Vali Kaban, BilimVe Tekniğe İhtiyacımız Var

VALİ KABAN, BİZİM BİLİME VE TEKNİĞE HAKİKATEN ÇOK İHTİYACIMIZ VAR

Vali Ali Kaban, İnönü Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Uluslararası Tıbbi, Aromatik ve Boya Bitkileri Sempozyumu’nun açılış programına katıldı.

Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde 2 gün sürecek sempozyumun açılışında konuşan Vali Kaban,  çocukluk yıllarında bitkisel ilaçların 'koca karı' ilaçları olarak tanımlandığını böyle bildikleri ancak, geçen zaman içinde bir dostunun o ilaçların isminin koca karı değil "koca karya ilacı" olduğunu yani Anadolu’da yaşamış olan koca bir uygarlığa ait ilaçlar olduğunu ve Karyalılar da bu bitkisel ilaçlar konusunda çok bilgili olduklarını, üzerinde bulundukları toprakların bazı bilim adamlarınca sayılan dünyadaki 7 temel medeniyetin yarısına ev sahipliği yaptığını ve Karia Medeniyetinin de bunlardan biri olduğunu belirtti.

Vali Kaban,” Felsefenin terminolojisi ile bakarak dünya tarihini bir ayrımlaştırmaya tabi tutacaksak orada Ontoloji çağından epistemoloji çağına geçişte kaybedilen birçok bilginin ve epistemoloji çağırma geçerken yeni bitki türlerinin ortaya çıkışının etkili olduğunu söyleyebiliriz. Çağımız şu an içine girdiğimiz ve ciddi manada etkisini gördüğümüz zaman dilimi artık epistemolojinin daha da açıldığını ve fenomen dönemine ve fenomolojinin etkisine girdiğimizi gösteriyor. Bu çağa gelirken bu çağın içinde yaşanırken bir şey daha oluştu, bunu da biz yaşayarak gördük, benim neslim gördü. O da Fenomen'in alabildiğine uçucu dünyasında insanlar ontolojinin o kaybedilen epistemolojiye geçilirken kaybedilen bir kısım değerlerini araştırmaya başladılar.

İşte onlardan belki de günümüzde herkesi etkileyen ve bir şekilde herkesin haberdar olduğu en önemli konu bugün burada tartışılmaya başlayacak olan konudur. Zira insanoğlu öncelikle Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde birinci sırada kendi varlığının devamını esas aldığından bu varlığın devamını esas oluşturacak olan sağlığını yitirdiğinde onun geri getirilmesi hususu büyük önem arz ettiğinden bu konuya tekrar girme ihtiyacı hissettim.

Modern Tıp bir krize girdi iyi de Modern Tıbbı biz bu kadar küçümsüyoruz ki bir dönem ben de bu anlamda aykırı düşüncelere sahiptim. Biraz tarihini incelediğimiz zaman aslında geleneksel tıp uygulamalarının ve geleneksel tıp felsefesinin insanlara umduklarını verememesi üzerine çıkmış bir kavramdır ve modern tıpta iki tane temel dinamik var, tarihi içerisinde incelediğimizde çok önemli iki buluş modern tıbbı Modern tıp yaptı. Birisi kan dolaşımı ile ilgili küçük kan dolaşımının keşfidir diğeri de mikrobun keşfidir.

Ondan önce gerçekten baktığımız zaman bir anlamda tıp üfürüğün dünyasıydı ama üfürük deyip de geçmeyelim orada da bir başka realite var. Modern Tıp krize girdikten sonra bu kere insanlar geçmişin kaybolmuş erdemlerini, bilgilerini ararken bu kere sadece bitkileri keşfetmediler, mesela doğanın gücünü de keşfettiler, bu anlamda mistik dünyanın daha önceki pozitivizmin aşırı etkisiyle unutulmuş olan bazı şeylerin farkına vardılar. 2012 yılında Sağlık Bakanlığımız yoğun bir şekilde bu konuyu ele alan bir sistematik oluşturdu. Elli- Altmış başlık altında Alternatif Tıp Uygulamaları adı altında bir sistematik oluşturdu.

Tıbbi bitkilere karşı çocukluğumdan beri bir ilgim vardır, kendimde kullanmaya çalışırdım, bir dönem o kadar efsaneler yayıldı ki şehir efsaneleri şunu yaparsan buna faydalıdır ama baktık ki sonradan zehirleniyoruz. Bu tartışmalar Sağlık Bakanlığımızın başlattığı ki dünyada daha da eski değil, çünkü 90'ların başında İngiltere'de neredeyse tıp uygulamalarının yarıya yakını Modern Tıp dışı uygulamalardı. Amerika'da çok ciddi aykırı düşünceler var, özellikle kanser üzerinde, Almanya hakeza çok ciddi bir Modern Tıp dışı uygulamalar hususunda bir birikim oluşmuştu.

Biz biraz geç kaldık şimdi onu somut bir zemine oturtmak hususunda bakanlığımız bence tartışmaya açmak anlamında iyi bir iş yaptı. Bizim beklentimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ve dünya insanları olarak beklentimiz başımıza ne geldiyse bilim dışı olandan geldi bizim başımıza ne geldiyse teknik dışı olandan geldi. Buradaki bu çalışmanın da onun büyük önemli parçası olduğunu düşünüyorum, bilimsel baz’da her şeyin tartışılması lazım eğer bir şeyde hakikat varsa bir tane bile hakikat varsa o kendini gösterecektir.

Bu anlamda bir hakikatin olduğuna inanıyorsanız tartışmadan da korkmamız gerekiyor, teknik derseniz yaşamımızı kolaylaştıran en önemli husus, bizim bilime ve tekniğe hakikaten çok ihtiyacımız var, burada da bilim insanları, ömürlerini bu işe vermiş insanlar bunu tartışacaklar ve bu başta Malatya’mıza, Türkiye'mize ve Dünyaya eminim ki güzel katkılarda bulunacak.

Burada bu çalışma başlatılmış, başta üniversitemizin saygıdeğer rektörüne, fakülte dekanımıza, değerli belediye başkanımıza, sempozyuma katkı sunan bilim adamlarımıza ve tüm katılımcılarımıza teşekkür eder, sempozyumun tıbbi açıdan faydalı geçmesini ve katkı sağlamasını dilerim.”dedi.

Vali Kaban konuşmasının sonunda sempozyuma katkı sunanlara teşekkür amaçlı plaket verdi. Sempozyumda verilen arada protokol üyeleri ile birlikte fuaye alanında açılan stantları da gezen Vali Kaban ilgililerden stantlar hakkında bilgi aldı.

Bakmadan Geçme