Bir maç oynadı iki komşu kent. Kalan 8 maç var. Birisi kim ne derse desin şampiyon, diğeri de kim ne derse desin küme düştü. Sadece o karşılaşmada iyi konsantre olan, saha içinde varını yoğunu harcıyan, daha doğrusu uzatmadan iyi oynayan kazandı. Buraya kadar hemfikiriz. Ve akabinde maçdan 1 hafta öncesinden de uyarılar yapmıştık. Duyarlı olalım diye…Gel gör ki yine aynı tas yine aynı hamam misali…Şükür tüm sporseverler tarafından tepki ile karşılandık. Mutlumusunuz? Geçen hafta makalemizde, her iki takım taraftarlarına seslenerek, aman ha aman provakatörlere dikkat edelim. Maç sonucu ne olursa olsun, lig daha bitmedi. Kocaman bir 8 hafta var dedik. Nihayetinde kendini bilmez birkaç taraftar sayesinde , yine her iki takım taraftarları birbirlerine girmiştir. Zaten küçük bir kıvılcımda , taraftar patlamak üzereydi. Bu patlamada saolsunlar provakörler sayesinde gerçekleşti. Bu provakörleri aramızdan sıyırmadıkça, her iki kulüp taraftarlarına sesleniyorum , kimse kusura bakmasın, sizin sizden başka dostunuz olmaz vesselam… KIVILCIM NERDEN PATLADI: Aslında maç içinde, futbol oynayanlar bilir ki, mağlup takımın futbolcularının adrenalini yüksek olur, nitekim galip olanınkisi ise tam tersi gayet rahattır. Bu bakımdan Elazığ defans oyuncusunun Yeni Malatyaspor teknik direktörüne karşı yapmış olduğu hakareti kimse tartışamaz yanlıştır. Madalyonun diğer yüzü ise, teknik direktörün sevinci daha duyarlı olmalıdır. Rakip futbolcuları kızdıracak herhangi bir harekette bulunduğunuz takdirde, saha içindeki taraftarın 90 dakika birbirlerine olan saygısı yitirilir ve saha dışına taşar kargaşa. Nitekim Elazığspor futbolcusunun ismini vermek istemiyorum, ne denli yanlışsa ki düşünmesi gerek, nihayetinde karşısında bir hoca var, ve akabinde kim bilir seneye beraber aynı kulüpte çalışmak zorunluluğu nükseder ki bu futbolcunun bitişi sayılır, bu bağlamda futbolcunun profesyonellik bağlamında daha akılcı olması gerekir saha içinde. Düşünmelidir taraftarını da kulübünüde. Nihayetinde gelecek maddi külfet kulübünedir. Her ne kadar o futbolcunun taraftarlar tarafından yaptığı olumlu karşılansa da, bu hem kulüp teknik heyeti ve kulüp yöneticileri tarafından uyarılmalı hatta para cezasına kadar gitmeli. Düşünebiliyormusunuz bir futbolcunun kargaşası, ve bir teknik direktörün sevinci, hani sözüm ona tam dost oldular derken her iki kentin taraftarlarına yine eskiye dönüvermiş oldular.. Yani her iki takım taraftarların liderleri, her iki kulüp yöneticilerinin ve siyasetçilerinin bu güzel dostluklar için yapmış olduğu çabada boşa gitmiş oluyor. SOSYAL PAYLAŞIM SAYFALARI: Dünden itibaren her iki taraftar grubu ,kişisel sosyal taraftar grubunda veyahutta gruplarında ağza alınmayacak hakaretler ve küfürler savrulmakta. Bu bağnazlık bu vurdumduymazlık karşısında, sadece hayretler içerisinde okuyor , üzülüyoruz. Şahsım 24 senedir Malatyaspor yazarı olarak dan, şunu belirtebilirim ki, taraftarlarımız asla ama asla , bu tip kargaşalara girmemekle birlikte, iyi bir liderleri bulunmakta. Şunu ifade edebilirm ki, şu maç Malatya’da oynanmış olsay dı, inanın dostane bir şekilde biterdi. Biliyorum ki Murat Soysal ve ekibi her zaman dostluktan yanadır. HER İKİ KULÜP YÖNETİCİLERİ ŞAPKASINI ÇIKARSIN KOYSUN ÖNÜNE: Bu anlamda biten maç sonrası dostluğun sürmesi açısından, ve her iki kulübün ceza almaması için, şapkalarını artık masaya koysunlar düşünsünler. Yahu bu provakatörleri bulmak çokda zor olmasa gerek. Bulun ve mıhlayın kardeşim. Bunu ben yapacak değilim , siz kulüp başkanları ve yöneticileri yapacaktır. Düşünülmeli ki iki komşu kent arasında ticaret alışverişi, kız alışverişi hep varoldu.Bundan sonra da varolacaktır. İki tane kendini bilmez zibidi yüzünden iki komşu kentin arası açılmamalıdır. Bu bağlamda siyasetçilerinde aklı selim şekilde düşünmeli ve bu olayı hemen kapatmalıdır. Her iki ilin Valileri ve Belediye Başkanları da bu konuda gerekli çalışmaları yapmalı, ve her iki kulüp taraftar dernek başkanları bir araya getirilmeli, ve dostluğun sürmesi gereklidir.
