İlla Haya İlla Edep!

Yahu sırası mı diyen okurlarım olacaktır. Hele de şu depremin yaraları sarılmadan...

Depremi yazardım tabi ki. Ama emin olun onun yaralarının sarılması birkaç günü geçmeyecektir. Elbette ki ölümler zordur, unutulmazdır. O ayrı bir bakış açısı.

Lakin "edep" bizim sarılamayacak yaramız olmuş durumda.

Yakın zamanda girdiğim bir derste çocuklara edepli olmalarını, namaz kılmalarını, iffetlerini muhafaza etmelerini, dillerine sahip olmalarını falan tavsiye ediyordum ki çocuklardan biri söz hakkı aldı;

-Hocam edep nedir sizce? Soru güzeldi lakin soruş şekli, arkadaşın duruş şekli o oranda güzel değildi!

Ona dedim ki;

-Edep yemede, içmede, oturmada, kalkmada, yürümede, yatmada, konuşmada, ibadette...hasılı her şeyde vardır. Edep bir yaşam tarzıdır.

Edep namazdır. Namazın "spor" olmanın ötesine geçip yaşanmasıdır!

Edepli birey namazdan çıkar çıkmaz yüklemi küfür olan bir cümle kuramaz, kurmamalı mesela.

Edepli birey nazarını, ahlakını muhafaza etmelidir. Edep evrensel ahlak ilkeleriyle de barışık bir sözcük olup tüm dinlerin ortak emridir!

Edep yoksa ilim neye yarar ki? Hem en büyük alim sizce de şeytan değil midir?

İnsan bilir ama yaşamazsa olur mu ha? Dönerin tadını bilirsiniz, yemezseniz doyurur mu sizi?

Edep kelimesinin tanımını da bilmek yetmez, yetmemeli!

Bu yazıyı en çok da öğretmen olduğum için kaleme alma gereği duydum. Zira ağızlar, bir hocamın da ifadesi ile "lağım" kokuyor! Sadece okullar mı? Evlerimiz, sokaklarımız, çarşımız, pazarımız hatta sohbetlerimiz dahi edebe aykırı!

Abdullah İbn-i Mübarek buyurdu ki;

-Bütün ilimleri bilenin eğer edebinde noksanlık varsa onunla görüşmediğime üzülmem, bunu kayıp saymam. Fakat edepli bir alim ile görüşemezsem buna üzülürüm. İlim gibi edepte öyle bir hazinedir ki onu kimse çalamaz! Din ve Dünya güzelliği bundadır. İnsanı hayvandan ayıran edeptir. Edebi gözetmek zikirden üstündür. Edebi gözetmeyen Hakka kavuşamaz. insanlar edebe her şeyden ziyade muhtaçtır. En büyük edep, ilahi hududu muhafaza etmek, gözetmek, Allah-u Teala'nın emirlerine uymak, yasaklarından sakınmaktır. Bir kimsenin edepli olması, iyi kalplilik ve akıllılık alametidir.

İnsan edep ile Dünya ve Ahiret hayatında yüksek mertebelere ulaşır!

Edep ve haya insanların ahlakına yön veren, ahlakı güzelleştiren huylardandır.

İbni Mesud'un rivayetine göre Resulullah (sav) "Allah'tan "gereği" gibi haya ediniz" buyurdu! Biz kendisine zaten Allah'tan haya ediyoruz Ey Resulallah dediğimizde, o bize şu cevabı verdi;

-O (sizin anladığınız) haya değil. Fakat Allah'tan gereği gibi haya etmek, başını ve başında yer alan organları, karnını ve karnına bağlı organlarını koruman, dünyevi hayatın süsüne kendini kaptırmaman, ölümü ve çürüyüp yok olmayı unutmamandır! Ahireti isteyen Dünya'nın süsünü bırakır. Kim bunu yaparsa gerçekten haya etmiş yani Allah'tan gereği gibi haya etmiştir, buyurur.(Tirmizi, Sıfat'ül Kıyame, 2575)

Rabbim bizleri söz ve hareketlerimizde edepli kılsın. Bizlere ölçüyü taşırmayan bireyler olmayı nasip etsin.

Benliğe yerleşen güzel bir huy olan edep, kişiyi lekeleyici olan şeylerden koruyan bir zırhtır!

Rabbim bizleri korunanlardan, Allah'ın rızasına uygun davranan kullarından eylesin!

 

 

Yazarın Diğer Yazıları