Büyükçay Barajı İçin Son Uyarı..!

MHP Pütürge İlçe Başkanı Mustafa Aluç

MHP Pütürge İlçe Başkanı Mustafa Aluç sosyal medya kişisel sayfasında Büyükçay barajı için sosyolojik soykırımın sonuçlarının yüreğimizde-benliğimizde-geleceğe dair umutlarımızda açtığı yaralardır şeklindeki tepkilerini dile getirerek;

Aslında konuya nerden giriş yapacağımı bilemiyorum. Bir ateş çemberinin ortasında kalmış haldeyiz ve sesimizi kimselere duyuramamanın acısını yaşıyoruz bu günlerde. Sebebi: topraklarımız üzerine yapılacak olan Büyükçay barajının beraberinde getireceği sosyolojik soykırımın sonuçlarının yüreğimizde-benliğimizde-geleceğe dair umutlarımızda açtığı yaralardır.
Sevgili hemşerilerim, köylülerim, akrabalarım, Tepehan'lılar ve Pütürge'liler.
Hepinizin de malumu olduğu üzere Yeşildere Şalyan-Perraş yönünden akan Büyükçay üzerine bir baraj yapımı programa alındı. Baraj tamamen % 100 olarak Adıyaman Kahta topraklarını sulaması için planlandı. Yaklaşık 10 yıldan beri bu barajın bölgemiz üzerinde doğuracağı sorunları anlatmaktan dilimizde tüy kalmadı. Biz elbette Baraj ve yatırımlara karşı değiliz ve her zaman da devletimizin yanında olmuşuzdur. Lakin her zaman şunu söylemeye çalıştık. Büyükçay barajının yapılacağı alternatif alanlar ve daha uygunlukta sahalar olduğu halde neden birileri sırf bizim bölgemize ceza vermek için illa bu barajı burada yapmak istiyorlar gibi bir kanı ile karşı karşıyayız.
Kahta çayından, Adıyaman'ın son köyü Taşkale'ye kadar en az bu barajın yapılacağı 10 statik alan sayabilirim size. Hayır, tutturmuşlar Tepehan'da yapacağız! Neden, Tepehan? Neden bizim yaşam alanlarımızı birileri gözüne kestirmiş? Neden buraları elimizden almak istiyorlar bizim? Neden, evlerimizi köylerimizi katlediyorlar? Diyoruz ki müsait yerler var, hayır sizin köylerin tam üzerine yapacağız. İşte bizi yaralayan, çaresiz bırakan nokta burası.
Kıymetli hemşerilerim: bu konuyu çok detaylı şekilde ele alıp defalarca işledik, toplantılar yaptık, gerek burada yaşayan hemşerilerimizle gerek gurbette bulunan bölge sakinleri ile sürekli koordineli çalışmalarımız oldu. Siyasilerle paylaştık. Bölge kanaat önderlerine duyurduk. Fakat hiç arpa boyu kadar ilerleyemedik, bugün acı bir gerçekle yüzleşmek üzereyiz. Her an kazma vurulacak bir dönemin içindeyiz diyorum. Bir kere kazma vurulursa en fazla burada kalma süremiz 2 bilemedin 3 yıldır. Yani 3 yıllık hayatımız kaldı buralarda. 3 yıl içinde kapımıza tebligatlar gelecek ve gitmem diyenleri jandarma zoruyla gönderecekler. Nereye? Orası belli değil. Yarın öbür gün belki 1000 adet kadar kamyon, dozer, esculatörler, grayderler konuşlanacak bu civara. Dev bir şantiye kurulacak. Harıl harıl hafriyat taşınacak bir yerlere, çıkan malzemeleri belki tarlalarımıza dökecekler. Çünkü 70 metre yüksekliğinde bir baraj gövdesini inşa etmek devasa bir inşaat alanı demektir.
Tüm bunların nedeni ise Adıyaman Kahta'yı sulamak projesi altında yatmaktadır. Yine diyorum, Kahta'nın sulanmasına karşı değiliz. Bilirim ki hiç bir Tepehan'lı Pütürge'li karşı değil. Hatta kardeş memleketleriz şurada, akrabalık ve kirvelik bağlarımız var. Farklı alışverişlerimiz bulunmakta. Biz şunu diyoruz: alternatif en az 10 yer var iken, neden bizim köyleri tarihten silmek için düğmeye basılmış asıl bunun peşindeyiz. İşin içinde, pis siyasi ayakların olabileceği kokusu burnumuza geliyor. Deniliyor ki: Nemrut güzergahının Pütürge yönü üzerinden ortadan kaldırmak gibi hiç bir salt önemi olmayan bir siyasi üstünlük meselesi gözetilmekte. Bir diğeri: mv. Ahmet Aydın'ın önceden verdiği bir söz olması hasebiyle kendini kanıtlamak derdinde. Dayatmalar insiyatifsizlik doğurur. Hüküm ancak Allah'ındır. Biz, buradayız ve binlerce yıldır yaşadığımız toprakları terk etmeye hiç niyetimiz yok.
Adıyaman bürokrasinin Malatya'ya üstünlük kurmak için başlattığı bu kirli bohemciliğe, Mv. Ahmet Aydın'nın bir sonraki dönemi garanti altına almak için diyarlarımızı talan etme girişimi karşısında sadece şunu söyleyebiliriz. “ÇEKİN ELLERİNİZİ KÖYLERİMİZ TOPRAKLARIMIZ ÜZERİNDEN!”
Kimseyle kavga etmek gibi bir niyetimiz yok. Kimsenin siyasi kavgasına malzeme olmak istemiyoruz. Kimseyi karşımıza almak gibi yöntem üzerinde ilerlemiyoruz. Gerekirse şayet onu da yaparız. Mezarlarımızı sulara gömmenize izin vermeyecek. Muhacir olmayacağız. Topraklarımızı, köylerimizi işgal edemezsiniz. Evlerimize, çocuklarımızın geleceğine, vatanımıza, büyüdüğümüz topraklarımıza karışmayın-dokunmayın. Öncelikle bu Adıyaman bürokrasisinin bir ayıbıdır. Bir tarafı yıkıp diğer tarafı yapmak akıl izandan uzak bir paradokstur.
Bu manzara aynı zamanda Malatya'nın da, Pütürge'nin de, Tepehan'nın siyasi, ekonomik ve sosyolojik gücünün, stratejik değerinin ne kadar zayıf olduğunu ortaya çıkarıyor. Hatırlatalım… Ak dağda bulunan Ave'spi kaynak suyunu Adıyaman zamanında Malatya'ya vermemiş. Tüm bunları elbette göz önünde bulundurmalıyız. Malatya hiçbirisi olaylarla ilgili tavır bile belirleyemedi. Şimdi de hepsi Adıyaman'ın peşine dizilmiş durumda, M. ne derse o istikamette yol gidilecek.
Büyükçay barajının yapılacağı bölge umut ve heyecan verici mi, EVET!
Bölge vatandaşları veya akraba, köylülerimizin şu anki yaşantıları mutluluk verici mi kesinlikle. Hele de İstanbul'dan kurulu düzenlerini getirip aynı şekil uzun yıllardan sonra memleketlerine yatırımlar yaptıklarından sonra.
Peki, bölgesel düzeyde bir başarı öyküsünün bu topraklarda ortaya çıktığı kavramı hem siyasi ve stratejik açıdan anlamlı mı, muhakkak öyle.
Bölgemiz insanları devletinin yanında, tarihe saygılı, özverili, çalışkan, üretken ve dengeleyeci mi, şüphesiz!
İşte tüm bu yeniden ele alınan yaşamsal düzey ve düzen bu 3 yıl içinde bertaraf edilmek üzere olduğu bir döngüdeyiz. Ne var ki bütün bunların bir anlam ifade edebilmesi lazım. Bunca çabamızın, yakarışımızın görülmesi gerekiyor. İnsanların tereddütleri, kabul etmeme hakları desteklenmelidir. Kaldı ki bu bölgede bulunan, yaşayan ve yaşamış kim var ise asla ve kati suretle duyarsız davranması gibi bir lüksü yok.
Gelin hep beraber, birlikte köylerimiz, topraklarımız üzerinde yaşamaya devam edelim. Hep birlikte sonsuza kadar. Tek yapacağımız Büyükçay barajının iptal edilmesi için birlik olacağız, birlikte hareket edeceğiz, birliğimizi muhafaza edeceğiz. Hepsi bu, bu kadar. Tamam, Nemrut'ta Adıyaman'ın olsun. Zaten Pütürge tarafından turistin falan geldiği falan da yok. Çok istiyorsanız yolu kapatın kimse gelmesin.
Sonra da ortak bir değerler sistemine sahip olarak fark yaratmaya ve birlikte hareket etmeye, yeni enerjiler üretmeye devam edelim. Hem İstanbul'da hem memleketimizde.
Herkese saygılarımla, şükranlarımı bildiririm.
Mustafa ALUÇ
MHP PÜTÜRGE İLÇE BAŞKANI

Bülten

Bakmadan Geçme