Özgecanı Unutturma!

Mersin Tarsus'ta üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından tam bir yıl geçti... Peki ülkemizde ne değişti? Bu ve benzer şiddet olaylarında Türkiye'nin karnesinin oldukça kötü olduğunun

Mersin Tarsus’ta üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın öldürülmesinin ardından tam bir yıl geçti... Peki ülkemizde ne değişti? Bu ve benzer şiddet olaylarında Türkiye’nin karnesinin oldukça kötü olduğununu hepimiz biliyoruz. Çeşitli sivil toplum kuruluşu ve üniversitelerin araştırmalarında ortaya çıkan rakamlar, kadınların büyük çoğunluğunun küçük yaşlardan itibaren şiddet ya da cinsel saldırılara maruz kaldığını gözler önüne seriyor. İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre Türkiye’de her 4 saatte 1 kadın tecavüze uğruyor veya erkek şiddetine maruz kalıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre ise; 2014 yılında en az 294 kadın erkek şiddetiyle hayatını kaybederken, öldürülen her  5 kadından 4’ü silah ve kesici aletle canından oldu. Üniversite mezunu kadın çalışanların dahi yüzde 75’i hayatlarında en az bir kez şiddet mağduru olmuş. Son iki yıla ilişkin bir değerlendirme yapmak gerekirse; Bianet’in basına yansıyan haberlerden derlediği çeteleye göre 2014 yılında; 281 kadın, erkek şiddetiyle hayatını kaybetti. Öldürülen her 5 kadından 1’i ayrılmak istediği için öldürüldü. Öldürülen kadınların yüzde 46’sının katili kocasıyken, yüzde 10’u sevgilisi. Cinayetlerin yüzde 59’unda ateşli silah kullanılaken yüzde 30’unda kesici alet, yüzde 11’i ise fiziksel şiddet kullanılarak işlendi. 2014’te öldürülen her 100 kadından 9’u öldürüleceğinden emindi. Yani koruma talebinde bulundu ve koruma altında öldürüldü. Katil her 100 erkekten 4’ü daha önce şiddet kullanmaktan yargılanmıştı ama hapisten kurtulmuştu. 2014’te kadın ölümleri 2013’e oranla yüzde 31 artış gösterdi. 2014’te sadece 109 kadın ya da kız çocuğu yaşadıkları tecavüzü yargıya taşıdı. Tecavüze uğrayan her 3 kişiden biri 12-17 yaş aralığında. Tecavüze uğrayanların yüzde 13’ü turist ve göçmen kadınlar, yüzde 4,5 ise engelli. Tecavüz edilen kadınların yüzde 12’si ise kocaları ya da sevgilileri tarafından tecavüz edildi. 2014’te 140 cinsel taciz haberi medyaya yansıdı. 2014’te 575 kadın şiddete maruz kaldı. 2015 yılında ise; Interpress’in, ‘Kadına Şiddet’ konulu araştırmasında ortaya çıkan veriler kadına yönelik şiddetin azalmadan devam ettiğini gösterdi. 2015’in ilk altı ayında yazılı basında yayınlanan kadına yönelik şiddet haberi sayısının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 65’ten fazla artış göstererek günde ortalama 277 vaka ile 50 bini geçtiği belirlendi. Araştırma; 2015’in ilk yarısında kadınlara yönelik sözlü, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik olmak üzere çeşitli şiddet uygulamalarının yazılı basında geniş bir şeklide yer aldığını ortaya çıkardı. Ulusal, bölgesel ve yerel iki bini aşkın gazete ile dergide çıkan haberlerin tek tek incelendiği araştırmada, geride bırakılan altı ay boyunca kadına yönelik şiddet haberlerinin toplamda 51 bin 847’ye ulaştığı belirlendi. Yine aynı araştırmada; en çok artışın cinayet haberlerinde gerçekleştiği belirtildi. Kadın cinayetleri üzerine yayınlanan 4 bin 282 adet haber olduğu, her yıl ortalama 20 binden fazla kadının cinsel saldırıya uğradığı, Türkiye’de cinsel taciz ve cinsel saldırı haberlerinin de yılın ilk yarısında 1000’i geçtiği ortaya çıktı. Öte yandan eşlerinin kadınlara uyguladığı psikolojik şiddet konuları da azımsanmayacak sayıda. Bu konuda yazılı basına yansıyan 3 bin 769 haber tespit edildi. Bunun yanında her üç kadından birinin evde kocasının ya da sevgilisinin fiziksel şiddetine maruz kalıp darp edildiği ve dayak yediği Türkiye’de bu olayların geride kalan altı ayda toplam 3 bin 163 habere yansıdığı belirlendi. Kadına dönük ekonomik şiddet içerikli haber sayısı ise 815 olarak belirlendi. Ölüm kadınlar ve yaşı küçük kızlar için hep en yakınından geliyor... Hayatını kaybeden kadınların yüzde 35’i kocaları veya eski kocaları tarafından, yüzde 19’u ise bir akrabaları tarafından öldürüldü. Ancak sadece tanıdığı biri tarafından öldürülen kadın da oldu. CHP’DEN KADINA ŞİDDET KONUSUNDA KANUN TEKLİFİ CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu geçtiğimiz yıl, kadına karşı şiddetin, kadın aleyhine ayrımcılığın ve kadının sosyal yaşamdaki geri kalmışlığın ortadan kaldırılması için her tür tedbirin alınmasıyla ilgili 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi verdi.  Uluslararası insan hakları sözleşmelerinde ve Anayasa’da da ifade edildiği üzere yaşama hakkı, cinsel dokunulmazlık ve küçültücü muameleye maruz kalmama hakları korunması gereken en temel haklar olduğunu dile getiren Tanrıkulu, bu kapsamda T.C. Anayasası’nın 10’ncu maddesinde kadın-erkek eşitliğine atıfta bulunularak kadına yönelik pozitif ayrımcılık için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğinin ortada olduğunu ifade etti. Tanrıkulu; “Kadına karşı şiddetin, kadın aleyhine ayrımcılığın ve kadının sosyal yaşamdaki geri kalmışlığın ortadan kaldırılması için her tür tedbirin alınması zorunlu olmasına karşın, kadın lehine yaşanması gereken gelişmeler gün geçtikçe kadın aleyhine daha da vahim noktalara geldiğini” belirtmiş” ve “Birçok konuda verilen yasa tekliflerimizin yaşama geçirilmemesi ve bu konuda samimi adımlar atılmaması sebebiyle bu sefer de kadına karşı işlenen öldürme eylemlerinin insan öldürme suçunun nitelikli hali olarak sayılması ile kadına karşı yapılmış her tür şiddet için daha ağır cezalar uygulanması için işbu yasa teklifi hazırlandığına” vurgu yapmıştır. Ancak gelinen noktada; TBMM ve devlet yetkililerinin bu konuda hiçbir samimi çalışması ve söylemi olmamıştır. Kadına şiddet, ne yazık ki sistemli bir şekilde hala ülkenin en büyük kanayan yarası olmaya devam etmektedir. Son olarak; kadın kimsenin egemenliği altında değildir. Özgecan ve Özgecanlar olmasın istiyorsak eğer, kadına uzanan karanlık ellere ve karanlık zihniyete dur demeliyiz. Bu vesileyle Özgecan’ı bir kez daha kamuoyu önünde andığımızı, onu ve diğer şiddet mağduru kadınlarımızı unutmadığımızı belirtir, saygılar sunarız... CHP Yeşilyurt Merkez İlçe Başkanı Av.Banu SEVİL

Bakmadan Geçme