MİLLETİN İRADESİ
Erdal Öztürk
16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak olan Yeni Anayasa değişikliği referandumu için kılıçlar yavaş yavaş ve sert bir şekilde çekilmeye başlandı. Siyasetçilerin söylemleri çok sert ve korkutucu bir boyuta doğru gidiyor. Bu sert söylemler insanları tedirgin etmeye başladı. Bugün artık ülke genelinde insanlar ikiye ayrılmış durumda. Siyasetçiler kendi düşüncelerini kabullendirmek için ve sandıkta bir hayal kırıklığı yaşamamak için olmadık söylemlerle birbirlerine ağır ithamlarda bulunuyorlar. Daha bu başlangıç yarın meydanlara inildiğinde bu söylemlerin daha çok sertleşeceğini şimdiden görüyoruz. İnşallah siyasetçilerin bu sert üslupları sokağa yansımaz. Sağduyulu olup her iki tarafın görüşüne de saygı duyulmalı. Zaten herkes aynı düşünceye sahip olsaydı referandum da yapılmazdı. Demokrasinin güzelliği deburada kaynaklanıyor zaten. Bu kampanya sürecine iki aydan kısa bir zaman kalmışken kimse doğru dürüst neyin değişeceğini neyin değişmeyeceğini bilmiyor. Bazı maddelerin ana başlıklar dışında içerik olarak bilen insan sayısı çok az. Böyle olunca da kampanya dönemi boyunca siyasetçilerin daha çok çalışmasına neden olacak. Bu kampanyada kavga eden kaybeder diye düşünüyorum. Çünkü bu bir seçim değil, referandum kampanyası. Bu kampanya döneminde en çokta MHP li seçmenin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. MHP li seçmenler nihai kararını sandığa gidildiğinde vereceklerdir. Daha düne kadar bir arada olan siyasetçiler bugün birbirini suçlamaya başladılar. Keşke birbirlerine karşı söylenen sözler yerine değişecek maddeleri açıklasalar da insanlarda bilgi sahibi olsa daha iyi olur diye düşünüyorum. CHP değişecek olan yeni anayasa paketini Anayasa Mahkemesine götürmeyeceğini açıkladı. Tabi açıklar açıklamazda Ak Parti ve MHP de ilk yorumlar geldi. Bence en doğru olanını da yaptı. Çünkü millet karar versin. Milletin iradesi her şeyin üstündedir. Sonuç ne olursa olsun milletin iradesi olacaktır. Ve çıkacak sonuca da herkes saygı duymak zorundadır. Siyasetçiler bu kampanaya sürecinde bir farklılık yapsalar ne güzel olur. Her parti eşit bir şekilde imkan ve olanaklara sahip olsa, kimse kimseyi ötekileştirmeden fikirlerini beyan etse, birbirlerine karşı daha mütevazi bir dil kullansalar, hepimizin bu ülkenin vatandaşı olma bilinci ile hareket etseler ve sadece kampanya boyunca değişecek maddeleri anlatsalar, ne kaybederler ki? Ben söyleyeyim hiçbir şey kaybetmezler tam tersine kazanırlar. Birlik ve beraberliği kazanırlar. Huzur içinde kavga döğüş olmadan, insanları kutuplaştırıp ötekileştirmeden demokrasiye yakışır bir kampanya süreci inşallah olur. Çıkacak sonuç ne olursa olsun herkesin saygı göstermesi ve milletin iradesi deyip güzel ülkemin geleceği ve yarınları için kaldıkları yerde çalışmaya devam etmeleri gerekiyor.
