedensel zek da önemli bir zek türüdür. Bedensel zekya sahip kişiler, beden duyumlarını çok iyi algılar ve koordine edebilirler. Koordinasyon, denge, hız ve fiziksel dayanıklılık gibi beceriler bu zek türünün en belirgin özellikleridir. Mesela atletler, dansçılar, cerrahlar.. İnce motor becerileri, bunlarda çoktur.' diye konuştu.
Zek yüzde 60-70 oranında eğitimle geliştirilebilir
Zeknın, doğuştan gelen bir kapasite olarak yüzde 30-40 oranında belirleyici olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 'Yüzde 60-70 oranında eğitimle geliştirilebilir. Zihinsel yatırım, emek ve çabayla daha hızlı yol alınabilir ve bu kişiler daha avantajlı olurlar. Sosyal zek da var. Mesela bunlar eğitimciler arasında, liderler arasında, terapistler arasında, psikologlar arasında önemlidir. Karşı tarafın duygularını okurlar. Diğer bir zek türü de içsel zek. İçsel zek da kendini tanır, analiz eder, okur. Filozoflar, din adamları, psikologlar da içsel zekyla, öz güvenli, öz disiplinli, kendini geliştirebilen kişilerdir. Bir de doğasal zek var. Çok çevreci olurlar bu kişiler. Florayı tanır, bitkiyi tanır, çiçekleri, ağacı çok iyi tanır.' dedi.
Evrensel bir ahlaki zek var mı?
Bir de tanımlanmış zeklar arasında varoluşçu zeknın olduğunu kaydeden Tarhan, 'Bu çoklu zekdaki kişi varoluşu sorguluyor: 'Ben niçin varım? Ölüm nedir? Neden ölürüz? Başka insanlara neden şık oluruz? Dünya nasıl, niçin geldi?' gibi varoluşsal sorular soran kişilerdir. Bir diğeri de ahlaki zek olarak ifade ediliyor.' ifadesinde bulundu.
Gardner'in, evrensel bir ahlaki zek konusunda bir karara varamadığını da söyleyen Prof. Dr. Tarhan, 'Düzenlediğimiz Pozitif Psikoloji Kongresi'ne Gardner'i davet ettik. 90 yaşında olmasına rağmen çevrimiçi olarak etkinliğimize katıldı. Bir soru sordum 'Teknoloji gelişiyor, bilgisayarlar hızla artıyor, yapay zek ile ilgili açılımlar başladı. Bu insanlığın geleceği ne olacak?' diye… Dedi ki; 'Maddi refah artacak, daha da artacak. Teknoloji de artacak ama insani değerlerin artacağı konusunda çok endişelerim var'. Gerçekten de kötülükleri görüyoruz.' diye konuştu.
'Vicdani zek' kavramını tanımlamıştım…
Türkiye'de ve dünyada kötülüklerin, maddi refah arttıkça azalması beklenirken tam tersine artış gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, 'Bu durum, toplumsal çürümenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. 2010 yılında yayımlanan Pozitif Psikoloji kitabında, 'vicdani zek' kavramını tanımlamıştım. 'Ahlaki zek' yerine 'vicdani zek' demek, bu kavramın daha ölçülebilir ve tanımlanabilir olmasını sağladı. Kitabın yayımlanmasının ardından bir ekip benimle iletişime geçti. 'Kitapta tanımladığınız kavramları bir test ve ölçek hline getirmek istiyoruz.' diyerek bir çalışma yaptılar ve 'Vicdani Zek Ölçeği' ni geliştirdiler.' diye anlattı.
Anne baba ve öğretmenlere zek türlerini içeren rehber
Duyguların Psikolojisi kitabında zek türünün içeriğini tanımlayan 10'ar soruluk ölçek paylaştığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, 'Böylece anne babalar ve eğitimciler, çocuklarına bu soruları sorarak hangi zek türünün baskın olduğunu kolayca belirleyebilirler. Anne, baba veya rehber öğretmenler ilkokul seviyesindeki çocuklara bu ölçümleri yaparak çocukları analiz eder. Sınıf öğretmeni çocuğu iyi tanıdığı için de yetenek avcılığı yapabilir.' dedi.
Gerçek liderler farklı zek türlerini dengeli kullanır
Zek türlerinin birbirleriyle ilişkileri konusuna da değinen Prof. Dr. Tarhan, 'Aslında ideal olan, tüm zek türlerini yerinde ve zamanında kullanabilmektir. Bazı zek türlerinde çok başarılı olabilirsiniz, ancak gerçek liderler ve kanaat önderleri, farklı zek türlerini dengeli bir şekilde kullanabilen kişilerdir. Bu insanlar, topluma katkı sağlar ve diğer insanlara yol gösterir. Bu nedenle, her bireyin tüm zek türleriyle ilgili becerilerini geliştirmesi gerekir. Hiç kimse tek bir zek türüyle ilerleyemez, çünkü hayatın farklı alanlarında çeşitli zek türlerine ihtiyaç duyulur. Örneğin, sosyal zek da içsel zek da önemlidir. Belki bir konuda en iyi olmayabilirsiniz, ancak tüm zek türlerinde asgari bir seviyeye ulaşmak gereklidir.'
Mantıksal zeksı yüksek olanın duygusal zeksının düşük olabilir…
Bazı insanların birkaç dili çok iyi konuşabildiğini ancak biriyle sohbet etmekte zorlanabildiğini söyleyen Prof. Dr. Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:
'Bu durum, onların mantıksal zeksının yüksek, ancak duygusal zeksının düşük olduğunu gösterir. Örneğin, Einstein son derece dhiydi; satranç oynuyor, keman çalıyor ve olağanüstü keşifler yapıyordu. Ancak duygusal ve sosyal zeksı gelişmiş değildi. Evliliğinin 10. yılında eşine, 'Benimle evli kalmak istiyorsan üç öğün yemeğimi hazırla, benden ilgi bekleme' demişti. Bunun üzerine eşi, evliliği bitirme kararı aldı. İlkokul yıllarında ise öğretmenleri ona 'Bu çocuk okumaz, adam olmaz' demişti. Einstein, kendi alanında son derece başarılıydı, ancak diğer zek türlerini ihmal etmişti. Bu durum, insan bedeninin dengeli bir şekilde büyümesine benzetilebilir. Gözümüz anormal şekilde büyük olursa, yüzümüzün doğal uyumu bozulur. Aynı şekilde, zek türleri de dengeli bir psikolojik bütünlük içinde gelişmelidir. Elbette, bir zek türü diğerlerine kıyasla daha baskın olabilir, ancak diğerlerini ihmal etmemek gerekir. Eğitimcilerin bu dengeyi sağlamak için yönlendirme yapması çok önemlidir. Müziksel zeksı yüksek bir çocuğun illa müzik sanatçısı olması gerekmez. Ancak bu çocuk ders çalışırken müzik dinleyerek daha kolay öğrenebilir.' (İLKHA)