Kadına Uzanıyor Tüm Eller

Ülkemizde olmayan fakat Afrika ve Ortadoğu’da 29 ülkede yapılan bir uygulama hakkında yazmak istedim. Kız çocuklarına ve kadınlara uygulanan kadın sünneti. Uluslararası örgütler bunu “Female Genital Mutilation” kadın genital sakatlama olarak tanımlıyor. Peki, nedir bu kadın sünneti? Orta Çağ'dan kalma bir işkence!

Kız çocuklarının ve kadınların genital bölgesinin kesilmesiyle yapılıyor, dini gereklilik olarak görülüyor. Hiçbir dinde yer almamasına rağmen dini bir gereklilik olarak görülmesi de ayrı bir trajedi. Son derece sağlıksız olan bu olayın birçok zararı var. Son derece ilkel yöntemlerle yapılıyor birçok kere kullanılan jiletle kesme işlemi yapıldığı için AIDS ve sarılık gibi hastalıklar çok kolaylıkla yayılıyor. Enfeksiyon kapabiliyor hatta işlem sırasında kan kaybından ölünebiliyor. Psikolojik etkileri de çok ağır oluyor tabii haliyle, kadın kendisini cezalandırılmış ve ailesi tarafından ihanete uğradıklarını düşünüyorlar. Tamamen kadına kelepçe vuran ve cinsel açıdan etkisiz hale getiren bir uygulama.

En fazla uygulanan ülkeler; Mısır, Etiyopya, Nijerya, Sudan ve Kenya ile Burkina Faso. Somali. Kadın ve kız çocuklarının yüzde 98’i sünnet edilmiş.

Ortadoğu ülkelerinde bu uygulamanın olması normal değil de normal gibi geliyor olsa da yazıyı yazarken yaptığım araştırmada Batı'nın da tarihinde bu uygulamanın olması beni şaşırttı. ABD'de kadın sünneti 1996 yılında yasaklanmış. İngiltere'de de hala her yıl etnik azınlık gruplardan birçok kadın bu uygulamaya maruz kalıyor. Avrupa ülkeleri ve İngiltere 30 yıl önce bu uygulamayı yasaklamış olsa da tek bir yargılama yok. İngiltere'de günümüzde hala birçok toplumda devam ediyor. Nijerya kadın sünnetinin en yaygın olduğu ülkelerin başında geliyordu ve 2015 yılında kadın sünnetini yasakladı. Darısı diğer ülkelerin başına.

Rakamlara bakacak olursak, dünyada 140 milyon kız ve kadın, genital kesmenin sonucu sorunlarla boğuşuyor. Afrika kıtasında 10 yaş ve üzeri 101 milyon kız ve kadın, cinsel organlarına kesme işleminden geçirilmiştir.

7 Şubat Kadın Genital Kesme/Sakatlamasına (Female Genital Cutting/Mutilation) Karşı Sıfır Tolerans Günüydü. Kadın sünneti, dini bir kural olarak görüldüğü için erkek sünnetine benzetiliyor ki bu tamamen yanlış. Bir oğlan çocuğu sünnet olduğunda erkek oldun, aslanım benim, koçum erkek adam oldu gibi sözlerle yüceltilirken, kız çocuğu kendi bekâretini koruyamazmış gibi işlemlere maruz kalıyor. Ayrıca erkek herhangi bir ilişki yaşadığında kullanılan bir tabir var açıkça yazmak istemiyorum o kullanılıyorken aynı şey kadında olsa namus meselesi oluyor. Bu büyük bir tezatlık ve saygısızlık!

İyi de bizim ülkemizde olmayan bir uygulamayı niye yazdım bu kadar ben değil mi? Zaten bizim başımıza gelmiyor, Türkiye'de yok diye şükredip kenara çekilmeli öyle değil mi? Yok öyle sessiz kalmak dünyanın neresinde bir kadına, kız çocuğuna yönelik fiziki veya ruhsal yaralama varsa ona sessiz kalmamalıyız. Kadın sünnetine maruz kalan kadınları yazmamın nedeni bizim ülkemizde yok oh iyi diye değil! Tam tersi onlarla aynı şeylere maruz kaldığımı düşündüğüm için. Evet, biz sünnet edilmiyoruz ama baskıya maruz kalıyoruz. Şiddet görüyoruz, tacize uğruyoruz, çocuk gelin yapılıyoruz. Söylesenize o yaralı kadınlardan ne farkımız var bizim? Bir organın dikilmemiş olması mı? Dünyanın neresine gidersen git kadına bir şiddetin bir baskının olması ne kadar yıpratıcı.

İstanbul Valisi Vasip Şahin, 15 yaşındakilerin hamile kalması doğal diyerek görevlilerin soruşturulmasına izin vermedi. Biliyorsunuz 2017 yılında Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'nde 5 ayda 115 hamile çocuk saptandı ve polise bildirilmedi. Neyse ki bunu bir kadın ortaya çıkardı.

Milletler Nüfus Fonu'nun 2013 yılında yayınladığı, "Çocuk Anneler, Ergenlerde Gebelik Sorunlarıyla Yüzleşmek adlı başlıklı rapora göre; Türkiye'de 18 yaşının altında evlendirilmiş kız çocuk oranı yüzde 14. Türkiye'de son 60 yılda ergen gebelik düzenli azalıyor olmakla birlikte yılda 91 bin ergen ya da ergenlik çağındaki kız çocuk doğum yapıyor. Türkiye'de ergenlik çağında doğum hızının en yüksek olduğu şehirler, Ağrı, Kars, Muş, Bitlis, Kilis, Van, Siirt, Niğde, Iğdır ve Şanlıurfa. En az olduğu iller ise, Trabzon, Rize, Tunceli, Artvin, Ordu, Bolu, Eskişehir, Karabük, Gümüşhane, Yalova, Giresun. Bu ataerkil düzenin içinde yine de iyi ki kadınım!

Kadın sünnetinin etkileri ile ilgili bir film izlemiştim onu da özetleyecektim ama izlemek isteyen olursa diye dipnot olarak buraya bırakıyorum. 2009 İngiltere yapımı 'Çöl Çiçeği' filmi izlemenizi tavsiye ederim.

Kaynaklar

https://onedio.com/haber/bir-orta-cag-iskencesi-olan-kadin-sunneti-hakkinda-bilmeniz-gereken-her-sey-527010

https://www.raykakumru.com/single-post/kad%C4%B1ngenitalkesme

Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu Bayan Yanı Dergisi Şubat sayısı yazısı