Üretici ile market arasında fark: Yüzde 519,90

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: 'Et fiyatlarında artış beklentimiz yoktur. Fiyatların bu şartlarda mevcut seviyesini koruyacağını düşünüyoruz' -'Hep söylüyoruz, besilik dana ve özellikle yem maliyetlerinde düşüş sağlanmadan ü

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Et fiyatlarında artış beklentimiz yoktur. Fiyatların bu şartlarda mevcut seviyesini koruyacağını düşünüyoruz” -“Hep söylüyoruz, besilik dana ve özellikle yem maliyetlerinde düşüş sağlanmadan üretici fiyatlarının inmesi mümkün değildir. Ağırlıklı olarak fabrika yemi kullanan besicilerimize yem desteği verilmelidir” -“Nisan ayı itibarıyla son bir yılda yem fiyatlarında, yüzde 17 ile yüzde 36 arasında değişen oranlarda artış meydana geldi. Besilik dana fiyatı yine Nisan ayı itibarıyla son bir yılda yüzde 8,2 oranında arttı” -“Yemde KDV, yüzde 8’den yüzde 0’a indirildiği halde, üreticimiz bundan yararlanamamış, fiyatlarda enflasyonun çok üzerinde bir artış meydana gelmiştir” -“Elimizde yeterli mal var. Bu görülüyor. Spekülasyona dikkat etmek lazım. Arz yeterli ama spekülatif faaliyetler fiyatları bir miktar yukarı çekebilir. Bir takım tedbirlerin alınması gerekir. Bu manada da belki Et ve Süt Kurumu’na bir görev düşecektir. Bir spekülasyon olursa, Ramazan ayı boyunca piyasaya mal verebilir” -“Bu yıl ve geçen yılın Ramazan öncesi fiyatları karşılaştırdığımızda, market raflarında fiyatı en çok artan ürün domates, fiyatı en çok düşen ürün ise kuru incir oldu” -“Bu dönemde üreticide ise fiyatı en çok artan ürün patates olurken, fiyat düşüşü en çok yeşil soğanda görüldü” -“Ramazan ayı öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki fark en fazla yüzde 519,90 ile elmada görüldü” -“Halkımızın Ramazan’da makul fiyatlardan ürün tüketebilmesi için en azından Ramazan’da çok tüketilen ürünlerde üretici market fiyatlarına dikkat edilmesi, bunun takibinin yapılması gerekiyor. Biz, bu işin takipçisi olacağız” -“Ramazan nedeniyle tüm gözler gıda fiyatlarına çevrilmiştir. Beklentimiz bütün kesimlerin sorumlu davranması, artan talebin suiistimal edilmemesidir” -“Spekülasyona fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalıdır” -“Tüm taraflar Ramazan ayının anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmeli, halkımız mağdur edilmemelidir. Gıda denetimleri artırılmalı, halkın sağlığıyla oynanmasına izin verilmemelidir” -“Üretici, hal, pazar ve market fiyatlarını takibe devam ediyoruz. ‘Ramazan fırsatçılığı yapılmasın’ diyoruz” -“Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar gereken hassasiyeti göstermeyenler öncelikle karşılarında bizi bulacaklardır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın”   Ankara -  26.05.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, et fiyatlarında artış beklentileri olmadığını, fiyatların bu şartlarda mevcut seviyesini koruyacağını düşündüklerini bildirerek, “Hep söylüyoruz, besilik dana ve özellikle yem maliyetlerinde düşüş sağlanmadan üretici fiyatlarının inmesi mümkün değildir. Ağırlıklı olarak fabrika yemi kullanan besicilerimize yem desteği verilmelidir” dedi. Bayraktar, Birlik merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Ramazan ayı öncesindeki üretici market fiyatlarını değerlendirdi, Ramazan ayında yaşanabileceklerle ilgili uyarılarda bulundu. Şemsi Bayraktar, 2007 yılından bu yana her Ramazan ayı öncesinde, gıda tüketiminin artmasından dolayı fiyatların spekülasyonla yükseltilmesini önlemek için yürüttükleri çalışmalara ve uyarılara bu yıl da devam ettiklerini belirtti. Bu çalışma ve uyarılarının amacının, fiyat artışlarının üreticilerden mi, yoksa aracı veya perakendecilerden mi kaynaklandığı konusunda doğru bilgiler sunmak, tüketicinin ödediği fiyattan üreticilerin ne derece yararlanabildiğini ortaya koymak, suni fiyat artışlarını önlemek olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Bildiğiniz gibi, 14 Mayıs’ta Dünya Çiftçiler Günü’nü, Ankara’da Anadolu (Tandoğan) Meydanı’nda, büyük bir katılımla kutladık. Ülkemizin her noktasından, ilinden, ilçesinden, köyünden gelen onbinlerce çiftçimiz, meydanı doldurdu. Meydanda çiftçilerimizin sorunlarını ortaya koyduk, sadece sorun ortaya koymadık, çözüm önerilerimizi de dile getirdik. Orada da söyledim. Burada da söylüyorum. En büyük sorunumuz üretim planlaması. Bu olmayınca ürünümüz para etmiyor. Çiftçimiz kazanamıyor, tüketicimiz makul fiyatlarla ürün satın alamıyor. Biz bunu hep dile getiriyoruz. Son 10 yıldır, her ay araştırma yapıyor ve kamuoyuna açıklıyoruz” dedi.   -Ramazan öncesi aylık değişimler- Ramazan öncesi market fiyatlarına baktıklarında; geçen ay sonuna göre, 6 üründe fiyat değişimi görülmezken, 14 üründe azalma, 13 üründe ise fiyat artışı olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: “Kuru kayısı, kuru incir, süt, zeytinyağı, toz şeker ve tavuk eti fiyatında değişim görülmezken, fiyat düşüşü, yüzde 34,97 ile en fazla domateste meydana geldi. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 19,17 ile sivri biber, yüzde 18,15 ile havuç, yüzde 15,21 ile patlıcan, yüzde 14,43 ile kabak izledi. Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 24,94 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını, yüzde 8,57 ile Antep fıstığı, yüzde 7,10 ile limon takip etti. Üretici fiyatlarına baktığımızda ise; geçen ay sonuna göre 12 üründe fiyat değişimi görülmezken, 9 üründe azalma, 8 üründe ise fiyat artışı meydana geldi. Maydanoz, çilek, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, Antep fıstığı ve zeytinyağı fiyatlarında değişim görülmezken, fiyatı en fazla düşen ürün, yüzde 60,77 ile domates oldu. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 42,67 ile sivri biber, yüzde 34,94 ile marul, yüzde 23,50 ile havuç izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 266,67 oran ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 36,04 ile patlıcan, yüzde 6,21 ile iç fındık, yüzde 5,77 ile yumurta takip etti.”   -Aylık değişimlerin nedenleri- Geçen aya göre üretici ve marketlerde en fazla fiyatı düşen ürünün domates, fiyatı en fazla artan ürün ise kuru soğan olduğunu vurgulayan Bayraktar, “fiyatı artan ürünlere baktığımızda, kuru soğanda görülen artış rakamı sizleri yanıltmasın. Nisan ayında piyasada eski ürün satılıyordu. Piyasaya giren yeni ürünün fiyatı, eski ürün fiyatının oldukça üzerinde gerçekleştiği için büyük fiyat farkı oluştu. Patlıcanda da hasat edilen ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak artış yaşandı. Hava sıcaklıklarındaki yükselişle birlikte hasat edilen ürün miktarının artmasına bağlı olarak domateste, sivri biberde, marulda, salatalıkta, kabakta fiyat düşüşleri yaşandı. Talepte yaşanan daralma nedeniyle havuç fiyatlarında da düşüş meydana geldi” dedi.   -Bu yıl ve geçen yıl Ramazan öncesi fiyatlar-  Bu yıl ve geçen yıl Ramazan ayı öncesi fiyatları karşılaştırdıklarında, market raflarında fiyatı en çok artan ürünün domates, fiyatı en çok düşen ürünün ise kuru incir oldu, bu dönemde üreticide ise fiyatı en çok artan ürün patates olurken, fiyat düşüşünün en çok yeşil soğanda görüldüğünü belirten Bayraktar, şunları söyledi: “Bu dönemde market fiyatlarında 6 üründe azalma, 29 üründe ise fiyat artışı meydana geldi. Markette en fazla fiyat düşüşü yüzde 17,95 ile kuru incirde görüldü. Kuru incirdeki fiyat düşüşünü yüzde 16,30 ile yeşil soğan, yüzde 16,54 ile limon izledi. Buna karşılık, fiyatı en fazla artan ürün yüzde 103,25 ile domates oldu. Domatesteki fiyat artışını yüzde 61,01 ile nohut, yüzde 57,77 ile patates, yüzde 49,82 ile kiraz, yüzde 45,42 ile elma takip etti. Bu yıl ve geçen yıl Ramazan ayı öncesi fiyatlarını karşılaştırdığımızda, üretici fiyatlarında, 10 üründe azalma, 21 üründe ise fiyat artışı oldu. Üreticilerde en fazla fiyat düşüşü yüzde 38,64 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 33,33 ile kuru kayısı, yüzde 18,80 ile marul, yüzde 17,18 ile limon, yüzde 16,67 ile maydanoz izledi. Buna karşılık, fiyatı en fazla artan ürün yüzde 280 ile patates oldu. Patatesteki fiyat artışını yüzde 175 ile kuru soğan, yüzde 114,75 ile domates, yüzde 70,50 ile patlıcan, yüzde 65,17 ile nohut takip etti. Bilindiği gibi Ramazan her yıl 10 gün geriye gelmektedir. Bundan dolayı Ramazan öncelerinde aynı iklim şartları yaşanmadığı için mevsimsel etkiler de fiyat farklılıklarına neden oluyor.”   -“Ramazan boyunca kesimlik hayvan sıkıntısı olmayacak”- Gıda tüketiminin arttığı Ramazan ayının, fiyatlarda yukarı yönlü bir baskıyı da beraberinde getirdiğini, Odalarla yaptıkları görüşmelerde edindikleri izlenimin, bu yıl Ramazan boyunca kesimlik hayvan sayısında sıkıntı olmayacağı yönünde olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu: “Dolayısıyla et fiyatlarında artış beklentimiz yoktur. Fiyatların bu şartlarda mevcut seviyesini koruyacağını düşünüyoruz. Aksi değişimler spekülatif hareketlerin habercisi olacaktır. Kırmızı et üretimi, 2015 yılında yüzde 14, 2016 yılında ise yüzde 2,1 büyümüştür. 2014 yılında 1 milyon ton olan kırmızı et üretimi, 2015’de 1 milyon 150 bin tona, 2016’da ise 1 milyon 170 bin tona yükselmiştir. Kırmızı et üretimi, Ocak-Mart dönemleri itibarıyla, 2015’de yüzde 13,8, 2016’da yüzde 13 büyümüşken, 2017’de yüzde 2,3 azalmıştır. Bu küçülmede küçükbaş hayvancılıktaki daralma etkili olmuştur. Çünkü söz konusu dönemde sığır eti üretimi değişmezken, koyun eti üretimi yüzde 10, keçi eti üretimi ise yüzde 38,3 gerilemiştir. Kırmızı et tüketiminin çok büyük bölümü, yüzde 90’ı sığır etinden karşılanmaktadır. Ramazan açısından koyun ve keçi eti üretiminde meydana gelecek düşüşün, halkımızı çok etkilemeyeceği görülmektedir. Yine de mevcut veriler bize, koyun ve keçi eti üretimine daha çok önem vermemiz gerektiğini göstermektedir. Türkiye’nin büyükbaş hayvan eti üzerindeki baskının hafifletilmesi açısından özellikle küçükbaş hayvancılığa ağırlık vermesi gerekmektedir. Küçükbaş hayvancılık Anadolu coğrafyasına çok uygundur. Zaten kırmızı ette, sığır etinin en önemli ikamesi koyun, keçi etidir. Üretim desteklenirse, et ve süt piyasasında istikrar sağlanırsa, et ithalatı söylemleriyle üreticilerimiz tedirgin edilmezse kırmızı ette bir sorunumuz olmayacağı açıktır. Üretimimiz artmaya devam eder. Bunu gerçekleştiremezsek, geçmişte olduğu gibi çiftçimizin cebinde kalacak milyarlarca doları yabancı ülkelerin çiftçilerine aktarmış oluruz. Hem çiftçimiz hem ülkemiz kaybeder. Bu yüzden kırmızı et üretimimizi 1,5 milyon tonun üzerine çıkarmalıyız. Bunun için de hem üretim hem de üretici desteklenmeye devam edilmelidir. 2016 Ramazan öncesi, dana eti market fiyatı kilosu 39 lira 59 kuruşken, 2017 yılında yüzde 12,62 artışla 44 lira 58 kuruşa çıkmıştır. Aynı dönemde üretici fiyatları yüzde 11,24 oranında artarak 24 lira 83 kuruştan 27 lira 62 kuruşa yükselmiştir. Kuzu eti fiyatlarına baktığımızda; 2016 Ramazan öncesine göre, market fiyatları yüzde 9,47 oranında artışla, 44 lira 93 kuruştan 49 lira 18 kuruşa, üretici fiyatları ise yüzde 28,72 artışla, 25 lira 59 kuruştan 32 lira 94 kuruşa çıkmıştır. Ette üretici fiyatlarındaki artışın esas nedeni yem ve besilik dana fiyatlarındaki yükseliştir. Nisan ayı itibarıyla son bir yılda yemlerden, arpada yüzde 36,1, mısırda yüzde 27,5, kepekte yüzde 28, yemlik buğdayda yüzde 21,9, ayçiçeği tohumu küspesinde yüzde 17, besi yeminde yüzde 20 artış meydana gelmiştir. Besilik dana fiyatı yine Nisan ayı itibarıyla son bir yılda yüzde 8,2 oranında artmıştır. Yemde KDV, yüzde 8’den yüzde 0’a indirildiği halde, üreticimiz bundan yararlanamamış, fiyatlarda enflasyonun çok üzerinde bir artış meydana gelmiştir. Hep söylüyoruz, besilik dana ve özellikle yem maliyetlerinde düşüş sağlanmadan üretici fiyatlarının inmesi mümkün değildir. Ağırlıklı olarak fabrika yemi kullanan besicilerimize yem desteği verilmelidir.”   -Üretici-market fiyat farkında elma birinci- Ramazan ayı öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki farkın en fazla yüzde 519,90 ile elmada görüldüğünü bildiren Bayraktar, şunları söyledi: “Elmadan sonra fiyat farkı sırasıyla kuru kayısıda yüzde 398,33, marulda yüzde 300,37, maydanozda yüzde 297,87, kuru incirde 273,23 oldu. Ramazanda tüketimi artan ürünlerden kuru kayısı ve kuru incirin yanı sıra, kuru üzümde fiyat farkı yüzde 244,80, sütte yüzde 241,90, yeşil mercimekte yüzde 149,88, pirinçte yüzde 148,61, nohutta yüzde 147,17, kırmızı mercimekte yüzde 146,02, kuru fasulyede yüzde 127,06, yumurtada yüzde 66,67, dana etinde yüzde 61,42, kuzu etinde yüzde 49,31 oldu. Elma 6 kat, kuru kayısı 5 kat, maydanoz ve marul 4 kat, kuru incir 3,7 kat, pirinçte 2,5 kat, baklagillerden yeşil mercimek 2,5 kat, süt 3,4 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır. Üreticiden 67 kuruşa alınan elma markette 4 lira 15 kuruşa, 6 lira olan kuru kayısı 29 lira 90 kuruşa, 25 kuruş olan maydanoz 99 kuruşa, 54 kuruş olan marul 2 lira 16 kuruşa, 6 lira 50 kuruş olan kuru incir 24 lira 26 kuruşa, 2 lira 40 kuruş olan pirinç 5 lira 97 kuruşa, 3 lira 48 kuruş olan yeşil mercimek 8 lira 70 kuruşa, 1 lira 7 kuruş olan süt 3 lira 66 kuruşa satılıyor. Sonuç olarak üretici-tüketici fiyatları arasındaki makas bir türlü kapatılamıyor. Pazarlamadaki sorunlar nedeniyle üretici düşük fiyata ürün satarken, tüketiciler de daha pahalıya ürün tüketmek durumunda kalıyor.”   -Ramazan ayında yaşanabilecek fiyat hareketlerine yönelik uyarılar- Üreticilerin bin bir emekle ürettikleri üründen yeterli gelir elde etmeleri ve tüketicilerin de bu ürünleri makul fiyatlarla tüketebilmeleri en büyük temennileri olduğunu vurgulayan Bayraktar, Ramazan ayında yaşanabilecek fiyat hareketlerine yönelik de şu uyarılarda bulundu: “Halkımızın Ramazan’da makul fiyatlardan ürün tüketebilmesi için en azından Ramazan’da çok tüketilen ürünlerde üretici market fiyatlarına dikkat edilmesi, bunun takibinin yapılması gerekiyor. Biz, bu işin takipçisi olacağız. Ramazan ayı nedeniyle tüm gözler gıda fiyatlarına çevrilmiştir. Beklentimiz bütün kesimlerin sorumlu davranması, artan talebin suiistimal edilmemesidir. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir. Spekülasyona fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalıdır. Üretici, esnaf, halk, Ramazan ayını dört gözle beklemektedir. Tüm taraflar Ramazan ayının anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmeli, halkımız mağdur edilmemelidir. Gıda denetimleri artırılmalı, halkın sağlığıyla oynanmasına izin verilmemelidir. Üretici, hal, pazar ve market fiyatlarını takibe devam ediyoruz. ‘Ramazan fırsatçılığı yapılmasın’ diyoruz. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesinin sağlanmasını istiyoruz. Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar bu hususta gereken hassasiyeti göstermeyenler, öncelikle karşılarında bizi bulacaklardır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ramazan ayı boyunca yapacağımız ve piyasaların nabzını tutacağımız çalışmaları da sizlerle paylaşıp, üretici ve tüketici fiyatlarını kamuoyunun dikkatine sunacağız.”

Bakmadan Geçme