ADAM HAKLI..!

Bir süredir Malatya’mız kamuoyunu meşgul eden, üstelik gereksiz yere üstüne çok gidilip “gündem” yapılan bir okul müdüründen bahsediyorum. Memleketin başka sorunu kalmamış gibi, bütün kalemşörlerin hakkında haber yaptığı müdür… Adam haklı dedim, çünkü öyle… Haklılığı şöyle; -Herhangi bir konuda okul müdürü olan bireyin “görüş” bildirmesi demokratik açıdan sorun değil. İslami perspektiften bakacak olursak da “adam haklı” demek durumunda kalırız. Düşüncelerini ifade ediş şekli yanlış olabilir. Velilerin şiddete teşviği (varsa) yanlış olabilir. Üslupla ilgili sıkıntılar olabilir. Bunu sosyal medyada yazması da yanlış olabilir. Şayet paylaşılan resim öğrencilerininse bu da ayrıca yanlıştır. “Zina” ithamı da isnadı da araştırılıp tüm bunlar tartışılabilir. Fakat anlamadığım bir şey var. Neden bu adama bu kadar yüklenildi. Zinaya teşvik etse de böyle saldırılır mıydı sizce? Bence hayır! Madem burası Türkiye ve madem “demokratik” bir ülke neden bu adama saldırılıyor? Üstelik zavallı da olmayabilir. Belki de art niyetlidir. Tüm bunlar olsa bile bir adama bu kadar saldırılmaz be..! Babamın oğlu da değil. Kendisini “meşhur” ettiğiniz için ben de adını duymuş bulundum. Paylaşıma da baktım. Koca bir “ana muhalefet” partisinin genel başkan yardımcısı okulun önünde “durumu” protesto etmiş. Sayın Vali konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını söylemiş. Bence adamı asmalı! Bir gündem ancak bu kadar basit bir konuyla meşgul edilebilir. Emeği geçen herkesi kutluyorum! Neymiş efendim,  adam, iktidara yakınlığı ile bilinen bir sendikaya üyeymiş. Sayın sol markajlı, güdümlü füzeler..! Nereye saldıracağınızı iyi hesap edin. Adam iktidar yandaşı diye veya solcu olmadığı için bunu yapmayın. Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin (ayet). Zina kavramına da “İslami” kaynaklardan bir bakın derim. Doğru ya! Halk oyunları bize İslami gelenekten kalma..! Tövbe estağfurullah..! Tabi ki halk oyunları ekibinde olduğu için kimse “namusuzlukla” suçlanamaz. Öyle bir ima da itham da kabul edilemez. Hepsine eyvallah..! Ama saldırıya, hele de ölçüsüz saldırıya kesinlikle karşıyım. Bir “insan” kusurdan münezzeh değildir. Ne kadar da tölerans düzeyimizi yitirdik. Yazıklar olsun bizlere..! Ne zaman kalıplaşmış kafa yapımızı değişip, solcu veya sağcı pencereden değil de hakikat penceresinden bir olaya bakacağız? Gelin hep birlikte ne zulmedelim birine. Ne de zulme uğramaya rıza gösterelim.

Yazarın Diğer Yazıları