Mehmet Zafer

İKLİMSİZ YAŞIYORUM

Mehmet Zafer

Arafta kalmış acınası bir beden taşıyorum,öyle yorgun,öyle çaresiz,öyle kimsesiz...Her şeyini kaybetmiş bir adamım işte.Yarım kalmış bir hikayemden başka bir şeyim yok.Kaybolan umutlar,yıkılmış hayaller.. tükenen dünler,karanlık yarınlar..payıma düşense yalnızlık..Yalnızlığa alıştıkya bir kere,her canımızı sıkana postayı koyarız artık.Ha,bu arada saygıda da kusur ediyorsak vardır bir bildiğimiz. Alıp başımı gitsem,uzaklaşacağım sadece mesafeler .Zamana sığınsam da bu kadar zaman nasıl yaşadığımı hatırlatıp canımı yakan yine zaman oluyor..Kendi gerçeğimle başbaşa kaldım,ondandır bu yalnızlık,ondandır bu kadar acı... Çok yara aldım,çok sendeledim ama düşmedim.Her yarada tanıdık yüzlerin eseri nasır bağladı ve aklımla hareket etmeye başladım.Şimdi vicdansız ve ukala diyorlar.Olsun , vicdanımla hareket ettiğimde de aptal diyorlardı. Kimsesizliğin tarifi yok ki.Kimine göre anasızlık,kimine göre babasızlık,kimine göre parasızlık,kimine göre yârsızlık...Herkes bir şekilde kimsesizdir işte.Benim boynumu büken sebeplerim sırtımda kambur olan hayal kırıklıklarımdır.İnsan bir kere yoksul düştü mü artık kurduğu hayaller bile lüks oluyor.Bir başka yaşıyor insan o zaman.Kaybedecek hiç bir şeyi olmayınca,gözde korku da barınmıyor.Hayat hayallerimizi koparıp önümüze savururken umutlarımız düğüm atsa da,düşlerimiz yorgun düştü bir kere.Hangi yandan tutunmaya kalkışsak düğümler elimizde nasır oluşturuyor,hevesimiz kursağımıza dizliyor.Yılların tüketemediği acıları taşıyoruz yüreğimizde.Hayat bizi değiştiremedi bizim de gücüm yetmedi. Şimdi eskiden kalma bütün alışkanlıkları bir kenara bırakıp,duru bir yarınla bekliyorum seni.Kaybetmekten yoruldum ben,bu yüzden kırmak pahasına da olsa sımsıkı tutundum sana.Bir dokunuşunu hissetmek için yıllardır yolunu gözlüyorum.Parmaklarının tenimle bütünleştiği anları yitirmemek için dokunduğun her yeri defalarca öpüp ölmeyi düşlüyorum.Bakışların,gülüşün,sesindeki billur renkler,yeli kıskandıran saçların beni sana bağlayan sebepler değil ki.Ben sende bulduğum huzura aşığım,çünkü sen benim sevinçlerimin ham maddesisin.İklimsiz yaşıyorum ,sen benim mevsimsiz yarınımsın. Her gece arsız fırtınalar sensizliği yüzüme haykırırken,yalnızlığın en ıslak çığlıklarını koynuma aldım.Harabeye dönmüş yüreğimde közledim kimsesizliğimi. Gittiğinde bütün kelimelerim çırılçıplak kalmıştı dudaklarımda.Yüreğimin gözyaşlarına göğüs gerdim . Ama hiçbir zaman boynumu bükmedim yokluğuna Hep sustum bir köşede.Gün oldu içime aktım,gün oldu içime bile yabancı kaldım.Ağzımın içinde acılarım birikti,yıllanmış sancılarım,kimseye anlamadıklarım.Öfkelerim,kinlerim,keşkelerim bir bir sıralandı gözlerimde ve bütün anlatacaklarım kirpiklerimde bir nem olarak kaldı. Nasır tutmuş birikintilerim de var dizlerimi büken ,belimi kıran.Şöyle ağız tadıyla kimseye derdimi yanamadım,korktum.Çünkü insanlar vefasızdı,duyarsızdı.Canımın can yarasını bilseler can evimden vuracaklardı biliyorum.Yüreğimin sen olan yanını da alıp,ayak izlerimi bırakarak bu kentin sokaklarına,sonu sana çıkan yollara yürüyorum.Hayaller açılıyor önümde,gözlerimi kapatıp bendeki sana geliyorum....

Yazarın Diğer Yazıları