• Haberler
  • Malatya
  • Ağbaba: 'Türkiye'nin birçok yerinde kamulaştırmasız el koyma mala çökme gibi oldu'

Ağbaba: 'Türkiye'nin birçok yerinde kamulaştırmasız el koyma mala çökme gibi oldu'

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Haçovalılar fedakârlık etti, kendi yerleşim yerlerini, atadan dededen kalma yerlerini deprem yaşanmış verdi ama bunun da bir karşılığının olması, karşılığının verilmesi lazım. Türkiye’nin birçok yerinde kamulaştırmasız el koyma hakikaten mala çökme gibi oldu. Bunu da mecliste gündeme getireceğiz” dedi. 
Beraberinde CHP İl Başkanı Barış Yıldız, Yeşilyurt İlçe Başkanı Hakkı Ayas ve Battalgazi İlçe Başkanı Alper Gürsoy ile birlikte Haçova Köyü Dayanışma ve Kültür Derneğini ziyaret eden Ağbaba, İkizcelilerin (Haçova) sorunlarını dinledi. Ali Öztorun başkanlığında seçilen yeni dernek yönetimine başarılar diledi.
“Burada büyük bir mağduriyet var”
Haçova Köyü Dayanışma ve Kültür Derneğinin köklü bir dernek olduğunu ve yöreye hizmet ettiğini söyleyen Ağbaba, “Haçova bizim geçmişte çok savunduğumuz, imara açılmasını birçok kez söylediğimiz ama maalesef imara açılmadı. Haçova imara açılmazken Bostanbaşı açıldı, orası da çöktü. Çeşitli siyasi sebeplerle açılmadı. Deprem öncesinde Haçova; Malatya’nın önemli, yıldızı parlayan, değerli ve kıymetli bir merkez haline geldi. Köyden çıktı, rantın yüksek olduğu bir alan haline geldi. Devlet sonra gerçeği gördü TOKİ binalarını zemini sağlam olan Haçova’ya yaptı ama Haçovalılarda mağdur ediliyor. Binlerce yıllık atadan dededen kalma arazilerine resmen el konuluyor. Burada büyük bir mağduriyet var” dedi. 
“Mecliste gündeme getireceğiz
Milletvekili Ağbaba, Haçova bir şey kazansın diye hep müzakere etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Soru önergesi vererek değil de bu işin çözümü noktasında Haçovalılarla birlikte olmaya çalıştık. Birlikte iki kez Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’na gittik. Orada verilen çeşitli sözler var ama bu sözleri takip etmek gerekiyor. Keşke verilen sözler hemen yerine getirilse ama maalesef öyle olmuyor. Hep beraber takip edeceğiz. TOKİ Başkanı ile konuşacağım ve verilen sözlerin yerine getirilmesi için uğraşacağım. Hem mecliste hem de müzakere yoluyla ben takip ederim. Komisyon kuruldu, olumlu bir gelişmeydi ama görüyorum ki bir yol alınamamış. Belediye meclis üyelerimizde bu sorunu takip ediyor. Şehrin en değerli yeri 700 bin lira ila 1 milyon 300 bin lira arasında değer biçiliyor. Çok uzak yerlerde bu tür fiyatlara verilmiyor. Madem ihtiyaç vardı, Haçovalılar fedakârlık etti, kendi yerleşim yerlerini, atadan dededen kalma yerlerini deprem yaşanmış verdi ama bunun da bir karşılığının olması, karşılığının verilmesi lazım. Türkiye’nin birçok yerinde kamulaştırmasız el koyma hakikaten mala çökme gibi oldu. Bunu da mecliste gündeme getireceğiz.”
“PKK’ya, Kandil’e öpücük gönderiyorlar, CHP’yle savaşıyorlar”
Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağbaba, Türkiye’nin ilginç bir yerde olduğunu ve ilginç bir dönemi yaşadığını söyledi.  “Bir taraftan Öcalan ile barış yapılırken, şükran duyguları ifade edilirken bir taraftan CHP'li belediyelere “kent uzlaşısından” kayyum atanıyor” diyen Ağbaba, şöyle konuştu:
“Belediye başkanları cezaevine atılıyor. Kent uzlaşısındaki belediye meclis üyelerinin tamamı Kürt. Hatta iddianamede, “Batıda yaşayan Kürtler” diyor. Sanki batıda yaşayan Kürtlerle doğuda yaşayan Kürtler ayrı. Saçma sapan bir iddianameyle bir siyasi kararla önce Esenyurt, ardından Şişli’ye kayyum atandı. Belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri “kent uzlaşısından” dolayı aday oldukları için cezaevine atıldı.”

“PKK’yla barış, CHP’yle savaş”
Toplumsal barışın 86 milyon arasındaki sağlanacak barışla mümkün olabileceğini dile getiren Ağbaba, “Sen şu anda oyu yüzde 40 civarında olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni düşmanlaştırarak toplumsal barışı sağlayamazsın. Bütün anketlerde Cumhur İttifakı’nın oyu; MHP, AK Parti, BBP ve diğer bileşenlerin oyu en fazla yüzde 40 gözüküyor. Karşıda yüzde 60’lık bir ittifak, geniş bir kitle var. Sen yüzde 60 ile savaşarak yüzde 540 ile barışamazsın. Yüzde 60 ile savaşarak Türkiye'ye barışı getiremezsin. Sen bir taraftan “Öcalan serbest bırakılsın” diyerek Emrah Şahan’a düşmanlık edemezsin. Bir taraftan Öcalan ile barışıyorsun diğer taraftan İmamoğlu ile savaşıyorsun. PKK ile barışıyorsun CHP’ye savaş açıyorsun. “Kent uzlaşısı” dediğimiz olaya bakın; Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e, 2015 yılında barış sürecinde Remzi Kartal ile telefonda görüştü diye kayyum atıyorsun ama bütün görüşmeleri, pazarlığı Remzi Kartal ile yapıyorsun. Barış olsun mu, vallahi olsun. Kan akmasın, barışın arkasındayız, terörün bitmesini sonuna kadar savunuyoruz ama bir taraftan PKK ile barışıyorsun öbür taraftan CHP’yi düşmanlaştırıyorsun. 6 ay öncesine kadar “CHP, DEM ile demleniyor” diyorlardı. Şimdi DEM ve PKK ile barıştılar, PKK’ya, Kandil’e öpücük, çiçek gönderiyorlar, teşekkür ediyorlar, şükran sunuyorlar diğer taraftan CHP’yle savaşıyorlar. Böyle toplumsal barış gelmez. Emrah Şahan ve Ahmet Özer hakkındaki suçlama kent uzlaşısı, Ekrem İmamoğlu ile ilgili terör suçlaması kent uzlaşısı. Kürt kökenli bir ismi belediye meclis üyesi yapmak suç, olmaz bu. Böyle barış sağlanmaz. Böyle barış olmaz. Bir taraftan Öcalan ile barış, İmamoğlu ile savaş. PKK’yla barış, CHP’yle savaş. Böyle olmaz, yürütemezler bu işi, doğru değil” ifadelerini kullandı. 
“Toplum vicdanında kabul olmaz”
'Yeni yargı paketiyle 12 yıl ceza alan biri 9 ay hapis yatıp çıkacak' iddiasını da değerlendiren Ağbaba, “Olacak iş değil. Çocuklara yönelik istismar, cinayet, cinsel saldırı, uyuşturucu suçlarına anlaşılıyor ki büyük bir indirim gelecek. 12 yıl ceza alan biri 9 ay yatıp çıkacak. Ama ömründe eline silah almamış Tayfun Karaman, Osman Kavala, Can Atalay, gezi tutsakları cezaevinde kalacak. Bu toplumsal vicdanda kabul görmez ve toplumun vicdanını yaralar. Sen ömründe eline silah almamış, yaptığı iş belli olan insanları cezaevine atıyorsun, mahkûm ediyorsun diğer taraftan açıkça cinayet işlemiş, cinsel istismara bulaşmış, çocuklara cinsel istismar yapmış insanların cezasını affediyorsun. Bu toplum vicdanında kabul olmaz, bizde kabul etmeyiz. Maalesef yargı siyasallaşmıştır. Yargı maalesef iktidarın sopası haline gelmiştir. Biz bunu kabul edemeyiz. Bu bir toplumsal uzlaşıyla olmalıdır. Toplumun bütün kesimleriyle konuşulmalıdır. Siyasi partilerin oluru alınmalıdır. Böyle bir düzenleme yapılacaksa tüm siyasi partilerin içerisinde olduğu bir komisyonla yapılmalıdır. “Ben dedim oldu” derseniz, geçmiş dönemlerde yapılan afları biliyorsunuz. En son genel başkanımıza saldıran caninin iki evladını katletmiş, bir evladı pencereden kaçarak kurtuluyor, 12 yıl hapis yatarak dışarı çıkıyor. Türkiye bunları daha çok yaşar. Bu doğru bir uygulama değil, bunun karşısında dururuz” yorumunda bulundu. 
“Malatya’daki bütün gençleri konsere bekliyoruz”
Milletvekili Ağbaba, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Malatya’da bir konser etkinliklerinin olacağını ifade ederek “Keşke bunu yerel yönetimler yapsa da Veli Ağbaba yapmasa. Maalesef yerel yönetimler, milli bayramlarımız; 29 Ekim, 19 Mayıs, 23 Nisan’a sanki başka ülkenin bayramları gibi bakıyorlar. Sanki 29 Ekim’de Yunanistan Cumhuriyet’i kurulmuş, sanki 19 Mayıs’ta Yunanistan Kurtuluş Savaşı’nı başlatmış gibi bakıyor Malatya’daki yerel yöneticiler. 19 Mayıs’ı tüm ülkede olduğu gibi yerel yönetimlerin, haklın kutlaması lazım. 29 Ekim, 19 Mayıs, 23 Nisan’ı salona aldılar, sokağa yasakladılar. Ama millet 19 Mayıs’ı coşkuyla kutlamaya devam ediyor. İsterdik ki biz yapmayalım bu etkinlikleri belediyeler yapsın ama 19 Mayıs’ı kutlamak bize düşüyor. Malatya’daki bütün gençleri yarın yapacağımız konsere davet ediyorum. Tüm gençleri coşkuyla konsere bekliyoruz” dedi.

Bakmadan Geçme