Havva Tanrıkulu

ZİFİRİ

Havva Tanrıkulu

Farklı şeyler yazmak istiyorum artık, ya da farklı şeyler yaşamak.Farklı şeyler duymak,hissetmek ne bileyim işte köklü bir değişiklik istiyorum. Beni yaşama tekrardan bağlayacak bir inkılap lazım yani.Aldığım o ilaçlarla günün yirmi dört saati uyumak istemiyorum mesela.Ciğerlerimi delip geçen o dumanı solumak istemiyorum artık.Unutkanlığım dolayısıyla ne çaylarım soğusun ne de sigaralarım sönsün istemiyorum . Ruhumun sancılanmasından nefret ediyorum.Sürekli seni görmek istemiyorum. Seni bana düşündüren zihnimden ve seni gören gözlerimden de nefret ediyorum. İnsanların benim hakkımda yaptıkları o saçma sapan yorumlara verebileceğim onca mantıklı cevabım varken sırtımı dönüp susmak istemiyorum.Çok fazla düşündüğüm için gözlerimin altı mor .Ne yazık ki bunu tek biriniz bile idrak edemiyorsunuz! Benim için büyük bir acı kaynağı olan ,damarlarımda dolaşan o soğuk kanın hemşireler tarafından ne büyük bir önem arz ettiğini görünce,kendimi defalarca kez sorgulama ihtiyaci hissediyorum. Ne büyük bir özenle aldıkları aklıma geldikçe aldığım nefese kadar sövüyorum. Tek bir hayalim bile yokken ailemin beni yaşatmak için verdiği bu çabaya bir türlü anlam veremiyorum.Kaybettikçe sürekli bir yerlerde zifiri kalıyorum.Kalbim,ciğerlerim ve ruhum gibi bende zifiri kalıyorum. Bir türlü bitiremediğimiz savaşıma yeni mağlubiyetler eklemek istemiyorum.Zaten yeterince yenik bir ruha sahibim .Alabileceğim en derin nefesi alıp,bu titreyen bacaklarımla ve dönen başımla tüm şehri dolaşmak istiyorum. Seni bulabilmek için değil ,kendimi kaybetmek için ya da eski beni bulabilmek için. Aslında önemli olan bulmak ya da kaybolmak değildir Hafız. Asıl önemli olan elindekini taşıyabilmek ,ona sahip çıkabilmektir. En önemlisi de yürüyebilmektir . Şimdi insanlar bizi ne kadar yürüyor gibi görüyor olsada ,biz ruhen düşüp kaldırımları yatağımız olarak kabul etmiş insanlarız. Bu yüzden bizden kimse iyi şeyler söylememizi beklemesin Hafız. Geceye son birkaç cümle bırakın ve arkanıza bile bakmadan çekip gidin buradan deseler ;ilk söyleyeceğimiz:Kaybolup giden mahsumiyetimizin bir an önce bulunup bize teslim edilmesidir.Yüksek kuruldan şiddetle rica edeceğimiz ikinci şey ise şu mutlu insanların hepsinin piyasadan toplanıp ,kendilerine teker teker psikolojik destek aldırılmasıdır.Çünkü biz şu hayatta mutlu olacak hiçbir şey görmüyoruz. Baştan sona hepinize saygılar ve yalnızca mekfüreye selamlar.Lakin kimseye verecek sevgimiz kalmamıştır.

Yazarın Diğer Yazıları