Mehmet Zafer

SENİ BENDEN UZAK BIRAKAN YOKSULLUĞUM

Mehmet Zafer

Sen benim defalarca ufuklardan kaybolup her seher yelinde gözlerime çivi olan hülyamsın.Senin kim olduğunu bilmeden en çok tanıyan benim.İsyankar lalelerin ,nazlı güllerin dudak kıvrımlarına bıraktım adını.Sarı bir hüzün,siyah bir sitemle çöktüm yol kenarına.Sen benim şu hayatta tek sevdiğimsin,uğuna yıldız yıldız umutlar savurduğum kır çiçeğim,yağmur yüklü bulutumsun.Halimi gören herkes anladı tutkumu ama,bir tek sana anlatamadım.Aslında sen de biliyorsun ya,neden bu kadar uzaksın hâlâ kafam almıyor. Geçmişi ısıtıp ısıtıp önüme sermene bir anlam veremiyorum.Oysa ben geçmişimde bile yalnızdım ve ben seni o yalnızlığım içinde sevdim.Henüz bilmiyorum ellerini,gözlerini,tenini.. daha saçlarına dokunamadım.Senli bir hayatı hiç yaşadım ama yaşadığım hayatı da sensiz yaşamadım.Her anımda sen varsın,baktığım her yerde,konuştuğum herkeste,aldığım her nefeste mutlaka sen varsın.Yanımda olmayışın ve bu kadar uzak oluşunun sırrını çözdüğüm gün öldüğüm gündür biliyorum.Önüme sıraladığın sudan sebepler belki de senin için hayati nedenlerindi bilemiyorum.Tek bildiğim şey,benim seni ölesiye beklediğim ve senin beni öldüresiye beklettiğin. Gelseydin,sana güllerin dikenleri doğurmaktan yorulmadığını,toprağın suyun damlalarını şefkatle kucaklayıp coşkun damlaları dinlendirdiğini gösterecektim.Hasretlerin bir yüreği nasıl köz ettiğini bilecektin ve gurbet türkülerini sen de sevecektin.Belki sen de bir gurbet türküsü doladın diline,sen de özlem duydun,hasret çektin.Belki sen de çok arzuladın gelmeyi,kavuşmayı... (!) bilemiyorum sevgilim.Yıllardır beklendiğini göre göre halen gelmeyişin ürkütüyor yüreğimi.Belki inanmazsın ama,ilk defa kaybetmekten korkuyorum.Biliyor musun,insan en çok kaybetmekten korktuğu şeyi kaybedermiş.Yürek çok önceden hiseder ve bu korkuyu salarmış.İliklerime kadar hissediyorum artık.İçimde müebbet bir aşkın dışında bütün duygularımı yitirdim.Ben de isterdim boynumu büken bu yoksulluğu bir dağ yamacına bırakıp uzun yollara yürümeyi.Hem belki de seni benden uzak kılan bu yoksulluğumdur.İnsanın elinde avucunda olmadı mı hayatın soytarısı oluyor.Ne sözün dinleniyor ne hükmün geçiyor.Kendi öz evladına bile lafın geçmezken bir başkasına söz geçirmen imkansız.Cesaretimi kıran da,beni böyle işe yaramaz bir adam yapan da,sana gelmekten alıkoyan da yoksulluğumdur ve seni ürküten de..Oysa hiç bir ummana sığmayacak bir sevgi var içimde sana biriktirdiğim.Al gönlünce harca diye sevdim bu kadar.Ne kırılan onurum umurumda,ne sensiz geçirdiğim günler.İmkansız olduğunu bile bile sevdim ve seveceğim de.Her gelişinin arefesinde önüme sıraladığın bahanelerin ne kadar uçuk olduğunu benim gözümde görsen bunu görmekten utanırdın.Gelmediğin ve gelmeyeceğin için sana kırgın değilim.Senin de sarıldığın sebeplerin vardır ki böyle bu kadar ara koydun. Gelmesen de şunu bil ;seni sadece kuru bir sevgiyle değil,derin bir hüzünle, binlerce yıllık bir gururla ve pervasız bir öfke ile seviyorum..Gurur dediğim herşeyi ayaklarımın altına aldım,fütursuzca bekliyorum seni.Hüzün ve acıyla birlikte yaşadığım için kederle yoğurulmuş bir ömrü tüketip gideceğim seni beklerken.Hiç bir yüreğe kısmet olmayan görülmemiş bir aşkla sevildiğini benden sonra anlayacaksın.Seninle yaşanan bir aşktan sonra ayrılığın bile mavi bir ölüm olduğunu mısralarımda göreceksin.Bileceksin sevmek için yoksulluğun anlamsız,gönül zenginliğinin ulaşılmaz bir servet olduğunu.Şiirlerimde ve hikayelerimde yazdığım kelimeler yüreğine gelecek ve onların benden sadece sana geldiğini bir tek sen bileceksin ve işte o gün sen de öleceksin.

Yazarın Diğer Yazıları