Erdal Öztürk

Sosyal Medyanın Yaşam Üzerindeki Etkileri

Erdal Öztürk

Çeşitli sosyal medyada yer almak, çoğu çocuk ve yetişkin için rutin bir  etkinlik haline geldi. Bir araştırmaya göre, gençlerin% 22'si en sevdikleri sosyal medya sitelerine günde 10'dan fazla  ve yetişkinlerin yarısından fazlası da günde bir kez olmak üzere bir sosyal medya sitesinde oturum açıyor. Gençlerin % 75'i cep telefonlarını; % 25'i sosyal medya,% 54 mesajlaşma, % 24  konuşma için kullanıyor. 8-18 yaş arasındaki çocuklar, okul dışı medya sitelerini kullanarak günde 7,5 saatten fazla zaman geçirerek, haftada 7 gün harcıyorlar.

12-17 yaşları arasındaki gençler, günlük yaşamlarında kısa mesajları kullanarak yüz yüze iletişim de dahil olmak üzere diğer iletişim türlerinden daha fazla zaman harcıyorlar. Bu neslin sosyal ve duygusal gelişiminin büyük bir kısmı Internet ve cep telefonlarında yaşanıyor. Çocukların ve gençlerin sosyal medya sitelerinde harcadıkları zaman, yüz yüze iletişim için harcadıkları zamandan daha fazla. Yine başka bir araştırmaya göre, 1997-2017 yılları arasında, ekran etkinlikleri (TV, bilgisayar, video oyunları, vb.) Artarken, çocukların dışarıda geçirdikleri zaman süresi % 70 oranında azaldı. Çocukların elektronik cihazlara erişimi son iki yılda beş kat arttı.

Sosyal Medya Sitelerini Kullanmanın Faydaları

Sosyal medya siteleri, çocuklara arkadaşlarına ve ailenize bağlı kalma, yeni arkadaşlıklar kurma, resim paylaşma ve fikir alışverişinde bulunma fırsatı sunar. Çocuklar ayrıca kendi sanatlarını veya müziklerini paylaşarak yaratıcılıklarını geliştirerek topluluklara katılabilirler.Sosyal medya siteleri ayrıca gelişmiş öğrenme fırsatları sunmaktadır. Bazı okullar blog'ları İngilizce becerilerini, yazı ve yaratıcılığını geliştirmek için öğretim araçları olarak kullanmaktadır. Facebook ve benzeri diğer siteler öğrencilerin okul dışında toplanmasına ve ödevler hakkında fikir alışverişinde bulunmasına veya grup projelerinde işbirliği yapmasına fırsat tanır.

Sosyal Medyayı Kullanmanın Riskleri

Sosyal medyayı kullanmak, çoğu zaman yetişkinlerin bile fark etmediği riskler oluşturabilir.

Siber zorbalık, başka bir kişi hakkında yanlış, utanç verici veya düşmanca bilgi paylaşmak tüm gençler için risk oluşturmaktadır. Siber zorbalık herkese olabilir ve genellikle depresyon, kaygı ve hatta intihar gibi psikolojik problemlere neden olabilir.

Yapılan bir araştırmada Gençlerin% 20'sinin çevrim içi olarak çıplak veya yarı çıplak fotoğraf veya video paylaştığını gösteriyor. Bu gibi birçok resim ya da video, çevrim içi olarak hızlı bir şekilde yayılır ve telafisi zor yaralar açabilir.

'Facebook depresyonu', sosyal medya sitelerinde vakit geçiren çocukların ve gençlerin sonucu olarak gelişen depresyona atıfta bulunan yeni bir terimdir. Gençler kendilerini başkalarının fotolarıyla ve diğerlerinin daha iyi yaşamlarının illüzyonuyla karşılaştırdıklarında benlik saygısı ve depresyonda artış yaşayabilirler. Depresyon, bu çocukları, toplumsal izolasyona ve riskli çevrim içi web sitelerinden, bloglara, madde kullanımı, güvensiz cinsel ilişki veya kendine zarar verme davranışları dahil olmak üzere sağlıksız başa çıkma mekanizmalarını teşvik edebilecek sorunlar için yardım almak zorunda bırakabilir.

Birçok çocuk ve yetişkin, çevrim içi yaptıkları her şeyin 'dijital ayak izi' oluşturduğu gerçeğini anlamıyor. Bu, gelecekteki itibarlarını zedeleyebilir, iş başvurularına zarar verebilir ve onları sonsuza kadar takip edebilir.

Yazarın Diğer Yazıları