Veysel Fırat

15 TEMMUZ AŞAĞILIK DARBE GİRİŞİMİNDEN MESAJLAR

Veysel Fırat

Türk milleti olarak, aşağılık ve dış destekli bir darbe girişimini başarıyla atlatmış durumdayız. Darbe gerçekleşmiş olsaydı ülkemiz yatırımlardan, teknolojik gelişmelerden, dünya ülkesi olma yolundaki adımlarından geri kalacaktı. Demokratik kazanımlar kaybolacak, kıtlık ve sefaletle uğraşmaktan dünyadaki gelişmelerle ilgilenemeyecek, sömürülmeye bir yüz yıl daha devam edecektik. Türkiye ancak hayatını idame ettiren insanların yaşadığı bir ülke haline gelecek, İslam ülkeleri arasında parlayan güneş sönecekti. Bu darbenin arkasındaki hedef buydu ve bu durum en fazla bölgede yeni planlarını uygulamaya koyan ABD’nin işine gelmektedir. Bundan dolayı mantık diyor ki, FETÖ’nün kurucusu ve planlayıcısı ABD gizli servisidir. Ancak onların yıllardır geliştirdiği stratejileri için harcadığı çaba, para ve zaman bir gecede milletimizin asil duruşuyla boşa çıkmıştır. Bu darbe girişimine verilen tepkiler, hem darbecilere, hem siyasilere hem de ülkemiz üzerine planlar yapan istihbarat servislerine tokat gibi mesajlar içermektedir. Darbeciler ve arkasındakiler bilmeli ki; Türk milletinin kabulü olmadan siz bu milleti cennete bile götüremezsiniz. Daha önceki darbelerin başarılı olmasının sebebi ordunun bir kısım toplumun desteğini alarak diğer kesime darbe yapmasıydı. Darbeye maruz kalan kesim de devlet zarar görmesin diye direnmiyor ve hemen askere teslim oluyordu. En güzel örneği 28 Şubat Darbesi sonrasında Erbakan’ın açıklamasıdır. ‘’Sokaklara çıkmayın, sakın taşkınlık yapıp kamu düzenini bozmayın.’’ Ancak bu sefer darbe direk halka ve devletin varlığına karşı yapıldığı için o darbeciler tükürüğümüzde boğuldu. Türk milleti bağımsızlığına düşkündür. Türk milletine hiçbir çılgının zincir vuramayacağı bir kez daha tescillenmiştir. Siyasiler; Ortamı germeyiniz, milleti kutuplaştırmayınız. Parti ve kişisel çıkarlarınızı bir kenara iterek öncelikle devletin çıkarlarını gözetiniz. Kişisel heva ve isteklerinizi gerçekleştirmek için devletin makam ve yetkilerini kullanmayınız. Bu yetkilerinizi halkın huzur ve refahı için kullanarak devletin gülen yüzü olunuz. Çünkü bu millet en güzel hizmete layık olduğunu 15 Temmuz gecesi göstermiştir. Milletin desteği olmadan size verilen o makam ve yetki gün gelir bir darbe ile elinizden alınabilir. Gücün ve meşruiyetin tek kaynağı ancak millettir. Millet iradesi ve desteği olmadan kimse yerinde sağlam değildir. Devlet kurumlarının kadrolarını belirli bir frekanstaki kişilere tahsis ederseniz, o kişiler gün gelir 15 Temmuz’da olduğu gibi tepenize binmeye çalışır. Kurum kadrolarında çok sesliliğe önem verilmeli, atamalar kişilerin fikri frekanslarına göre değil, Allahın emri olan ‘’İşi Ehline Verme’’ ilkesine göre yapılmalıdır. Kendi düşüncemizden olsa bile böyle bir kadrolaşmanın önü kapatılmalı, her kurumdan farklı seslerin olmasına dikkat edilmelidir. Adil ve hukuku devleti ilkesinden ödün verilmemeli ki halk devletine küsmesin. Dış Mihraklar; daha çok üzülecek, daha çok kahrolacaksınız. Türkler üzerine ne kadar oyun oynarsanız oynayın, içimizde siyasi kutuplaşma ne kadar yoğun olursa olsun, milli bir dava olduğu zaman Türk milletinin her şeyi unutup tek yürek olduğunu, ölümü pahasına da olsa devletine, bayrağına ve özgürlüğüne sahip çıktığını öğrendiniz. Toplum mühendisleriniz ne kadar bilimsel araştırma yapıp, toplumu yönlendirmeye çalışırlarsa çalışsınlar, bütün oyun ve hazırlıklarınız, hesaplarınız milletimizin bağımsızlığına olan düşkünlüğü yüzünden alt üst olacaktır. Türk milleti üzerine hiçbir hesabın tutmayacağı ispatlanmıştır. Unutmayın ki ‘’Hesapların üstünde bir hesap vardır.’’ Ve o hesabı yapan Türk milletini çok seviyor ve korumaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları