M. Nurullah Varol

Gücü Yetmeyenlerin Eli Ulaşamayanların Tüm Ümmet Adına AMİN…

M. Nurullah Varol

Değerli okurlarım, geçen yazımda içimdeki sıkıntı acı ve izdirabın etkisiyle karma karışık bir makale kaleme aldım sanırım. Öncelikle o yazım ve karışıklık için özürlerimi ifaade etmek istiyorum. Bu yazıımızda biraz daha toparlayıcı ve çözüm arayııcı olmaya çalışacağım. Myammar denen o ülkede yaşanan bu zulüm ve tarifi imkansız acının sebebini irdeleyelim öncelikli; Birzamanların Buruması, şimdinin Myammar Birliği Cumhuriyetinde 3 buçuk miyon Müslüman dindaşımız var. Şuan içimizi yakan izlemeye vicdanımızın el vermediğimi bu sahneler tabiki yeni değil. Yıllardır devam eden bir zulmün gün ışığına çıkan ve artık saklanamayan görüntüleridir. Myammarda bugün Müslümanların katledilmesine gerekçe olarak gösterilen olaylar ise 2012 yılında yaşanan bir olay ve ardından atılan bir iftira ile başlamıştır. 2012 yılının Mayıs ayında, 3 kişilik Budist Rahip grubu, 26 yaşındaki Myanmarlı bir kadına tecavüz edip ardından onu öldürüyor. Budist Rahipler, öldürdükleri genç kadının cesedini, bölgede bulunan bir Müslüman köyünün yakınlarına bırakıp kaçıyor. Cesedin bulunmasının ardından yetkili Budist Rahipleri ve Burma Hükümet yetkilileri kadına yapılanlardan Müslümanları sorumlu tutuyor. Konuyla hiç alakası olmayan 3 Müslüman genç Budistlerin hedef göstermesi sonucu tutuklanıyor. Tutuklanan gençlerden biri dövülerek öldürülüyor. Diğer ikisi de Myanmar mahkemeleri tarafından ölüm cezasına çarptırılıyor. Böylece Myanmar hükümeti, tüm dünyanın gözü önünde Müslümanlara karşı bir katliamın ilk somut adımlarını atmış oluyor.

O gün başlayan tecrit ve zulüm artık son noktaya gelmiş, sahil kenarında olan Arakanda bir tek Müslümanın yaşamaısına tahammülü olmayan Budist insancıkların zulmu haddini aşmıştır. 3 buçuk milyon Müslümandan geriye 1 milyona Arakadan’da 2 bucuk milyonu ise ya komşu ülkelere kaçmış veya insanın insana yapamayacağı zulümlerle şehit edilmiştir.

Bu günün dünyasında birileri balinalaarın, bilmem hagi hayvan türünün sonu geliyor diye feryat ederken her nedendir bilinmez inkencelerle katledilen Müslüman insanları ve çocukların feryadıını duymuyor. Bu dramı BM masasına götüren liderler ise komuk cevaplar ve bahanelerle oyalanıyor.

Bakın o insanlar neler söyleyip nelerle bizleri uyutmaya çalışııyor;  BM Genel Sekreteri Guterres, "Myanmar'ın Arakan eyaletinde yaşanan insan hakları ihlalleri, güvenlik sorunları ve insani durumla ilgili derin endişe duyuyorum. Myanmar'daki şiddet olaylarıyla ilgili endişelerimi ve atılmasını tavsiye ettiğim adımlara ilişkin konuları BM Güvenlik Konseyine mektupla bildirdim." dedi.

Biz artık Avrupadan, Birleşmiş Milletler, şunardan ve bunlardan ümidimizi kestik. İnanan insalar olarak ilk ve son dayanağımız olan O(cc)’na ellerimizi açıyoruz;

Ya RABBEL ÂLEMİN! Ya KAHHAR! Ya AZİM! Tüm ismi azamın hürmetine, Habibin Kulun ve Rasulün Muhammed Mustafa(sav), Eshab-ı Güzin, Evliyayı Kiram hürmetine ellerimizi açııyoruz, yüzümüzü yede topdağa sürerek yalvarıyoruz. Ya RABBİ bu gün şu fani dünyada zulüm ve işkence gören, hor ve hakir görülen SANa inanan kulların. Meyammar’da Arakan’da yaşananlar gözler önünde Orada mücadele veden inandığı için zulüm görenler bizim dendaşlarımız SENİN kullarıın. Ellerimiz yetişmiyor, yardım icin gücümüz yetmiyor sen bizleri affet, Bedir’de 3000 melekye desteklediğin HABİBİN hürmetine Sen yardım et muhtazaf ve mazlum kullarına. Ouaoan başka hiçbir şeyimiz yok biliyorum eALLAH’ım dualarımızı kabul et vebizleride affet…. (Amin Amin Amin)

Yazarın Diğer Yazıları