Fakıbaba'nın bir dokunuşu üzüm üreticisine 180 milyon lira kazandırdı

Tarım Bakanı'nın kuru üzüm 4 TL'nin altına düşmeyecek çıkışı üzüm üreticisine 180 milyon TL kazandırdı

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Birol Celep, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın bir dokunuşu ile kuru üzümde 180 milyon liralık bir katma değer yaratıldığını belirterek, sektörün birçok üründe piyasayı düzenleyecek bu tür dokunuşlara ihtiyaç duyduğunu söyledi.

 

Ege İhracatçı Birlikleri’nde İzmir Medya Platformu ile bir araya gelen ve sektörün mevcut fotoğrafını gazetecilerle paylaşan Birol Celep, iyi bir planlama ile Türk ürünlerinin hak ettiği değerden satılmasını istedi. Bir çok ürünümüzün dünyadaki piyasa değerinin çok altında iç ve dış piyasada alıcı bulduğundan yakınan Celep, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın bu yıl kuru üzüm için yaptığı küçük bir çıkışın 180 milyon liralık bir katma değerin oluşmasına neden olduğu dile getirdi.

 

TMO SADECE 4 BİN 800 TON ÜZÜM ALARAK BUNU BAŞARDI

 

Bakan Fakıbaba’nın sezon başında ‘kuru üzüm fiyatı 4 liranın altına düşmeyecek’ demesi ile üzüm fiyatlarının 3 – 3,5 liraya düşmesinin önlendiğini anlatan Celep, “Sayın Bakanımızın küçük bir dokunuşu ile 180 milyon liralık bir katma değer oluştu. Üstelik TMO sadece 4 bin 800 ton kuru üzüm alarak bunu başardı. Eğer bir 2-3 bin ton daha mal alsaydı yüzde 10 daha yukarı çıkardı. Bu sayede üreticimiz ve sanayicimize olan katma değer 200 milyon Türk Lirasını bulurdu. Bu tür dokunuşları diğer alanlarda da görmek istiyoruz” dedi.

 

Sektörün güçlü ve zayıf yanlarına ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulunan Celep, daha sonra Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısıdaki mevcut verilerini basın mensupları ile paylaştı.

 

Kuru meyve ihracatında çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 54, kuru kayısının yüzde 16, kuru incirin ise yüzde 15’lik paya sahip olduğunu ifade eden Celep, “2016 yılında kuru meyve ihracatımız, Türkiye genelinde bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 7’lik artış kaydetse de değer bazında maalesef yüzde 3’lük düşüş kaydetti. İhracatta en önemli pazarlarımızdan İngiltere ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi Almanya ve Hollanda takip ediyor. Kuru meyve sektörünün geleneksel ihraç pazarı olan Avrupa Birliği, ihracatımızda halen yüzde 65’lik payla ilk sırada yer alıyor. 2017 yılı ihracat tahminimiz; miktarda 500 bin ton, değerde ise 1 milyar 400 milyon dolar düzeyindedir. 2012 - 2016 yılları arası Türkiye Geneli Kuru Meyve ihracatımız miktar bazında 410 - 470 bin ton arasında, değerde ise 1,3 milyar dolarla 1,45 milyar dolar arasında değişiyor” dedi.

 

FİYATLARIMIZ DÜŞÜYOR!

 

İhracattaki artışın 2017 yılında da miktar bazında artmaya devam ettiğine dikkat çeken Celep, “2017 yılının ilk 10 ayı kuru meyve ihracatı geçen yıl aynı dönemi ile karşılaştırıldığında; miktarda yüzde 11,6 oranında artış görülürken, değerde ise yüzde 4,7 oranında gerileme kaydedilmiştir. Son iki aydaki artışla birlikte, en azından geçen yılın 1.3 milyar dolarlık seviyesine ulaşacağımızı tahmin ediyoruz” bilgisini paylaştı.

 

ABD ÜZÜMÜ 3 BİN TÜRK ÜZÜMÜ 1400 DOLAR

 

Türkiye’deki planlama eksiklikleri ve piyasanın iyi düzenlenmemesinden fiyatlarımın aşırı düştüğüne vurgu yapan Celep, kuru üzüm örneğini verdi. Celep, “İran bugün kuru üzümünü 1700 dolara vermiyor, Amerika 3 bin diyor, Afganistan 1500, bugün bize Özbek heyeti geliyor, onlar 1600 diyor ama biz 1400 dolara satıyoruz. Böyle bir şey Allah katında da günah işlemek demektir, biz de maalesef bu günaha aracı oluyoruz” dedi.

 

DÜNYADA KURU MEYVEYE İLGİ ARTIYOR

 

Tüm dünyada her geçen gün artan, sağlıklı gıdaya yönelik tüketici bilinci dolayısıyla kuru meyvelere ilgi giderek arttığına da dikkat çeken Celep, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu çerçevede, ülkemizde üretimi mümkün olan kuru ve kabuklu meyvelerin tamamına ait plantasyonların ve üretimlerinin üretim bölgelerinde artırılması gerekmektedir. Bu meyanda, ürün çeşitliliğinin artırılması, kuru erik, kiraz-vişne, ceviz, badem gibi ülkemizde yetiştirilen ancak üretimi ihtiyaca cevap vermeyen ürünlerin plantasyonlarının artırılması, bu alanlardaki işletme yatırımlarına destek verilmesi, bu amaçla, 2B ve verimsiz orman arazilerinin ilgili bölgelerde üreticilere tahsis edilmesi çok önemlidir. Üretim miktarının tek başına artırılması da yeterli değildir. Ürün kalitesini artırmak, kalıntı miktarını düşürerek ürünleri insan sağlığına daha uygun hale getirmek gerekmektedir."

 

ÇİFTÇİLER ‘İYİ TARIM’A GEÇMELİ

 

Bu nedenle, üreticilerimizin, uygun miktar ve dozda zirai ilaç kullanmaları, üretim, hasat, nakliye ve depolamada iyi tarım uygulamalarını hayata geçirmeleri konularında eğitilmeleri ve bilinç düzeylerinin artırılması gerekmektedir. Sektörümüzün 2023 yılı ihracat hedefi 3 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Bu amaca yönelik olarak geçtiğimiz yıllarda Japonya, Çin ve Güney Kore gibi hedef pazarlarımızda çalışmalar yapılmıştır. Fuar katılımlarımız devam ediyor, önümüzdeki hafta İsrail’de bir fuara katılacağız. Ayrıca, karışık kuru meyve ihracatımız açısından, kendi ürünlerimizle birlikte işlenerek aynı pakette ihraç edilmek üzere, ülkemizdeki üretimi yetersiz olan veya hiç olmayan tropikal kuru meyveler gibi ürünlerin “Dahilde İşleme Rejimi” kapsamında ithalatına ve ihracına devam edilmelidir. Üreticilerimize, İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım uygulamaları konularında yoğun eğitim desteği verilmesi, sağlanacak tarımsal desteklerle ürün kalitesinin artırılması da büyük önem taşımaktadır.”

Bakmadan Geçme