Mehmet Zafer

BAHAR SOKAKLARINA ÇIKAR BENİ

Mehmet Zafer

Çaresizliğimin boyutlarını algılayamıyorum.Dünyanın bütün yükünü sırtıma vurmuşlar sanki bugün.Aynadaki yüzümün ifadesine bir anlam yükleyemedim.Bakışlarım baygın,yüzümün rengi güneş sarısı.Dudaklarım titriyor,yanaklarımdan süzülen yaşlar dudaklarımın kıvrımında ılık ılık akıp düşüyor ayak uçlarıma.Kızgın mıyım,öfkeli miyim ? Sanırım sonsuz acı bir duygu çöreklenmiş yüzüme.Kendimle bile konuşacak durumda değilim,öyle kırdın bugün.Öyle incittin.Daha önce çok incitmiştin ama ilk kez bu gün kırıldım sana.Sesimin titremesi ,beynimdeki uğultular ve karanlığın sınırsız gücü aptallığımı ve çaresizliğimi yüzüme vuruyor.Başıma dayanılamayacak bir acı saplandı,ensemin tam ortasından başlayıp sağlı sollu iki yoldan kulaklarımın arkasına yöneliyor.Acı bıçak gibi harmanlıyor ensemi.Böğrüm ateşin harında kalmış gibi alev alev.Cephenin tam orta yerindeyim şimdi,acı şakaklarımdan girip alnımın tam orta yerinde birleşti.Öyle şiddetli bir ağrı ki ,başımı karşı duvara vurup büsbütün dağıtmak geldi içimden.Gözlerin… ! Yine gözlerin dikildi karşıma,kaskatı kesildi bedenim.İçimde bir sıcaklık dizlerimin üzerine çöktürdü beni,bütün vücudum yanıyordu.Ve burnumdan akan kan aksak bir dere gibi süzülüp gidiyordu avuçlarımın arasından.Ölümden korktum bu kez.Belki de hayatımda ilk kez . Yalnızlığın bütün kasvetiyle sardığı odamda penceremin kenarına oturdum,mehtabı seyrediyorum.Yıldızların yanakları ıslak,üşüyorum buralar çok soğuk.Seni özlüyorum ancak yanımda yoksun ve bugün yüreğim büsbütün senden yoksun.İçim ağlıyor,içim daralıyor,aldığım nefes canıma saplanıyor.Kar yağdırdın gönül haneme içim titriyor,son sözlerin kulaklarımda ıslık ıslık yankılanıyor,beynim uğulduyor. Ey göğümün yıldızı,gözlerimin çiği boynumu büktün bugün,dinmiyor içimdeki sızı.Baharlara süslediğim umudumu kırdın,dal dal topladığım sevinçlerimi incittin. Gözümde engin bir dağ gibisin,erişilmez hayalim,bitmeyen rüyam,sazımda ezgi,dilimde en güzel şiirsin.Yüreğimden yakala diye bir ömür beklemişim,başımı göğsüne bırakıp sonsuz mutlulukları hayal etmişim.Sevdama sırtını dönüp ömrümü acılı rüzgarlara verme,canımı dikenlere dolama benim.Yıldızları sönmüş gecelerin ayazında ruhum, loş kaldırımların uzayan kirpiklerinde kimsesizliğim kanıyor,her sabah ayrı özlemler yazılıyor ömrüme. Erişemediğim uçurumların diplerinde bıraktın özlemlerimi,şimdi hangi rüzgarın kanadına vursam duyarsın feryadımı.Hangi mısraya yaslansam acı çığlıklar feryadıma yansır,feri söner mehtabın.Yıldızlar avuçlarımın kıyısına hüznünü bırakır.Ben şimdi hangi yanımı hangi yele verip kurtulayım bu gamdan ? Hani yöre kaldırır acımı ? Hangi bağ,hangi bostan büyütür özlemlerimi ? Soyutla artık kendini hiçbir kural tanımayan gururdan,kahretme kalbimi. Biliyorsun ki hasretinin ateşi yağıyor üzerime her gece,dirhem dirhem ölüyorum yokluğuna.Ne zaman sesini duysam düğümleniyor boğazımda kelimeler,çıkmıyor sesim ve konuşmak istediklerimi konuşamıyorum.Kıyametin bütün depremleri bedenimde başlıyor,çözülüyor dizlerimin bağı,boynumu büküyor çaresizlik. Yaprakları talan edilmiş bir dağ çiçeğinin kirpiğine sığındım.Kimsesizlik çölünün ortasındayım,bu insan mahşerinin içinde çaresizliğin gözlerimden dem vurduğu vakitlerde araftayım.Her bakışta hüzün,her hüzünde gözlerin kanar içimde.Gel,umutların ekildiği bahar sokaklarına çıkar beni.!!

Yazarın Diğer Yazıları