Erdal Öztürk

15 TEMMUZA NASIL GELİNDİ?

Erdal Öztürk

15 Temmuz 2016 Türkiye’nin değiştiği tarih belleklerimizde hiç çıkmayacak. Bütün kurum ve kuruluşlara sızan ve yerleştirilen fetö terör örgütü mensupları cunta girişiminde bulundular. Pekifetö terör örgütü yapılanması bütün kurumlara nasıl yerleşti ve bugüne kadar niye fark edilmedi? Bugün baktığımızda bütün kurum ve kuruluşlara hatta Cumhurbaşkanı ve Başbakanın en yakınındaki adamlar fetö terör örgütü elamanları çıkıyor. Bunları kim yada kimler yerleştirdi? Bunlar bu yapılanma içerisinde iken neden kimse bu olacak tehlikeleri fark etmedi? Açılan vakıflar yapılan yardımlarla gücüne güç katan fetö’ya neden kimse 17-25 Aralığa kadar dur demedi? Balyoz ve Ergenekon gibi kumpaslar yapılırken neden bu olayların üstüne gidilip hakikat ortaya çıkarılmadı? O kadar sayacak çok örnek var ki, bu olayların kumpasların yapılmasına neden göz yumuldu yada neden soruşturulmadı? Yargıyı tamamen ele geçirdiklerine göre bütün olayları ve kumpasları kendileri istedikleri gibi mahkeme yapmış ve karar vermişler. Faili meçhul cinayetler birbirini takip ederken herkes kim vurduya kurban gitti demeye başladı. Oysaki bu ülkede yıllardır faili meçhul cinayetler hep ülkenin kaderini değiştirecek ve gerçekleri gün yüzüne çıkaracak insanlara yapılmıştır. Gaffar Okan, Muhsin Yazıcıoğlu, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve daha yazamadığımız bir sürü insan failli meçhullere kurban edilmişti. Hepsinin de akıbeti karanlık güçlerin istedikleri şekilde kapatıldı. Yıllarca sınavlarda çalınan sorular ve fetö’culara verilen sınav cevapları bu tehlikeli sözde din simsarına neden önlem alınmadı? Ve hepsi de hırsızlıkla emek vermeden istedikleri yerlere yerleştirilmesine neden mani olunmadı? Yukarda yazmış olduğum sorulara cevap aldığımızda 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin neden ve niçin yapıldığını da anlamış oluruz. Yani 15 Temmuz 2016 darbe girişimi istihbarat zafiyetinde tek yapılmamış olup fetö terör örgütünün elamanlarının kurumlara yerleştirilmesi sonucu meydana gelmiştir. Bunlara önlem alınsaydı 15 Temmuz 2016 da darbe girişimi de olmayacaktı… 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde sonra tüm Türkiye tek vücut olup demokrasi nöbeti tutmaya başladı. Günlerce halkımız her şeyindefedakarlık edip gündüz işinde gece demokrasi nöbetlerinde yılmadan bıkmadan ve usanmadan vatanına bağlılığını ve sevgisini göstermiş oldu. Tabi bazı provokatörler işi başka yönlere çekmeye çalışsalar da bundan da başarılı olamadılar. Çünkü artık herkes anladı ki Alevi, Sünni, Türk, Kürt kardeştir ve bu kardeşliği bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek. 7 Ağustos Pazar günü İstanbul Yenikapı miting alanı hınca hınç doldu taştı. Bunun sebebi Miting alanına Ak parti, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisinin Genel başkanlarının katılması idi. Keşke oraya diğer parti genel başkanlarıda davet edilseydiler. İşte ozaman tam demokrasiye sahip çıkmış olurduk.Artık ülke olarak daha özgür, daha yaşanılabilir bir demokrasi içinde yaşamak istiyoruz. Siyasetteki o kavga ve dövüşlerin bitirilmesi ve uzlaşıcı bir dile dönmesi gerekli. İnsanları ayrıştırıcı değil birleştirici ve bir arada yaşaması en önemli unsurdur. 15 Temmuz 2016 öncesine Türkiye her anlamda istese de artık geri dönemez. Yeni bir sayfa açıldı ve bu yeni açılan sayfada demokrasi sayfasıdır. Bugün söz konusu vatan olunca, herkes tek bayrak altında kardeşçe vatanına ve bayrağına sahip çıkıyor. Öyle ise söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Cumhurbaşkanı ve Başbakan bundan sonra böyle bir darbe girişiminin olmaması için bu olayda ucu kime dokunacaksa dokunsun, der ve üstlerine gidip yargıya teslim ederse devletin içindeki paralel yapıya da darbelere de dur demiş olurlar. Cumhurbaşkanı ve Başbakan 78 milyonun Cumhurbaşkanı ve Başbakanı olmalı. Birlik ve beraberliğimiz ülkemize hem demokrasi hem de güç katıyor. Bugün gelinen bu noktada sonra herkes özeleştirisini yapmak zorundadır. Sözde bu din simsarlarına artık dur demenin zamanı geldi de geçiyor. Hepimiz bu kanlı darbe olayında ders çıkarmalıyız. Kime ne için neden hizmet ediyoruz? Din adına insanları kandırıp çıkmaz sokaklara sokanlarda hesap sormalıyız. Onların dinle insanlıkla uzaktan yakında alakası yok. Bizler bu güzel Ülkemizi korumak zorundayız. Bizler birlikte yaşayacak ve birlikte sahipleneceğiz. Alevi, Sünni, Türk, Kürt kardeşiz provokasyonlara gelmeyelim. Günlerce nöbet tutan 7 den 70 e herkes, ülkeye sahip çıkmanın en güzel örneğini sergilemiş oldu. BİZ BİRLİKTE TÜRKİYEYİZ…

Yazarın Diğer Yazıları