Çeşme susuz kalmayacak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yarımada'yı kentin kalkınmasında bir kaldıraç olarak gördüklerini belirtti

Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç'ı makamında ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçedeki gazetecilerin sorularını da yanıtladı. 2014 yılında Büyükşehir sınırlarına dahil edilen Çeşme'nin 30 yıllık içme suyu şebekesini baştan sona yenilemek için düğmeye bastıklarını ifade eden Başkanı Kocaoğlu, 800 kilometrelik şebekenin yenileme çalışmalarının ilk etabının başladığını dile getirdi. Şebekedeki kayıp ve kaçaklarının ciddi boyutlarda olduğu Çeşme’de özellikle yaz aylarında yaşanan su sıkıntısının çözümü için 3 etaplık çalışma ile iletim hatlarının da yenileneceğini vurgulayan Belediye Başkanı Kocaoğlu, ilçede sadece içme suyu için 3 yıl içinde 250 milyon TL harcayacaklarını söyledi.

 

İşte kalkınma budur

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yarımada'yı İzmir'in kalkınmasında kaldıraç olarak gördüklerini vurgulayarak, "Türkiye'de örneği olmayan bir çalışmayla Yarımada Stratejik Planı'nı hazırladık. Alaçatı ve Çeşme'ye yönelik yoğunluğun dağıtılması amacıyla Urla'yı, Sığacık'ı, Karaburun'u parlatmaya çalıştık" dedi.

Kısa adı TETUSA olan Çeşme Termal Kür Merkezi’ne yüzde 40 ortak olduklarını açıklayan Başkan Aziz Kocaoğlu, turizm sezonunun uzatılması halinde, ilçede sağlık turizmiyle birlikte birçok sektörün daha gelişeceğini kaydetti. Başkan Kocaoğlu, 400 milyon TL'ye mal olan Fuar İzmir'in kentteki hizmet sektörüne yılda 1,5 milyar katkı sağladığının da altını çizerek, "İşte kalkınma budur" diye konuştu.

 

Koruma ve sağlıklı gelişme

Başkan Aziz Kocaoğlu, gazetecilerle sohbetinde, imar konusunda Çeşme Belediyesi'ne yönelik eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine, kent dokusunun imar kirliliği ile bozulmaması konusunda son derece titiz olduklarını vurguladı; "Muhittin Dalgıç da çok titiz. Biz Çeşme'nin de, İzmir'in de korunması ve sağlıklı gelişmesi için aşırı özen gösteriyoruz" dedi.

Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Büyükşehir belediye başkanı da, ilçe belediye başkanı da yasanın verdiği görevleri, yasanın verdiği yetki ve bütçeyle yapıyor. Ancak her ikisinin de üzerinde hükümet ve başkent bürokrasisi var. Özellikle imar konusunda bakanlıklar ve onlara bağlı müdürlüklerin, yerel yönetimin kenti götürmek istediği noktanın önünde engel oluşturacak müdahaleleri olabiliyor. Bunlara bazen görüşmelerle ya da dava açarak karşı duruyoruz. Çünkü biz bu kenti aklın ve bilimin rehberliğinde yönetmek istiyoruz. 2014 yılından sonra Çeşme gibi ilçelerde imar yetkisi Büyükşehir Belediyesi'ne geçti. Biz de eşgüdüm içinde çalışıp planların geçip geçmeyeceğine veya nasıl geçmesi gerektiğine karşılıklı mutabakatla karar veriyoruz. Bu şekilde çözemezsek meclisin ve komisyonların takdirine bırakıyoruz."

 

İğneden ipliğe herşey ortada

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Adam gibi göğsünü gere gere görevini yapan, kimseye 'eyvallah' demeyen belediye başkanı zaten madden yıpranıyor. Bir de bu şekilde çalışan belediye başkanını manevi olarak yıpratmaya kimsenin hakkı yok. Çok şükür ki, İzmir gibi bir kentte yaşıyoruz. İzmir, insanına sahip çıkıyor. Biz onlardan aldığımız güçle, inandığımız, doğru bildiğimiz yolda devam ediyoruz. Muhittin Başkan 185 yılla yargılandı, çok şükür beraat etti. Ben 395 yılla yargılandım, beraat ettim. Daha ne soruluyor? Zaten iğneden ipliğe her şey ortada. Hepimiz İzmir çukurunda yaşıyoruz. Çeşmeliler, Alaçatılılar Muhittin Dalgıç'ı en az benim kadar tanıyor. Bana göre de, Çeşmelilere göre de Muhittin Başkan bunlara bulaşmaz. Gerisi lafı güzaftır. Bizim kimseyle kavgamız gürültümüz yok. Biz ulvi bir görev yapıyoruz."

 

Hiçbir yeri betonlaşmaya açmadım

Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ise görev yaptığı 13 sene içinde turizm planı hariç hiçbir yeri imara açmadığına dikkat çekerek şunları dile getirdi:

"Sadece geçmiş dönemlerin planlarıyla devam ediyorum. Hiç kimse beni imar değişikliği yaptı diye suçlayamaz. Bir çarpıcı örnek vermek istiyorum. Alaçatı içinde bir çarşı yapıldı. Yüzde 90 imarı vardı. Yapılaşmaya kalktıklarında yüzde 25'ten fazla imar vermem dedim ve inşaat hakkını bu seviyeye indirdim. Ben plan yapmadım. Olan planlara devam ediyorum, aksine revize ediyorum, koruma planları yapıyorum. Ben hiçbir yeri betonlaşmaya açmadım, açmam."

Bakmadan Geçme