Filiz Yavuzkurt

Nitelikli Bir Eğitime Başlamak Mümkün Olacak mı?

Filiz Yavuzkurt

11 Eylül tarihi itibarıyla eğitim öğretimin başlayacak olması Deprem Bölgesinde eğitim süreci nasıl olacak endişesi ile gündemde yerini aldı.
 Eğitim süreci nasıl olacak, hangi sıkıntılarla karşılacağız şeklinde cevap bekleyen çok soru var.
Hiçbir sıkıntı olmadan eğitim süreci başlayacak mı sorusu şimdiden veli ,öğrenci ve öğretmenlerin merak ettiği konuların başında geliyor.Böylesine büyük bir felaketin yaşandığı illerde hiçbir konuda olmadığı gibi Eğitim konusunda da sıkıntı olmaması elbette mümkün değil.
 Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz açısından başta barınma ve ulaşım sorununun öncelikle çözüme kavuşması gerekiyor.
6 Şubat’taki depremler nedeniyle felaketin en fazla yıkıma neden olduğu Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya’da da eğitim öğretim 11 eylül’de başlayacak. Felaketin ilk aylarında birçok yerde eğitim, çadır ve konteynerler de kurulan geçici okullarda sürdürülmeye çalışılmıştı ancak istenen verimi almak mümkün olmadı. Okulun onarıcı, önleyici, iyileştirici yönleri vardır ve depremzede çocuklar için okulların yeniden açılması çok önemli. Okulların,  çocukların sosyalleştikleri, kendi aileleri dışında insanlarla tanıştıkları, akranlarıyla bir araya geldikleri yerler” olması açısından depremzede çocukların yaralarını saran, onaran yönüyle de ele alınması gerekiyor.
 Eğitim öğretimin başlamasına sayılı günler kala, öğretmen ,öğrenci ve veliler akıllardaki  öncelikli sorulara cevap arayışına girdi. Öğrencilerin sınıf ortamlarının hasar durumu belirlenip gerekli önlemler alındımı , uygun ortamda eğitim öğretime devam etmesi için gereken koşullar sağlandı mı gibi sorulara cevap bekleyen öğretmen ,veli ve öğrenciler oldukça endişeli.
 -Evi yıkılan ve geçici barınma alanlarında yaşayan çocuklar yıkılmayan okullara mı gidecek ?
-Çocuklar, geçici barınma alanlarında açılan özel eğitim çadırları, destekleme kursu çadırları gibi geçici mekanlarda mı  eğitim alacak?
-İlimizde Hangi okullarda güvenli şekilde eğitime devam edilecek? gibi sorular henüz tam olarak cevap bulmuş değil.
Büyük yıkımın ardından okula dönüşte birçok eksiklik tabii ki olacaktır. Bu durumda  bölgedeki hiçbir şeyin yeterli olacağını söylemek mümkün değil. Çok sayıda öğretmen depremde hayatını kaybetti. Pek çok öğretmen de bölgeden naklini istedi. Bu bakımdan bölgede personel eksikliği kaçınılmaz gibi görünüyor. Öğretmenlerin kendileri ve aileleri için güvenli barınma ihtiyaçları var ve bu sağlanmadığı sürece bölgenin öğretmen ihtiyacında ciddi bir eksiklik yaşanması söz konusu olabilir.
Öğretmen ihtiyacı nedeniyle merkezlerden köy gibi zor bölgelere ulaşımda lojistik sorunu da ortaya çıkacak.
Ayrıca okullarda eğitim materyali sıkıntısı çekilecek mi onu da henüz bilmiyoruz. Sürekli tüketilen materyallerin temininin  devamı şart. Bu gibi sorunlar çözülmediği sürece bölgede nitelikli bir eğitime yeniden başlanabilmesi imkansız gibi görünüyor. 
Bir diğer önemli hususda, öğrencilerin ve ailelerin depremden sonra normal hayata dönmelerine olumlu katkı sağlayabilmek adına Okullarda planlı olarak yapılacak psikolojik destek yardımları olacak mı?
Ülkemizin yaşanan bu travmanın üstesinden gelebilmesinde en önemli rolü oynayacak olan meslek grubu öğretmenlerdir. Dolayısıyla öğretmenlere rehberlik ve psikolojik danışma konusunda eğitimler verilerek bu alanda daha yetkin hale gelmeleri de sağlanabilir.
 

Yazarın Diğer Yazıları